Miras’ın anlatıcısı Bergljot, 50’li yaşlarında, üç çocuğu ve torunu olan, eşinden boşanmış, tiyatro eleştirileri yazan bir kadındır.
Babasının ölümüyle birlikte, aile mirasının paylaşılmasında çıkan sorunlar nedeniyle, artık görüşmemeyi tercih ettiği iki kız kardeşi, erkek kardeşi ve annesiyle bir araya gelmek zorunda kalır.
Miras tartışmaları, Bergljot’un tüm geçmiş travmaları ile yüzleşmesine dahası hesaplaşmasına yol açar.
Miras’ı okurken Bergljot’un sesinde sanki David Grossman’ın Ülkenin Sonuna’sındaki Ora’nın sesini duydum.
İki kadın anlatıcının geçmişle hesaplaşması nedeniyle sanırım.
Miras yayımlandıktan sonra, yazarın ailesi ( yazar hayal ürünü olduğunu söylese de) romanın gerçekleri yansıtmadığını söylemiş, hatta iki kız kardeşi de kendi karşı romanlarını yayımlamış.
Benim çok beğendiğim bir kitap oldu Miras.