Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... acaba bilgisayar yalnızlığı bile bir gün hasretle mi anılacaktır?
Reklam
432 syf.
9/10 puan verdi
'kalanlar, ölenler için şiirler yazar.
Kimi zaman çocuğum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar.
Bir Acıya Kiracı
Bir Acıya KiracıMetin Altıok · Yapı Kredi Yayınları · 20002,558 okunma
"Ama bir yazar, otobiyografisini bile yazmış olsa, yalnızca kendisini yazmış olmaz, aynı zamanda kendisi olarak da yazar. Bir okuyucu da, elindeki metni ancak ve ancak kendisi olarak okuyabilir."
·
Puan vermedi
HASAN ALİ TOPTAŞ FANBOYLARININ DİKKATİNE:
"İnsana karşı girişilen en kötü şiddet eylemi, aklın küçük düşürülmesidir. Elsa Morante (1)" Türkiye’de iri harflerle, çok iddialı cümlelerle topluma pazarlanan, sağdan sola bütün kültür-sanat mecralarında sürekli olarak okurun bilincine pompalanan kitaplar ve yazarlar vardır. * Pazarlama dili ve edebiyatı -21. yüzyıla kalacak birkaç
Kuşlar Yasına Gider
Kuşlar Yasına GiderHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 201919,7bin okunma
Reklam
Kendi düşüncelerini yaşamak, kendi düşüncelerini yazmak hiç bir zaman kolay olmamıştır. Aynı şekilde kendine karşı dürüst davranmak ve dürüst kalmak da..
Rasim Hocam şimdi daha iyi anladım((:konuyu
Yazarla yazar olmayan arasındaki fark, aynı zamanda, bir okul müsameresi ile profesyonel bir tiyatro arasındaki farkla da mukayese edilebilir. Bir okul müsameresinde herhangi bir oyun, bir defalığına bir profesyonel tiyatrodan daha iyi icra edilmiş olabilir. Ama o, bir defalıktır ve gelip geçer. Profesyonel tiyatroda ise, oyun zaman zaman kötü de icra edilmiş olsa, o tiyatro perdesini açmak ve oyuncular o oyunu oynamak zorunda bulunur: seçeneksiz olarak durum böyle olur. O oyuncunun sahneye çıkmamak gibi bir şansı mevcut değildir.
“Sadece gelecek rastlantısaldır. Geçmiş, muhtemele yer bırakmayan bir veridir.”
.. yazı yazmakla, her an, başımıza dert açabilirdik! Asıl risk buradaydı. Eğer yazı yüzünden başımıza dert açılacak olursa, bu durum bütün hayatımızı etkileyebilir, onun yönünü değiştirebilirdi. O tarihlerde, gerçekten de, yazı yazmak riskli bir meşgale olarak telakki ediliyordu. Gazetecilerin başı dertten kurtulmuyordu. Niceleri hapislere girmiş, hayatları kaymıştı! Necip Fazıl Kısakürek’in Ahmed Emin Yalman’a yapılan başarısız suikast bahanesiyle hapse atılması o dönemin icraatındandır. Daha nice gazeteci, yazar yan baktı, çamura yattı bahaneleriyle içeriye alınmışlardı. Dolayısıyla gazeteciliğin, yazarlığın gerçekten de belalı sayılan dönemlerinden birinden geçiliyordu
Reklam
"Yazının kısa olanını seviyorum. Lafı dolandırmadan anlatabilenini..."
Sayfa 126Kitabı okudu
"Fotoğrafçının amacı, görüntülendiği nesneyi en sadık biçimde seyircisine yansıtmaktan ibarettir."
Sayfa 125Kitabı okudu
"Yazmak, kendi kendini hapsetmek, kendini yaşamdan uzaklaştırmaktır ve bu da bir şizofrenidir aslında. "
Sayfa 100 - Peter HandkeKitabı okudu
"Ve mümkün olan her şey, aynı zamanda olağan sayılır."
Hele hız çağında...
Bir uçurtma üstüne, penceremin daracık aralığından gelip geçtiğini görebildiğim insanların o anki yaşantıları ve oradan kalkarak onların hayatı üzerine oluşturulan kurgular üstüne temerküz eden bir yazının yoğunluğu ilgilendiriyor beni. O kısalık ve yoğunluk....
423 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.