Kitap kargosu beklediğim günler içim kıpır kıpır oluyor. Misafir gelecekmiş gibi erkenden kalkıyor, sürekli kargo takip sayfasını yeniliyorum. Her şey değişti hayatta, bu heyecan aynı kaldı.
... Öyle derin yaralarım var ki geçmişimde. Ben her gün acılar içinde yaşıyorum. Ruhumla bir bütün olmuşçasına sanki her gün daha da derine gömülüyorum. Hangi tarafından tutarsam tutayım, yine geçmişe yeniliyorum. Bir saplantı mıdır bu? Ya da artık benden bir parça mı? Benden istediği ne, hiç bilmiyorum. Kaybediyorum, her şeyi, en çokta kendimi. Ruhumu şeytana satmak istiyorum. Sadece o ne derse onu yapmak istiyorum. Bu ağır yükten kurtulmak istiyorum. O kadar derinde saklıyım ki, oraya inmeye cesareti olan yok.
...
Kimse benim gibi değil! Olmayanı arıyorum. Yalan, her şey yalan işte, biliyorum. Her şey yalan olmak için var olmuş sanki. Ya da yalanların ve yalancıların toplanma kampı burası. Hiç kimse beni sevmiyor aslında. Herkesin nefret ettiğiyim. Ya benim nefret ettiklerim? Ya her defasında nefretime yenildiklerim? Günler gibi, nefret tohumları ekiyorum toprağıma. Herkesten, her şeyden nefret ediyorum! Haykırıyorum. Yoruluyorum, her geçen gün daha da çok. Ölürcesine yaşıyorum her günü. Yıkık, viran olmuş şehirler gibiyim. Kaybolmuşluğum çok. Ama kalkıp da doğrulamıyorum. Kırık hayallerimin kırıkları batıyor canıma. Kıyıyor, en sevdiğin yanıma. Sen solumdasın. Ama hiçbir şey yolunda değil. Kanıyorum hem de oluk oluk, hepsi sana...
07.08.2020
A.U
Kör adamın hayatını düşünüyorum o anda. Mesela minik kızın hayatını sonra. Mesela, bir sokak çocuğu olsaydım, diyorum kendi kendime. Kimliksiz kalabalıklar arasında sadece ayaklarım yürüyor. Birden aşk şarkıları haykırıyor plakçılardan. Senin özlemine hemen oracıkta yeniliyorum. Bir karanfil armağan ediyorum kendime ve sana. Gizemli bakışların fesleğen kokusu gibi çoktan siniyor hayatıma. Elinde tek karanfille sendeleyen serseri bir aşık. Gülerek dalga geçiyor kendiyle. Aptallığımı çok seviyorum...
Her şey incitiyor artık beni.
Eskisi gibi dik duramıyorum.
Belki de zamana yeniliyorum,
Yaşlanıyorum…
Ruhum, kalbim, gururum…
Sanki hepsi incinmiş.
Hepsi, gece karanlık bir sokakta,
Yolun tam ortasında bırakılmış, terk edilmiş.
Hatırlıyorum…
Gidişini ve son kez,
Sarıl bana değişini.
Her aklıma gelişinde kanıyorum.
Çünkü hayalin, açık bir yaraya,
Tuz basar gibi.
Bakma sen bana, yazdığım satırlara.
Hepsinin tek sebebi,
Özlüyorum…