"Herkes öldürebilir sevdiğini, kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimi dalkavukça sözlerle, korkaklar öpücük ile öldürür, yürekliler kılıç darbeleri ile..."
Yazarın ilk defa bir kitabını okudum ve ba-yıl-dım. Tam benim tarzım.....
Baran ve Heves Sırlar, korkular ve iniş çıkışlar ile yaşıyorlar aşklarını. Hem bir de öyle bir inatçılar ki anlatamam...
Yaralı iki kardeş Baran ve Müge... Baran hayata küsmüş ve günü birlik ilişkiler ile hayatına devem etmeye çalışıyor. Müge... Yaşadığı hayal kırıklığı ve ihanet sonucunda akli dengesi bozulmuş ve şizofreni tedavisi görüyor.
Heves... Baran ve Müge'nin karşısındaki eve taşınıyor kaçarak geldiği İstanbul'da... Aynı zamanda Baran'ın da kiracısı... Bir gece kapısının hızla vurulması ile uyanıyor ve kapıyı açar açmaz burnuna yediği bir yumruk ile tanışıyor Müge ile.
Güzel, komik, eğlenceli bazen hüzünlü bir kitaptı.
Kitabın ne kadar kötü olduğunu nasıl anlatsam diye uzun uzun düşündüm ve en nihayetinde karakterler arasındaki diyaloglardan oluşan bir özet yazmaya karar verdim. Tabi bu özet bol miktarda SPOILER içerir, şimdiden uyarayım.
(İlk sayfalar.)
Mavi: Yeni bir şehre okumaya geldim. Ailem beni sevmiyor. Hapis hayatı yaşıyorum. Burada da bana abimin
Olumsuz yorum yapmaktan cidden hoşlanmıyorum ama bir okur olarak hayal kırıklığı yaşamış olmakta, ayrıca hoşlanmadığım bir durum. Kitabın konusunu çok farklı düşünmüştüm, yazarın anlatımınıda ama iki yöndende beklentim karşılanmadı. Kitabın, genel olarak anlatımda sıkıntı vardı; hızlı ve daha hareketli ilerlemesi gereken yerde durağan ve yavaş,