Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Torgny Lindgren

Torgny LindgrenYılanın Yolu yazarı
Yazar
9.0/10
9 Kişi
23
Okunma
3
Beğeni
1.021
Görüntülenme

Torgny Lindgren Sözleri ve Alıntıları

Torgny Lindgren sözleri ve alıntılarını, Torgny Lindgren kitap alıntılarını, Torgny Lindgren en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
War is War
Istediği tek aşk bu aşktı.. "Silahlanmış binlerce kişiye duyulan aşk "
Davud _Yeruşalim
"Yazmaktaki amaç sözlerin uçuculuğunu azaltmaktı "
Reklam
Peki tanrı acı çekmez mi ? Tanrı yaratıcıdır. .Eğer kaçınılmaz olursa acıyı da yaratır ..
Düşünceler konusunda elimizden bir şey gelmez. Yabanotu gibi bitiverir içimizde, istesek de, istemesek de. Düşünceler, içeri yazılan yazılar gibidir.
Sayfa 121 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
İkisi için de sanki imkansız bir şey yoktu. Tez canlıydılar. Yapılacak bir şeyi yapmadan önce, öylece durup düşünmeleri gerekmezdi. Bedenleriyle ruhları, tek ve aynıydı. Oysa kendi hesabıma, bedenimin ruhuma asla yetişemediği inancındayımdır.
Sayfa 69 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Hepimizin Tanrısı, son kuruş denilen şey yoktur. Son kuruş, insanın asla ödeyemediği paradır.
Sayfa 119 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Her şeyin bir adı olmalı. Biri bir ad söyler, o da kalır sonra. Zira insanoğlunun her çeşit canlıya koyduğu adlar, kalıcıdır.
Sayfa 33 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Kimse insan olduğu için savunulamaz. Sanki bu yüzden suçlu olunamazmış gibi. Sanki insanoğlu daha doğar doğmaz, sadece insan olarak hayata geldiği için, suçlarının bir kısmını ödemiş kabul ediliyordu.
Asi biri olarak doğduğumu biliyorsun, beni sen kendin asi yarattın. Ve bana herzaman şöyle dedin. Asi olma Övüngen Jani. Senin böyle davranışın biraz tuhaf doğrusu, hem bizi kendi dilediğin gibi yaratıyorsun, nasılsak öyle, kalın kafalı ya da canının istediği gibi,ondan sonrada ömür boyu böyle olmamamızı ögütlüyorsun, yani bizi yarttığın o has biçimde olmamamızı istiyorsun.
Sayfa 10 - telosKitabı okudu
II. Samuel kitabının on birinci bölümü bu müthiş olayı anlatır: "Ve akşamleyin vaki oldu ki Davud yatağından kalktı ve kral evinin damı üzerinde geziniyordu; ve yıkanmakta olan kadını damdan gördü; ve kanının bakılışı çok güzeldi. Ve Davud gönderip kadın hakkında soruşturdu. Ve biri dedi: Bu kadın Hitti Üriya'nın karısı, Eliam'ın kızı Bet-Şeba değil mi? Ve Davud ulaklar gönderip onu getirtti; ve kadın onun yanına geldi, ve murdarlığından tathir (temizlenmiş) olduğundan Davud onunla yattı, ve kadın evine döndü. Ve kadın gebe kaldı, ve gönderip Davud'a bildirdi, ve: ben gebe kadım, dedi."
Reklam
Üç şey var hayatta beni şaşırtan ve dördüncüsünü ise hiç anlamıyorum: Havada kartalın yolu, kaya üzerinde yılanın yolu, denizin ortasında geminin yolu ve genç kadınla birlikte olan erkeğin yolu.* Su Tevrat, Süleymanın Meselleri, 30:19 yay. n
Sayfa 71 - telosKitabı okudu
Bat-şeba sensiz baş edemezdim, ruhumu tazeliyor, beni doğru yollara yönlendiriyorsun, kutsal yaş ile başımı yağlıyorsun. Ona bunları asla söyleyemem, tümüyle avucunun içine almış beni eğer bir de bunları söylersem rahibe bırakılmış bir kurbanlık kuzu gibi kendimi ona teslim etmiş olurum.
Yazılana göre Yaov komutasındaki askerleri Rabba şehrini kuşatırken son yıllarında savaşa pek çıkmayan Davud, Yeruşalim (Kudüs)'de, sarayındadır. Yanına çağırdığında, "aybaşı" kirliğinden kurtulan kadınla birlikte olan Davud, komutan Yaov'a haber göndererek Üriya'yı sarayına yollamasını ister. Üriya'ya hediyeler veren Davud, ona "Evine git, rahatına bak" der. Evine gitmeyip de dışarılarda yatan Üriya'yı tekrar çağıran Davud, neden evine gitmeyip de dışarıda kaldığını sorunca "Komutanım Yoav'la efendimin adamları kırlarda konaklıyor. Bu durumda nasıl olur da ben yiyip içmek, karımla yatmak için evime giderim?" karşılığını verir. Davut, yedirip içirerek sarhoş ettirdiği Üriya'yı yine de evine gönderemeyince bu kez korkunç bir plan hazırlar. "Uriya'yı savaşın en şiddetli olduğu cepheye yerleştir ve yanından çekil ki, vurulup ölsün." yazılı mektubu Üriya'ya vererek Yaov'a gönderir. Emir yerine getirilir, Üriya savaşta ölür, Bet-Şeba kocası için yas tutar ve "Yas süresi geçince, Davut onu sarayına getirtti. Kadın Davut'un karısı oldu ve ona bir oğul doğurdu." Davud, istediğini elde ettiyse de "Davut'un bu yaptığı RAB'bin hoşuna gitmedi." Anlatılan durum budur. Uriya'yı savaş alanından çağırarak Bet-Şeba'nın karnındaki 'zina' ürünü meşru göstermeyi başaramayan Davud, arzusuna iktidarının gücüyle ulaşır. Güçsüz kişiyi dünyalık iktidar gücüyle ezmek, kutsalın hoşuna gitmemiş olsa kaç yazar. Öyle ya "En çok seçilen kutsaldır." ve "Neyin kutsal olduğuna kral karar verir."