Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değerler eğitimini, Sevgili Peygamberimiz (sav) üzerinden anlatmalıyız. Bir çocuğun bile kalbini kırmayan, alay etmeyen, küçümsemeyen, hakaret etmeyen, onlara yetişkin gibi davranan, konuşurken onların göz hizasına eğilen Peygamberimiz (sav) anlatmalıyız.
408 syf.
10/10 puan verdi
SÜRGÜN VE SAKINCALI BİR YAZARIN KAYIPLAR ROMANI
Kayıp Ağaçlar Adası metaforik anlatımlı, tarihi konuları kurgu romanlar içinde okumayı sevenler için akıcı bir kitap. Ben Elif Şafak’ı severim.Fikirleri beni bağlamaz ayrıca yargılandığı Baba ve Piç romanıyla Türklüğe hakaret suçlamasından suçun yasal zemininin oluşmaması ve delil yetersizliği ile beraat etti.Kendimizi güncelleyelim arada
Kayıp Ağaçlar Adası
Kayıp Ağaçlar AdasıElif Şafak · Doğan Kitap · 20231,568 okunma
Reklam
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Değerler eğitimini, Sevgili Peygamberimiz (sav) üzerinden anlatmalıyız. Bir çocuğun bile kalbini kırmayan, alay etmeyen, küçümsemeyen, hakaret etmeyen, onlara yetişkin gibi davranan, konuşurken onların göz hizasına eğilen Peygamberimizi (sav) anlatmalıyız.
Sayfa 157 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Allah’ın cehennemden uzaklaştıracağı için kızıma Fatıma adını verdim
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte: “Onu sevenleri, Allah’ın cehennemden uzaklaştıracağı için kızıma Fatıma adını verdim” buyurdu. Peygamber Ocağının En Nadide Gülü Hz Fatıma Nebiler Efendisinin son çiçeği… Rasulullah (s.a.v.)’ın dünyada neslini devam ettiren nur yumağı… Kızlarının en küçüğü… Cennet gençlerinin efendileri
Reklam
Dünyaca ünlü matematikçimiz Ord. Prof. Dr. Cahit Arfin biyografisinde şöyle bir cümle dikkat çeker: "Beşinci sınıftayken tanıştığı genç bir ögretmen sayesinde matematige ilgi duydu." Basit bir cümle ama üzerine bir roman yazılabilir. Yazdığı kitaplarla, konferanslarıyla ülkemize önemli katkılar sağlayan Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, iki yıl okuduğu Ankara Lisesindeyken ögretmeni Cahid Okurer'in kendisini psikoloji alanına yönlendirdiğini anlatır ve her röportajında o ögretmenini saygıyla anardı. Ahmet Rasim, Falaka isimli eserinde şöyle yazar: "Ben 60 yaşımı geçiyorum. 54 yıl önce, yani 6-7 yaşımda beni falakaya yatırarak ayak parmaklarımı morartıncaya kadar döven Hafiz Paşa Mektebi Hocası Hafız İsmail Efendi'ye bir Fatiha okumak aklıma bile gelmemiştir." Bunu günümüze uyarlayalım, alay ettigimiz, küçümsediğimiz, hakaret ettiğimiz bir öğrenci o güzel kalbinde bize bir santim bile yer ayırmayacak. Düşünsenize: bir eğitim-öğretim dönemi, belki 3-4 yıl öğrencinin dersine girmişsiniz, dakikalara vursak inanılmaz bir zaman geçirmişsiniz ama o öğrencinin kalbinde hiçbir yeriniz yok. Kalbe dokunmanın yolu sevgi dilinden, tatlı dilden geçer. Bir öğretmen hiçbir öğrencisini asla küçümsememelidir. Öğretmene böyle tavırlar yakışmaz. Yüzyıllar içinde eğitim değişse de dönüşse de gelişse de bir ilkenin modası hiçbir zaman geçmemiştir: yumuşak üslup. Dokunduğumuz her kalp bizim memleketimizdir. Ne kadar öğrencinin kalbinde yer alırsak o kadar memleketimiz var demektir. O yüzden her öğretmenin yüzlerce memleketi vardır.
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir. _Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım. _Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir. _İktidar halktan korkarsa bu
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Reklam
“Nerede Müslüman bir bölge varsa, orada bir Amerikan okulunun veya bir başka Avrupa dinî cemaatinin okulunun bulunduğunu görüyoruz. Müslümanlar çocuklarını, dünyevî refah açısından yararlı olur ümidiyle buralara gönderiyorlar. Gençlik çağının heyecanlı dönemlerinde yabancı okullara giden Müslüman çocukları, bu okullarda tahsil hayatları boyunca İslâma ve temel esaslarına aykırı şeyler duyuyor veya yaşıyorlar. Kulaklar, babalarının inançlarına hakaret eden laflarla doluyor. Öğrenim çağı tamamlanmadan, kalpleri her çeşit İslâmî inançtan sıyrılıyor ve İslâm adı altında yeni bir nesil ortaya çıkıyor. Bununla da kalmayıp kendilerini kirleten şeyleri, söz ve fiilleriyle cemiyet içinde de yaymaya başlıyorlar.”
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.