Hislerimi fark eden Valek "Daha önce de bir idam emri bizi ayıramamıştı. Bunun üstesinden gelmemiz mümkün. Birlikte olacağız" dedi. "Bu bir emir mi?" "Bu bir yemin."
“Ölümden dönen kişilerin neler anlattıklarını bilirsin. Tolstoy, bir öyküsünde bundan söz eder. Bir tünel ve ucunda bir ışık. Yasam ötesinin çekici güzelliği. Oysa, yemin ederim ki ben ışık falan görmedim, işin daha da kötüsü, bilincimi hiç yitirmedim. Her şeyi biliyorsun, her şeyi işitiyorsun, ne var ki onlar, doktorlar, bunun farkında değil ve senin önünde, akıllarına ne gelirse anlatıyorlar, senin duymaman gereken şeyleri bile. Artık iflah etmez olduğunu. Beyninin ayvayı yediğini.”
Reklam
Sayın Makar Alekseyevich, Sonunda beni kavga etmek zorunda bırakacaksınız. Makar Alekseyevich, yemin ederim hediyeleriniz için çok üzülüyorum. Size nelere mal oluyordur. Bunları alabilmek için ne kadar gerekli ihtiyaçlarınızdan fedakârlık ettiğinizi biliyorum. Size kaç kez hiçbir seye ihtiyacım olmadığını söyledim. Bugüne kadar bana yağdırdığınız seyleri ödeyecek durumda değilim. Hele su çiçeklere ne gerek var? Kınaçiçeği tamam da, sardunya ne oluyor? Bos bulunup ağzımdan bir laf kaçırdım siz de hemen kosup almıssınız! Eminim çok pahalıdır. Çiçekleri de çok güzel doğrusu! Küçücük kırmızı haç gibi. Böyle güzel sardunyaları nereden buldunuz? Onları pencerenin önüne koydum, oradan daha güzel görünürler. Yere tahta bir sıra koyup geri kalan çiçekleri onun üzerine dizeceğim, hele bir param olsun da! Fedora da çok seviyor. Odamız cennet gibi temiz ve aydınlık! Peki sekerler neden?
“Doktor bey.. Biz Arabız ve Müslümanız elhamdülillâh... Osmanlı Devleti de Müslümandır. Dedelerimiz asırlarca bu din kardeşliği için Araplıklarını hatırlamadılar. Osmanlılardan ayrılsalar dinlerini mi kaybederlerdi? Elbette hayır. Hallerinden memnundular ve ondan hatırlamadılar. Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir doktor bey. Dediğim gibi onlar memnundular. Çünkü Osmanlılar âdildi ve kuvvetliydi. Adalet ve kuvvet! Bunların ikisi bir arada olunca mesele kalmaz. Bir başka ırkı veya kavmi elde tutabilmek için bunlar lâzımdır. Hem de tam olarak olması lâzımdır. Osmanlı Devleti ise uzun zamandır ne âdil, ne de kuvvetli. İttihatçıların, Cemal Paşaların yaptığı zulümler ortada. Sığınacak bir yer aradık, İngilizler, refah vâdettiler. Onlara kandık. Siz şimdi yalnız aldığımız paraları düşünüp bize hain, hem de din haini gözüyle bakıyorsunuz. Allah adına yemin ederim ki, biz hain değiliz, biz yaşamak, ayakta kalmak için böyle yaptık.”
Şimdi şunu düşün çocuk. Bu çocukların hiçbiri Sör Alliser'dan başka silah ustası görmedi. Onların babaları çiftçi, arabacı, kaçak avcı, demirci, madenci ya da bir ticaret gemisinde kürekçi. Güvertelerde, Kral Yolu'ndaki genelev ve tavernalarda, Lannis Limanı'nın ve eski şehirin sokaklarında dövüş üzerine ne öğrenebilirlerdi sence? Buraya gelmeden önce birkaç kez sopa sallamışlardır belki ama sana yemin ederim ki bu yirmi çocuktan birinin bile cebine gerçek bir kılıç alacak kadar sikke girmemiştir. Bakışı zalimceydi. Pekala, zaferinin tadı şimdi nasıl geliyor ağzına Lord Snow?
İKİ YEMİN Ben hep çabuk çekilen tetiğe yaşadım Yemin ettim Yüreğimdeki ve bedenimdeki bütün yaralar adına yüzünün kuyusuna düştüğüm kuytuda Sana olanca aydınlığım ve karanlığımla baktım aşktan yorgun düştü dinim dağıldı kehribarım gül ve buğday yetiştiren Ömrüm adına yemin ederim ki: Ben seçmedim bu ölümü Kaçmasan vurmayacaktım 8 Haziran 1991
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.