***
Ne kadar fakir olursa olsun, toplumda yerleşik bir konumu olduğunu bilen bir işçinin ayaklanması ihtimali, toplumdaki konumuna bir anlam veremeyen işçinin ayaklanması ihtimalinden daha azdı. Toplumsal kapitalizm olarak adlandırılabilecek şeyin kurucu politikası işte buydu.
***
Ne kadar fakir olursa olsun, toplumda yerleşik bir konumu olduğunu bilen bir işçinin ayaklanması ihtimali, toplumdaki konumuna bir anlam veremeyen işçinin ayaklanması ihtimalinden daha azdı. Toplumsal kapitalizm olarak adlandırılabilecek şeyin kurucu politikası işte buydu
Toplumsal kapitalizm çağında, ekonomik sistemin zorlayıcı talepleri hınç üretti. Bu sözcük bir duygular grubunu, ekseriyetle, kuralına göre oynayan sıradan insanlara adil davranılmadığı inancını ifade ediyor.
Yeni kapitalizm kültürü içinde, bir baba ile oğulun değişen sosyo ekonomik yapı içerisinde, yapılan işlerden değişen yaşam koşullarına kadar harika bir anlatım ve analiz sunuyor..
Karakter AşınmasıRichard Sennett · Ayrıntı Yayınları · 2022843 okunma
Birazcık bir şey olsa bu kapitalizmi çökertiyor derler. Fakat kapitalizm hala ayaktadır. Oysa Kominizm, Faşizm gibi sistemler uzun surmeden yıkılmıştı. Sebebi o sistemler üstten uygulandı toplum ile buluşmadı ama Kapitalizm toplumun cigerine kanser ilacı gibi oturdu. Hem ilaç hem hastalık. Hasta edende kendisi tedavi icin ihtiyaç duyulan da
Toplumsal kapitalizm çağında, ekonomik sistemin zorlayıcı talepleri hınç üretti. Bu sözcük bir duygular grubunu, ekseriyetle, kuralına göre oynayan sıradan insanlara adil davranılmadığı inancını ifade ediyor.
Toplumsal olan her şey böyle böyle küçülürken kapitalizm yerinde duruyor. Eşitsizlik giderek artan bir şekilde yalıtıma bağlanıyor. Siyasetçiler ise bu tuhaf dönüşümü kamu alanındaki “reformlar” için bir model olarak kullanıyorlar.
Toplumsal olan her şey böyle böyle küçülürken kapitalizm yerinde duruyor. Eşitsizlik giderek artan bir şekilde yalıtıma bağlanıyor. Siyasetçiler ise bu tuhaf dönüşümü kamu alanındaki “reformlar” için bir model olarak kullanıyorlar.
Doğrusu bu kitaba özet bir inceleme yazmak zor. Nereden başlayacağını bilemiyor insan. Aklımda kalan bir tespitini yazayım: Sennett, otomasyon arttıkça, insan kabiliyeti,makinenin gerisine düşüyor diyor. Demek istiyor ki insan nüfusu gereksiz hale geliyor. (Futuristler inatla robot çağını bekleyedursun.) Bir başka konu, tüketim kalıpları değiştiğinden tüm insanların politikaya ve çalışma hayatına bakışlarıda artık değişiyor diyor. Bu değişime dair tespitleri var. Tüm sosyal bilimle ilgilenen kişilere öneririm.
Eşitsizlik modern ekonominin yumuşak karnı haline geldi. Pek
çok biçimde ortaya çıkıyor: Üst düzey yöneticilere ödenen muazzam
tazminatlar, şirketlerin en tepesindeki ve en dibindeki ücretler
arasında genişleyen bir uçurum, seçkinlerin gelirine kıyasla orta gelir
katmanlarındaki durgunluk. Kazananın her şeyi aldığı rekabet türü,
çok büyük maddi eşitsizlikler üretiyor. Bu servet eşitsizlikleri, belli
türden firmalarda, büyüyen bir toplumsal eşitsizlikle at başı gidiyor.
Yeniden örgütlenme keşmekeşi içindeki bürokrasilerde, bürokrasinin
ara katmanlarının silinmesi, iktidarın aşağı doğru iletilirken
Yeni Kapitalizm Kültürü
yorumlanmasını ve enformasyonun yukarı doğru iletilirken modüle
edilmesini sağlayan iletişim zincirini ortadan kaldırabiliyor. Yeniden
biçimlendirilen esnek firma, bu daha da dağınık hale gelmiş zemini
haritalandırabiliyor. Merkez, çevreyi, belirli bir şekilde yönetiyor.
Çevredeki insanlar emek sürecinde bir başına, emir komuta zincirinin
yukarısıyla ve aşağısıyla fazla bir etkileşimi yok; bir Tai ayakkabı
dikişçisiyle Milanolu bir moda düşkünü arasında sosyal ilişkiye
benzer hiçbir şey yok; Soros'un ifadesiyle, ilişki kurmuyor, iş(lem)
yapıyorlar.