Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Stefan Zweig

Stefan ZweigBilinmeyen Bir Kadının Mektubu yazarı
Yazar
8.1/10
354bin Kişi
1,7milyon
Okunma
42,7bin
Beğeni
878bin
Görüntülenme

Stefan Zweig Gönderileri

Stefan Zweig kitaplarını, Stefan Zweig sözleri ve alıntılarını, Stefan Zweig yazarlarını, Stefan Zweig yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
….binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne anlama geldiğini bilemezsin
Sayfa 44
Sonra Napoli limanında, anlamını o yabancı adamın anlattığı hikayede bulduğumu düşündüğüm o tuhaf kaza meydana geldi.
Reklam
Onun orada olduğunu hissettim
Ve gerçekten de, arkama döner dönmez onu tamı tamına duygularımın bilinçdışı bir şekilde hissettiği noktada gördüm.
Hiç de fena değildi :))
''Yazık.'' dedi hoşgörülü bir tavırla, ''Saldırı hiç de fena değildi. Bir amatöre göre bu bey, oldukça yetenekli.''
Sayfa 92 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Yok, hayır, olamaz..
Dünyada beni sorgulamayan ya da bana işkence etmeyen bir insan kalmış mıydı gerçekten?
Sayfa 74 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Tüm derdimiz aynılık değişmezlik kalıplaşmışlık değil mi..?
Oysa burada yerinden kımıldamayan aynı şeylere bakıyordum, aynı, hepsi aynı, iğrenç derecede aynı.
Sayfa 52 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yalnız kalıyordu. Yalnız. Yapayalnız...
Yapabileceğim, duyabileceğim, görebileceğim hiçbir şey yoktu, etrafımda sadece hiçlik, mekânsız ve zamansız bir boşluk vardı. İnsan bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu, düşünceler de bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu, sürekli gidip geliyordu ancak düşünceler ne kadar temelsiz gibi görünseler de bir dayanak noktasına ihtiyaç duyarlar, aksi takdirde anlamsızca kendi ekseni etrafında dönmeye başlarlar, onlar da hiçliğe tahammül edemezler. İnsan bir şeyler olmasını bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ama hiçbir şey olmuyordu. Tekrar ve tekrar bekliyordu, hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyor, düşünüyor, düşünüyor, ta ki şakakları ağrıyana kadar düşünüyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yapayalnız.
Sayfa 48 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
❝ Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum. ❞
Bir şeyi saklamak, söylemekten daha ağır gelir insana.
Sayfa 71
70 syf.
6/10 puan verdi
Spoiler vermeden ufak bir inceleme/değerlendirme yazmak istiyorum. Zweig'in kalem karakterini yansıtan, ancak başyapıtları arasında sayılmasına engel olan bir finale sahip, sürükleyici öyküsü. Evet bazı kitaplar ters köşe yapar, heyecanla ve pür dikkat okuduğunuz, kaptırdığınız ve olası senaryoyu okurken kafanızda biçimlendirdiğiniz halde mevzu umulmadık bir yere sürüklenebilir. Bu öyküde yazar bunu amaçlamış. Ancak beklenmedik senaryoya geçiş o kadar aniden, yüzeysel ve yavanki sanki kitabı yazmaktan sıkılmış ve bir anda bitirmeye karar vermiş Zweig. Tabi yazar psikolojik çözümleme ve gerilim odaklı o kadar iyi eserler vermiş ki, bunu onlarla aynı kefeye koyabilmek mümkün değil. Yine de keyifle okunabilecek, şaşırtabilecek bir kitap. Okunur. Ancak şok etkisi yaratmaz, "Ben ne okudum vay be(Zweig etkisi diyorum ben buna)" bırakmaz.
Korku
Korku
6/10
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
Reklam
Benim kim olduğumu biliyorsunuz sizin kim olduğunuz beni ilgilendirmiyor.
Sakin ver rahat bir ifadeyle masaya yaklaştı. Kendisini tanıtmadı sanki içinden "Benim kim olduğumu biliyorsunuz sizin kim olduğunuz beni ilgilendirmiyor." der gibiydi.
Sayfa 28 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Hayatta kendisini düşüncesizce kabul ettirmeye alışmış ve gerçek başarıdan şımarmış olan bu kendi kendini yetiştirmiş adam, üstünlük duygusuna öyle alışmıştı ki karşılaştığı her direniş ona münasebetsiz bir isyan ve neredeyse bir hakaret gibi geliyordu.
Sayfa 23 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
Gerçek satranç oyuncuları
Satrancı, sözcüğün gerçek anlamında "oynuyordum", oysa ötekiler, yani gerçek satranç oyunculan bunu "cidden" yapıyordu.
Sayfa 22 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
“İyilikle gülümseyebilen insanlar vardı hâlâ…”
Satranç
Tüm karşıt çiftlerin tek seferlik bir- leşmesiydi, hem çok eski hem de sonsuza dek yeniydi, mekanikti ama sadece hayal gücüyle etkili olabiliyordu, geometrik bir alanla kısıtlanmış ancak kombinasyonla- rıyla da sınırsızdı, kendini sürekli geliştiren ama durağandı, hiçbir yere götürmeyen bir düşünmeydi, hiçbir şeyi hesaplamayan bir matematikti, eserleri olmayan bir sanattı, özü olmayan bir mimariydi...
Sayfa 19 - Olimpos yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.