296 syf.
8/10 puan verdi
10/8
Öncelikle seriden beklentim çok yüksek değildi.Birkaç güzel yorum okumuştum ve şansımı deniyim dedim pişman da olmadım amaaaaa gelelim eleştirilerime ; birincisi yazar denizcilikle ilgili çok fazla argüman kullanmış.Hikaye zaten deniz ve efsaneler üzerine ama ben birçok yerde gerçekten kayboldum.Açıp sürekli anlamlarına bakmak zorunda kaldım ki bu da beni hikayeden sık sık kopardı.Kafam dağıldı.İçine bazı yerlerde giremediğimi hissettim.İkinci eleştirim ise karakterleri çok işleyememiş bence yazar .Keşke daha fazla içlerine girebilseydik,iç dünyalarını,geçmişlerini,düşüncelerini okuyabilseydik.Saint,Willa,Auster,Paj çok yüzeysel anlatılmıştı.Özellikle West ben de yarım kaldı.Fable ben de yarım kaldı.Aşkları çok güzel işlenenilirdi.Hissedemedim o tutkuyu maalesef.Sonuç olarak yazarın ciddi bir potansiyeli var ama kullanmamış diyebilirim.Herkese bol kitaplı günler…
Efsane
EfsaneAdrienne Young · Yabancı Yayınları · 2022425 okunma
"Ben bu kahramanlık görevlerinde filan yeniyim de. Sonunda bir ödülün filan olması gerekmiyor mu? Daha fazla ölümcül görevler mi var sadece?" diye sordum. "Yok," dedi Leo. "Normali böyle."
Reklam
“Bir şövalye, atlı bir kılıçtır. Geri kalanlar; yeminler, kutsal yağlar ve leydi mendilleri, kılıcın sapına bağlanan ipek şeritlerdir. Sapından ipekler sarkan bir kılıç daha sevimli görünebilir ama o da öldürür. Yani ipek şeritlerinizi alın ve kılıçlarınızı kıçınıza sokun. Ben sizinle aynıyım. Tek farkım, ben ne olduğumla ilgili yalan söylemiyorum. İsterseniz beni öldürün ama orada durup birbirinize bokunuzun kokmadığını söylerken bana katil demeyin. Duydunuz mu?”
Sayfa 496Kitabı okudu
Kendimi değil, başkalarını aramaya gideceğim ben. Başkaları hep olacak dünyamızda, onlar olmadıkça biz olmayız. -Ben gideceğim, yol uzun değil. Uykum geliyor. Gitmem gerekiyor. Arka koltukta hasta bir adam yatıyor. Seni gördüm, mutlu oldum. Ateş görmemiş yiyecekler bıraktım sana. Seni tanıdığım günden bu yana ateş görmemiş yiyeceklerle beslenmeye dikkat ediyorum. Ne mi oluyor dersen, son derece enerji doluyum, her zaman hareketliyim, her zaman durduğu yerde duramayan bir insanım. Seninle ayrıldığımız 1990 yılından beri böyle beslenmeye çalışıyorum. Daha önce söyledin bana, hiç kilo almadım, vücudum hâlâ sağlam, hiçbir yerim sarkmadı. Sağlık sorunu yaşamadım. Sabah uyandığımda ateş görmemiş bir yiyecek yedim, sesim sağlıklı. Bir tane ceviz, birkaç tane kabuklu fındık yedim. Yeşil yiyecekler yedim, seni hep dinledim. Hiç konuşmadan bir domates ya da salatalık yedim sabah uyandığımda, ya da bir incir kurusu. İşte yine geldim ve yine aynıyım. Yol verirsen gideceğim artık... - Bir dakika bekle, diyerek kayboldu. Çok uzun birkaç dakika geçti. Düşünüyorum. Bu adamı yıllar sonra niye buldum? Bir yol kıyısında nasıl rastlaştım? "Seni bekliyordum" dediğinde neden inandım? Bir yıl sonra niçin tekrar geldim? Şimdi, sabahın bu alacakaranlık saatinde neyi bekliyorum? Kayboldu ve gitti. Bana kesinlikle bir zararı dokunmaz da, neden bekliyorum? Arabayı sürsem ve çıksam yola. Gitsem... Gidemiyorum. Çakılmış bekliyorum.
Sayfa 151 - Matbuat Yayın, 2. Basım - Aralık 2016, BÖLÜM 2, AH Ü ZÂR YOLDAŞLARI
446 syf.
2/10 puan verdi
Oryantalist bakış açısıyla düşünülmüş!!
Kitabın başlığından itibaren yanlışlıklar dizisi ile başlıyor. Birincisi siyasi kültürümüz der iken siyasi kültürümüz Osmanlı Devleti'nden ibaret değil ve çok esiklere dayanır. Kitap bir kültürü başından itibaren anmayıp Osmanlı Devleti'nin son yüzyılını veya batılılaşma ya da modernleşme diyebileceğimiz bir zaman dilimini
Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkence
Siyasi Kültürümüzde Zulüm ve İşkenceTaner Akçam · İletişim Yayıncılık · 19952 okunma
Aşkta yukarı veya aşağı yoktur, Neden daha fazlasını arayayım? Ben onunla aynıyım.
Aşkın Gözyaşları 1 - Tebrizli Şems
Aşkın Gözyaşları 1 - Tebrizli Şems
Reklam
298 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.