Max Ferdinand Scheler (22 Ağustos 1874, Münih - 19 Mayıs 1928, Frankfurt), Alman filozoftur. Görüngübilim, etik ve felsefi antropoloji konularında yaptığı çalışmalarla tanınır.
Fenomenlerle ilk ilgilenen kişi olan Edmund Husserl'in görüşlerini geliştirmiştir. Daha sonra Papa II. Ioannes Paulus olacak olan Karol Wojtyla, 1954 yılında verdiği doktora tezinde, Max Scheler'in kuramını Hristiyan etiğine uyarlamıştır.
Kitapları
Etikte Biçimcilik ve Maddi Değer Etiği, 1921
Bilgi Biçimleri ve Toplum, 1926 (Die Wissensformen und die Gesellschaft)
İnsanın Kosmostaki Yeri, 1928 (Die Stellung des Menschen im Kosmos, tr. Ayraç y. 1998)
Hınç (Ressentiment, tr. Kanat y. 2004)
Antropolojiyi felsefi sorgulamayla ele alan Scheler'in ontolojik temelli yaklaşımı, kavramlara takılıp kalmadan doğrudan insanın oluşu üzerine düşünmesini sağlamış ve insanın somut olarak varlığını ele alması sayesinde metafizik ögeleri ayıklamakta çok yardımcı olmuştur. Bu eserinde de ontolojik yaklaşımının meyvelerini verdiğini görmek hiç de zor
''Bilinçaltı'' kavramından ilk bahseden kişi olan Friedrich Nietzsche'nin psikanaliz perspektifi oldukça derin olmakla birlikte Freud'un Nietzsche psikanalizinden etkilenip etkilenmediği üzerine ciddi sorgulamaların da olduğunu hatırlatarak, yine Nietzsche'nin ortaya koyduğu ve Freud'un detaylarıyla daha sonradan açıkladığı ''ressentiment''
Pişmanlıklarımız gözlerimizi kapattığımızda ortadan kaybolmazlar . Gözden kaçırdığımız noktalar ise biz düştüğümüz , pişmanlık duyduğumuz anlarda teslim olur ve tazeleniriz . Pişmanlık sonuç olarak bizlere değişimin kapısını aralar ve yaşama yeni bir yön verir .