Bunu sadece yaşayan bilir. Hayatı çalınmış içeridekiler var, bir de hayatından “anlam” çalınmış dışarıdakiler. İçeride ruhunu teslim etmeyenler de var, dışarıda her şeyini teslim edenler de… Düşünemeyen, tepki veremeyen, seçemeyen, seçtiğini koruyamayan, sorunlarını konuşamayan insan dışarıda olsa da mahkumdur. Hukuksuzluğa mahkumdur, rejime mahkumdur, her şeye boyun eğmeye mahkumdur. Teslim olmaya, edilgenliğe, sıradanlığa, kendi olmamaya, iradesizliğe, isteksizliğe mahkumdur. Güdülmeye, geri kalmaya, horlanmaya itilmeye mahkumdur. Adalet, hukuk, özgürlük ve demokrasiden kırıntılarla avunmaya mahkumdur. İdealsizliğe mahkumdur. Özgürlüğün ve hakkın bedeli vardır. Mücadelesi verilmemiş hiçbir hak kişiyi bulmaz.
Mülk suresi 3. Ayet" O ki yedi sema yaratmış . Birbirleriyle mutabık ; göremezsin o Rahman ' in yarattığında hiç bir nizamsizlik . Haydi , çevir gözü görebilir misin hiçbir çatlak , bir kusur "
Allah gökleri 7 kat olarak yaratmış . Bu 7 kat gunumuz bilim adamlarınca isimlendirilmiştir .
..
1. Troposfer
2. Stratosfer
3.ozonosfer
4. Mezosfer
5. Termosfer
6. İyonosfer
7. Ekzosfer
Hz Cabir'i anlatıyor "ey Allah'ın resulü anam babam sana feda olsun Allah'ım her şeyden önce ilk yarattığı şeyi bana söyler misin" diye sordum şöyle buyurdu ey Cabir her şeyden önce Allah'ın ilk yarattığı şeyi senin peygamberin nurudur O nur Allah'ın kudretiyle onun dilediği yerlere dolaşıp dururdu o vakit daha hiçbir şey yoktu.
Göklerde ve yeryüzünde bulunan canlılar ve bütün melekler kibirlenmeden Allah'a secde edenler ( Nahl 49)
Gökleri ve yeri bu ikisi içinde yaydığı canlıların yaratması da onun ayetlerindendir o dilediği zaman onları bir araya getirmeye kadirdir( Şura29)
Evrendeki bu genişlemeyi ve hızlı hareketliliği Kur'an bugünkü bilim adamlarından tam 1400 yıl önce ortaya koydu.
"Göğü kudretimizle biz kurduk biz onu genişletmekteyiz"Zariyat 47
Resulullah ( Sav)buyurdu ki "Cebrail a s beni yecüc ve mecüc taifesine iletti onları imana ve Allahu Teala'ya ibadete davet ettim"
Hakkında pek çok hadis olan yecüc ve mecüc'ün Miraç konusunda geçmesinden ötürü uzayda olması muhtemel canlılar olarak düşünülmesi mümkün.
Bilim dünyasının 1920 ' lerde Büyük patlama adını verdiği Bing Bang teorisini Allah in kitabı Kuran 1400 yıl önce Enbiya Suresinde net bir şekilde açıklıyor . Enbiya Suresi 30. ayet
" İnkar edenler semalarin ve arşın bitişik olduğunu gormediler mi ? Sonra biz o ikisini ( birbirinden ) ayırdık . Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mi ?"
Hubble, çok geçmedi çok önemli bir şeyi daha keşfetti yıldızlar ve galaksiler sadece bizden değil birbirinden de uzaklaşıyorlardı.Her şeyin birbirinden uzaklaştığı bir evin karşısında varılacak tek sonuç evrenin her an genişletmekte olduğuydu Evren genişlediğine göre zaman içinde geriye doğru gidildiğinde evrenin tek bir noktadan başladığı ortaya çıkıyordu yapılan hesaplamalar evrenin tüm maddesinin içinde barındıran bu tek noktanın sıfır hacmi ve sonsuza sahip olması gerektiğini gösterdi
Enbiya suresi 30. Ayet :
"İnkar edenler , semalarin ve arşın bitişik olduğunu görmediler mi ? Sonra biz, o ikisini ( birbirinden ) ayırdık . Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hala inanmazlar mi ?"
Hayatı çalınmış içerdekiler var, bir de hayatından "anlam" çalınmış dışardakiler. İçeride ruhunu teslim etmeyenler de var, dışarıda herşeyini teslim edenler de...
Bir Türk Masalı çağlar boyunca anlatılır. Köylünün biri bir yılanın hayatını kurtarır. Yılan çok teşekkür eder ve ona ertesi gün bu vakitte yine bulundukları yere gelmesini söyler.
Ertesi gün adam gider yılan ona ağzından bir altın düşürerek uzaklaşır ve adama her gün bu şekilde gelmesini can borcuna karşılık ona her gün bir altın vereceğini söyler.
Köylü ile yılanın dostluğu bu şekilde gelişir ve yoksul köylü haliyle epey zengin olur. Yaşlanıp da hastalanan adam durumu oğluna anlatır ve günün birinde hastalık nedeniyle gidemeyeceğini, onun gitmesini ve yılanın bulunduğu yere de uğramasını ister. Kendini açıkgöz sanan oğul;
"... Yılan her gün bir altın getiriyorsa ben bunu takip eder yuvasını ve altınların kaynağını bulurum onu da oracıkta öldürürüm..." diye düşünür.
Düşündüğünü de yapar.
Yılan yuvasına geldiğinde kılıcıyla onu öldürmek ister. Kılıçla yılanın başını kesmek isterken, Yılan aniden hareket eder ve ancak kuyruğu kesilir, kopar... Bunun üzerine Yılan da köylünün oğlunu orada sokarak öldürür.
Bir süre sonra köylü iyileşir ve yılanı bulur: "Unutalım aramızda olanları, dostluğumuz devam etsin..." der.
Yılan sitemkâr bir şekilde:
"Bende bu kuyruk sende de bu evlat acısı devam ettiği sürece biz artık dost olamayız." der.