“Canımı çok sıkıyorsun, her lafın beni daha çok kan dökmeye itiyor,” dedi ve aramızda yarım adım mesafe kaldığında durdu. “Ve her hareketin buna daha çok engel oluyor.”
dolanan bir sürü adam var tabii sağda solda, bunlar zannediyor ki her boku icat edecek kadar kabiliyetliler, ama toplasan alayı beş para etmez bunların, her biri ayrı dolapçıdır!... çatlağı da dolapçıdır, harbiden akıllısı da!... neymiş o meşhur icatlar mesela, hadi buyurun en babası, Lavoisier , ne yaptı Lavoisier , alt tarafı, ondan evvel de cümle âlemin zaten bildiği bir sürü maddeye numara koydu tek tek !... Pasteur ne yaptı, mikroskobunun altında minik zımbırtılar gördü, sonra kalktı senin ismin şu, senin ismin bu olsun dedi!... aman ne büyük marifet!
"Ben hiçbir zaman senin canını yakmak istemedim," dedi ve göz ucuyla yeni biten seruma baktı. "Canını yakmalarını da istemedim."
"Ama yaktılar, yaktın."