"Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?" diye sordu genç öğrencilerden biri.
"Komik olmaya mı çalışıyorsun" diye sordum ona.
"Hayır, hayır. Ciddiyim. Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?"
"Yazmak seni seçer, sen yazmayı seçmezsin."
Kesti sesini. Bir daha yumuldum şişeye, sonra sahneye çıktım.
Yazmak bazen,
Seninle olanaksızlık arasındaki tek şeydir.
Hiçbir kadının aşkı,
Hiçbir servet,
Boy ölçüşemez onunla.
Hiçbir şey kurtaramaz seni,
Yazmaktan başka.
Duvarların çökmesini engeller.
Kalabalığın üzerine gelmesini.
Karanlığı aydınlatır.
Psikiyatristlerin şahıdır yazmak,
Tanrıların en müşfiği.
Ölümü avlar, yazmak.
Ve kendine güler,
Acıya güler.
Son umuttur yazmak,
Son beklenti...
Aynen öyle!
-Neden yazıyorsun?
-Yazmak zorunluluk benim için. Yazmazsam hasta olur, ölürüm. Karaciğer gibi, bağırsaklar gibi bir parçam benim ve en az onlar kadar büyüleyici.
"Kediniz var mı? Ya da kedileriniz? Uyurlar, yavrum. Günde 20 saat uyuyup yine de çok güzel görünebilirler. Heyecanlanmak için bir nedenleri olmadığını iyi bilirler. Bir sonraki öğün. Ve arada sırada öldürecek bir şeyler. Güçler tarafından yırtılmakta olduğumu hissettiğimde bir ya da birkaç kedimi seyrederim. 9 kedim var. Uyuyan ya da uyuklamakta olan birine bakarım ve gevşerim. Yazmak da kedilerimden biridir. Yazmak gevşememi sağlar. Beni gevşetir. Bir süre için en azından. Sonra devrelerim karışır ve baştan başlamak zorunda kalırım. Yazarların yazmayı nasıl bıraktıklarını hiçbir zaman anlayamadım. Nasıl gevşerler?"
Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?
Komik olmaya mı çalışıyorsun?
Hayır, hayır ciddiyim. Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?
Yazmak seni seçer, sen yazmayı şeçmezsin.
"meslek olarak yazarlığı öner misiniz" diye sordu genç öğrencilerden biri.
"komik olmaya mı çalışıyorsun?" diye sordum ona.
"hayır, hayır. ciddiyim. meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?"
"yazmak seni seçer, sen yazmayı seçmezsin.''