Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rasim Özdenören

Rasim ÖzdenörenGül Yetiştiren Adam yazarı
Yazar
Çevirmen
8.4/10
8,4bin Kişi
45,7bin
Okunma
4.826
Beğeni
110bin
Görüntülenme

Rasim Özdenören Gönderileri

Rasim Özdenören kitaplarını, Rasim Özdenören sözleri ve alıntılarını, Rasim Özdenören yazarlarını, Rasim Özdenören yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uykusunu kaçıran nedenleri büsbütün bilmiyor değildi, bunca yorgun olmasına rağmen uyuyamıyordu: İnsan nedir, var olmak nedir sorusu kafasını kurcalayıp duruyordu.
Sayfa 17 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Kente doğru ilk adımını nasıl atacağını bilemiyormuş gibi, daha önce hiç yürümemiş gibi, bacakları kendisinin değilmiş, onlara komutu veremezmiş gibi...
Sayfa 9 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
...ortalık büsbütün karanlık bir sessizliğe gömülmüştü.
Sayfa 7 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Aklî ve mantıkî olan her şey, aynı zamanda doğru olmadığına göre veya daha doğrusu nisbî doğrular olduğuna göre, “mutlak doğru” diye kabul edilebilecek özlerin tesbitinde akıl kaynağının o kadar güvenilir olmadığı meydandadır.
Sayfa 53 - İnsan yayınları
Önemli
“Batı insanının konfor arayışı da onun gündelik hayatının bazı zorunluluklarından kaynaklanmaktadır. Aslında görünen şaşaanın maskesi kaldırılırsa Batı insanının tam bir şaşkınlığı yaşdığı ve acınası bir durumda olduğu kolayca görülür. Bütün o elektronik zımbırtıların altında, bu insanın dramı yatmaktadır. Yalnızlaşan, yabancılaşan, meta haline dönüştürülen bu insanı "kendine yeter" hale getirme çabalarının ürünü olan bu elektronik buluşlar (videodan uzay araçlarına kadar tümü), bu insanı gitgide daha yalnız, daha yabancılaşmış bir ortama sokmaktan başka işe yaramıyor. ”
Sayfa 17
Reklam
“Yoksul çocukları esirgeyip korumak adına düzenlenen balolarda, göbekleri yeterince şişmiş adamların sabahlara kadar vur patlasın çal oynasın vakit geçirirlerken, bu çocukların okuma kitaplarını nasıl satın alabileceğinin hesabının yapıldığı bir dünyada bir bozukluk var demektir.”
Sayfa 13
Çünkü onlar, dini, dünyayı izah sadedinde insanlar tarafından icat edilmiş bir öğreti (doktrin) saymazlar. Tersine, din, insanın iradesinin dışında ve fakat gene bir insan (peygamber) aracılığıyla onlara tebliğ edilen bir hakikatin ifadesidir.
Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı ve protesto için evden dışarı çıkmıyordu neden dışarı çıkmasının insanlar arasına karışmasını istemediği düzeni meşrulaştıracağı inancındaydı ve bütün kasaba halkı onun bu sessiz protestosuna içten bir saygı duyuyordu
Beklemek çok korkunçtur usul usul geleceğini bilerek ama ne zaman ölüm meleğinin kanadını açıp kendini kapatacağını bilmeden bu meçhul anı bilmeden beklemek korkunçtur
Reklam
Her birimizin tek tek etkin bir Müslüman olması kuşkusuz arzulanan bir şeydir. Ama bu etkinliği nasıl sağlayacağız? Hz. Peygamber'in, Bedir Savaşında yaptığı şu dua­yı hatırlatmak istiyorum; bu savaş bilindiği gibi Müslü­manların ilk meydan savaşı olmasının yanında, savaşa katılanlar da o günkü Müslüman dünyanın ilk ve son kafilesini teşkil ediyordu, işte Resul aleyhisselamm duasında bu hususiyet dile getirildi; dua şuydu: "Ya Rab, sen müminlere yardım et. Onlar tama­ men mahvolacak olursa artık sana ibadet edecek kim kalır!" Bu duayı işiten her mümin yeryüzünde son ve tek kalan Müslümanın göstereceği ceht ve gayret içine gir­di.
Hz. Ömer zamanından bir vaka... Hz. Ömer, hilafeti zamanında cemaate soruyor: "Ben doğru yol­dan saparsam ne yaparsınız?" Cemaatten biri cevap veriyor: "Seni kılıçlarımızla düzeltiriz." Buna karşılık Hz. Ömer, Allah'a hamd ü sena ediyor. Kuruşçev'e ait fıkra yakıştırma da olsa, Hz. Ömer'e ait bu mükâleme gerçektir. Bu gerçeğin ifade ettiği an­lamsa, Müslümanların her hal ve şartta, kişilerin hatırı­ na bakmaksızın İslâm'a ait doğruları söylemesi gereği­ dir. İslâm ahlâkının kişilere telkin ettiği edep tavrı, İs­ lâm'a ait doğruların kişilerin hatırı için veya onlardan korkularak gizlenmesini tecviz etmemektedir.
Kuruşçev zamanına ait bir fıkra anlatılır. Kuruşçev, kürsüde Stalin aleyhine atıp tutuyormuş. Dinleyici ka­labalığı arasından biri "o zaman neredeydin?" diye ses­lenmiş. Kuruşçev haykırarak bu soru sahibinin kim ol­ duğunu sormuş. Fakat dinleyiciler tarafında büyük bir sessizlik. O zaman Kuruşçev: "İşte ben de o zaman, se­nin şimdi bulunduğun yerdeydim" diye cevap vermiş. Elbet bir yakıştırma bu. Fakat öyle de olsa, bir gerçek­ lik payını gizlediğine inanmak gerek.
S. Hüseyin Nasr, Kuzey Afrikalı bir veliden şöyle bir cümle naklediyor: "Edep nedir bilir misin? Edep, kılıcını son haddi­ne kadar keskinleştirmendir, öyle ki, kesmek zorunda kaldığın kol ıstırap duymasın."
Yalnızlığın dili var mıdır? Bir yalnız başka bir yalnızla hangi dili konuşur?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.