Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ykk

bölüm 6: gencillik
Bencil gen nedir? Yalnızca tekil bir fiziksel DNA parçası değildir. DNA'nın belli bir parçasının tüm dünyaya dağıtılmış kopyalarının tamamıdır. Bu bölümün kilit noktası, bir genin, kendisinin başka bedenlerde oturan kopyalarına yardım edebilecğidir. Durum buysa, bu bireysel bir özgecilik olarak görülecek ama gen bencilliğiyle meydana gelmiş
Reklam
bölüm 5: saldırganlık: kararlılık ve bencil makine
Bir Evrimsel kararlı strateji (EKS), ona uyan bireyler için özellikle faydalı olduğu için değil, basitçe içerden ihanete karşı bağışık olduğu için kararlıdır. . Yıpratma savaşında yalan söylemek evrimsel açıdan doğruyu söylemekten daha kararlı değildir. Poker suratı evrimsel açıdan kararlıdır. Teslimiyet en sonunda çıkageldiğinde, bu geliş ani ve
bölüm 4: gen makinesi
Gen kolonisi olabilirler ancak davranışları söz konusu olduğunda vücutlar inkar edilemez şekilde kendilerine has bireyselliğe sahiptirler. Bir hayvan eşgüdümlü bir bütün, bir birim olarak hareket eder. Kişisel bakış açımdan kendimi bir birim gibi hissediyorum, bir koloni gibi değil. Bu beklenmesi gereken şey. Seçilim, diğerleri ile işbirliği

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
bölüm 3: ölümsüz sarmallar
Bir maymun, genleri ağaçlar üzerinde koruyan bir makine, bir balık ise suda koruyan bir makinedir. Hatta, genlerini alman bira bardağı altlıkları içinde koruyan bir kurtçuk bile vardır. . Eğer çaprazlama olayı bir çaprazlama geninin yararına çalışıyorsa, çaprazlama olayının varoluşu için bu yeterli bir açıklamadır. Diğer genlerin bu durumdan faydalanıp faydalanmadıkları tamamen konu dışıdır. . Görünüşe göre canlılardaki DNA miktarı canlıyı oluşturmak için tam olarak gerekenden daha fazladır. DNA'nın büyük bir kısmı hiçbir zaman proteine çevrilmez. Canlı bireyi açısından bakıldığında bu bir çelişki gibi görünür. Fakat bencil genlerin gözünden bakarsak hiçbir çelişki bulunmaz. DNA'nın gerçek amacı hayatta kalabilmektir, ne fazlası ne de azı. Fazlalık DNA'yı açıklamanın en basit yolu onun bir asalak, diğer DNA'ların yarattığı hayatta kalma makinelerinde otostop yapan yararsız ancak zararı da olmayan bir yolcu olduğunu düşünmektir.
bölüm 2: eşleyiciler
Aslında kendi kopyalarını yapan bir molekülü hayal etmek ilk bakışta göründüğü kadar zor değildir ve ayrıca sadece bir kez ortaya çıkmış olması yeterlidir. Eşleyiciyi bir kalıp veya şablon olarak düşünün. Onu, çeşitli yapıtaşı moleküllerinin oluşturduğu karmaşık bir zincirden meydana gelmiş büyük bir molekül olarak düşleyin. Bu küçük yapıtaşları,
Reklam
bölüm 1: neden insanlar var?
Eğer uzaydan gelen üstün yaratıklar bir gün dünyayı ziyaret ederlerse, uygarlığımızın seviyesini değerlendirmek için soracakları ilk soru "Evrimi şimdiye kadar keşfedebilmişler mi?" olacaktır. ... Tennyson'un "dişinde ve pençesinde kırmızı kanla acımasız vahşi doğa" şeklindeki ünlü ifadesi evrime dair günümüzdeki anlayışımızı fevkalade özetliyor. ... Bu kitabın savı, bizlerin ve bütün diğer hayvanların, genlerimiz tarafından yaratılmış birer makine olduğumuz fikridir. ... Daha yakından bakıldığında, sıklıkla görünüşteki özgecilik eylemlerinin gerçekte maske takmış bencillikler olduğu ortaya çıkar. ... Belki de grup seçilimi teorisinin güçlü çekiciliğin sebeplerinden birisi, birçoğumuzun paylaştığı ahlaki ve politik ideallerle uyumlu olmasıdır. ... Sıklıkla grup içi özgeciliğe gruplar arası bencillik eşlik eder. Bu, sendikacılığın bir temelidir. Başka bir düzeyde ulus, bizim kendimizi özgecil kurban edişimizden en çok fayda sağlayandır ve genç erkeklerden birer birey olarak ülkelerinin büyük şanı uğruna ölmeleri beklenir. Üstelik, haklarında başka bir ulusa mensup oldukları dışında bir şey bilinmeyen diğer bireyleri öldürmeleri için cesaretlendirilirler. ... İnsan etiğinde özgeciliğin hangi seviyede (aile, ulus,ırk, tür, cins...) arzu edilir olduğu karmaşası, özgeciliğin evrim teorisine göre hangi seviyede beklenmesi gerektiği şeklindeki biyolojideki paralel bir karmaşayla yansıtılır. ... Seçilimin temel birimi ne türdür ne gruptur ne de tam olarak bireydir. Temel birim, kalıtım birimi olan gendir.
Beynimizin esas görevlerinden biri de bizim şu fani dünyadaki kısıtlı zamanımızda işimizi kolaylaştırmak, bize zaman kazandırmaktır. Bunu da özellikle sol lobunda bulunan devrelerde yerleşmiş "tanıma ve etiketleme" sistemleriyle yapar. Bu etiketleme işleminden sorumlu devreler, her meselenin üzerinde boşuna düşünüp de kıymetli zihinsel
"Yaşam nedir?" başlıklı klasik eserinde Schrödinger, yaşam için "sürdürülebilir dengesizlik durumu" şeklinde özetlenebilecek bir tanım getirir. Bedenin içi ve dışı arasında sürekli bir farklılık vardır. Bu farkı korumak adına bedenimiz devasa miktarda enerji harcar. Ancak bu farklılık sürekli olarak bozulur. Zira hücre zarı mükemmel bir bariyer değildir. Tekne su alır. İçeri giren su, çabalarla veya motorlarla sürekli dışarı boşaltılabildiği takdirde tekne yüzmeye devam eder. Yaşam işte genel olarak bu gayretin adıdır.
Hiçbirimiz yaşayacağımız hayatın detayları genetik kaderimize programlanmış olarak buraya gelmiyoruz. Bir kurbağadan, bir semenderden, bir çınar ağacından, bir zürafadan, yani herhangi bir canlıdan en büyük farkımız; bir "primat" olarak dünyaya gelip kimsenin hayal dahi edemeyeceği şeyler yapabilme, kimsenin düşünemeyeceği bir insana dönüşme potansiyelimizdir.
Bizlerin ataları olan homo sapiens öncülleri, hiçbir ortama tam uyum gösterememiş ama her türlü ortama göre uyum sağlayabilme potansiyeli taşıyan uzmanlaşmamış bedenleri ile bu değişken dünya şartlarında ipi göğüsleyen şampiyon hominid türü olmuş gibi görünüyor.
Reklam
Hareketsizlik, aşırı ve dengesiz beslenme, yalnız kalma, gereksiz dertlerle dertlenme ve kendisine toplum tarafından çizilen sanal sınırların içinde yaşamaya çalışma; insanı strese ve sıkıntıya sokan önemli başlangıç noktalarıdır. Her canlı, kendi bedeninde taşıdığı biyolojik donanım ve zihinsel özellikleri milyonlarca yıllık bir evrim mühendisliği sürecinden miras alır. Bu mirasın her bir parçasının da bir varlık nedeni, bir evrimsel öyküsü vardır. Bu özelliklere aykırı yaşamaya çalışmak, özellikle insanın başını derde sokan, onu stres dolu bir varlığa dönüştüren en önemli başlangıç noktalarından birisidir.
Sayfa 170Kitabı okudu
Mizah, ideolojiye malzeme yapılmaya çalışıldığında marjinalleşir. Sadece "taraftarını" güldüren aşırı politize komiklikler, böyle bir araca yazık etmekten başka işe yaramazlar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Günümüzün kalabalık ve karmaşık sosyal yapısı içerisinde, uzak atalarımızın işlerine yarayan yetenekleri isabetli bir biçimde kullanabildikleri şartların çok uzağındayız. Değerlendirmemiz gereken çok fazla etkileşim, özellikle internet üzerinden ilişkiye geçtiğimiz çok sayıda insan var. Bu kadar yükün üstesinden gelmenin en iyi yolu da zihin ekonomisine çok yardımcı olan "etiketleme ve önyargı sistemini" kullanmak. Önyargılar, zihinsel enerjiyi en az düzeyde kullanmamıza yardım ederek, bu enerjiyi daha önemli ve yaşamsal işlere yönlendirmemizi sağlar.
İnsan, hayatına yön veren travmaları veya olumsuz deneyimleri, etkileriyle birlikte fark edebildiğinde, o deneyimleri kendisini yükselten ve geliştiren basamaklara dönüştürebilir.
İnsan zihni hikaye ile çalışır. Hikaye, zihnimizin olay ve olguları bağlaması için bir çerçeve görevi görür. Zihinsel öykülerimiz sadece etraftaki olay, olgu ve kavramları açıklamamızı sağlamaz; onlara bir anlam da katar. Zaten anlam dediğimiz şeyin kendisi bir hikayedir. Toplumsal örgülerimiz böyle içsel hikayelere/ anlamlara dayanır. İyi kötü algımız ve zihnimizde var olan hemen her türlü aidiyet veya pozisyonlama, zihinsel hikayelerimizin/ anlamlarımızın ürünüdür. Aidiyet duygularına bağlı bir topluluk inşa etmek isterseniz, ilk yapmanız gereken şey onlara kabul edilebilir, sade ve anlaşılır bir hikaye sunmaktır. Harekete geçirici bir toplumsal hikaye için bazı temel özellikleri şöyle sıralayabiliriz: .sadelik .bağlayıcılık .ortak hedef .davranış yöntemi sunma .tazeleme/ değişen şartlara uygun olarak güncelleme .başka hikayelerle çatışma .içgörü ( bilinçsizce oluşan soruları sordurup onlara cevap oluşturma) .tehdit/ ortak düşman
124 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.