Bir adım, on adım, yüz adım derken caddenin ortasında buluyorum kendimi. Cadde işte. Sabahın köründe işe yetişmeye çalışan, birazdan komşu vücutlarda ezilip duracak binlerce mutsuz yüzün doluştuğu yer. İşe biraz daha erken varıp bir bardak sıcak çayı içmeye hak kazanma telaşıyla genç, yaşlı, erkek, kadın hep beraber koşturuyoruz şimdi.