En Beğenilen Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti Gönderileri
En Beğenilen Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti kitaplarını, en beğenilen Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti yazarlarını, en beğenilen Muhammed B.El-Muhtar Eş-Şankiti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsana ruhunun derinliklerinden seslenen ve onu fıtratını yetkinleştirmeye teşvik edip kendi varlığı da dahil varlıkların halihazırdaki görünümlerini aşarak onların başlangıç ve nihayetlerini de düşünmeye sevk eden ilahi ses, semavi dinlerde somutluk kazanmaktadır. Din insana sorumluluğu öğretir, sorumluluk ise özgürlüğü gerektirmektedir. Tevhid dinlerinin getirmiş olduğu ahlâkî bağlayıcılığın zorlayıcı olması mümkün değildir; çünkü böyle olması onun "ahlakilik niteliğini kaybetmesine" sebep olur. Çünkü bir eylemin ahlâkî olabilmesi için, insanın onu yapma veya yapmama seçeneklerinden birini özgürce tercih edebilmesi gerekir.
Bu kitap, İslam medeniyetindeki anayasal krizden söz eden, “Ölçütleri itibariyle İslami metinlere, konusu itibariyle İslam tarihinin deneyimine dayanmakta ve Müslümanların bu siyasi krizden çıkmasını hedeflemektedir”.Kitap, “eski siyasi fıkhın bağından ve onun yönlendirici tarihsel bağlamından kurtulmaya” bununla birlikte hem vahyin ruhuna hem de insanlığın çağdaş ihtiyaçlarına dayanan (yargıda ve hukukta çifte standarda değer vermeyen) yeni bir siyaset fıkhı inşa etmek için kaleme alınmıştır.
Gannuşi’nin tabiriyle Şankıti, “İslami yönetimin doğasına ve İslam’daki temel siyasi değerlere yönelik kayda değer sorular sorarak iyi işler başarmaktadır”. Böylelikle Müslümanların, yokluğunu hissettikleri “temellendirilmiş sağlam bir siyasal kültürlenme ihtiyaçlarını” gidermektedir.
“Ümmet arasındaki en büyük ihtilaf, imamet (siyasi iktidar, başkanlık) hakkındaki ihtilaftır. Çünkü İslam’da imametten dolayı kılıç çekildiği gibi hiçbir dini kaideden dolayı kılıç çekilmemiştir” diyen Şehristani, İslam medeniyetindeki krizin, aslında siyasal otoritenin meşruiyeti ve el değiştirmesi ile ilgili olan anayasal bir kriz olduğunu derinlikli bir şekilde anlamış ve aktarmıştır.Maalesef Müslümanlar “hilafet ve mülk için aralarında çekişmişler, birbirlerini öldürmüşlerdir. Onların siyasetteki bu ayrılıkları dinde de ayrılığa düşmelerine sebep olmuştur.
Keyifli Okumalar!
Güçlü toplumlar, geleceklerini kurtarmak için geçmişlerini acımasızca eleştirmekten kaçınmazlar, zayıf toplumlar güncel sorunlarla yüzleşmekten ve geleceğe adım atmaktan kaçmak için geçmişlerini müdafaa ederler.
Allah, kâfir de olsa adil devleti ayakta tutar,Müslüman da olsa zalim devleti ayakta tutmaz... Dünya adalet ve küfürle devam edebilir; fakat zulüm ve İslam'la devam etmez.