Osmanlı, suyun her çeşidini 'abdest suyu' saydığından, derin bir ibadet aşkı ve engin bir sevgiyle suya el atmış "Su gibi aziz ol" atasözünde de suyu azizleştirmiştir.
Fatih'in yorulmak bilmez bir enerjiyle gerçekleştirmeye çalıştığı eseri anlamlandırabilmek için ondan önce Osmanlı Devleti'nin durumunu kısaca hatırlatmak gerekmektedir. Fatih'ten Önce Yıldırım Bâyezid, gerçek bir imparatorluk kurmayı denemişti.
0, 14 yüzyıl sonlarına doğru Tuna'dan Fırat Nehri'ne kadar Anadolu Rumeli'nde hemen hemen bütün küçük
Dârüssınâa-i Âmire de denilen Tersâne-i Âmire, Osmanlı Devleti’nin kuruluşuyla birlikte Gelibolu’da teşekkül eden ve sonraları devletin genişlemesine paralel olarak İstanbul Haliç’te esaslı bir teşkilâta kavuşan Osmanlı denizcilik faaliyetinin merkez üssüdür. Osmanlılar tersane yerine önceleri “liman” kelimesini kullanırken XVI. yüzyılın
"Timur"
Timur'u hepimiz meşhur Ankara savaşıyla biliriz. Zaten Ankara Savaşını gerçekleştirip tarihi sekteye uğrattığı için kendisine karşı zerre sevgim yok. Hele burda öğrendiklerimden sonra kendisinden daha iğrendim. İkisi de Türk hükümdarı ikisinin de cihan hakimiyeti var ama keşke bu hakimiyetin yönünü birbirlerine karşı değilde Timur Çin'e karşı Osmanlı da Avrupa'ya karşı yapsaydı. Biri toyluğundan ya da toyluk demeyelim de Timur'u hafife almasından (Yıldırım Bayezid) , Timur da zalimliğinden ve birbirlerine gönderdikleri iğrenç mektupları iki devleti karşı karşıya getirmiş. Hint seferinden sonra getirdiği fillerle savaşan Timur savaşı kazanıyor ve Yıldırım'ı esir alıyor. Yıldırım'a karşı merhametli davranmak istese de daha önce yazılan mektuplardan dolayı öfkesine yenik düşüyor ve Yıldırımın karısını getirtip toy da raks ettiriyor ve Yıldırım Bayezid'in felç geçirmesine sebep oluyor. Her hükümdar sefer yapar her savaşta insan ölür ama sırf oğlunun ölüm haberini alıp onun üzüntüsünü yaşadın diye 100 bin eserin kafasını kesmek nedir ya da insanları üst üste koyup ezilmelerine sebep olarak kelleminarlar yapmak ve bunu sırf arzuladığı kadına gücünü göstermek için yapmış olması insanlık dışı. Evet Timur'u baya gömdüm ama eserin akıcılığı gayet iyiydi. Dili gayet yalın ve güzeldi. Özellikle tarihe meraklı olup sevenler kesinlikle okumalı.
TimurM. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi) · Yediveren Yayınları · 2017499 okunma
Ayrıca ne Yıldırım Bayezid Hana gelinceye kadar ne de ondan sonrasında Osmanlı padişahlarının savaşlara girerken yüzüklerinde zehir taşıdıklarına dair bir rivayet, hiçbir kaynakta gösterilir.
Bölme sen bölünce imparatorluğum parçalanıyor
Bölme gecelerimde uykumu, gizli gizli sızarak.
Sen bölünce uykum, düşmanından kaçar gibi kaçıyor.
İmparatorluğumun temelleri sarsılıyor
Kimbilir kaç devlete bölünüyorum
Sen bölünce taht kavgaları çıkıyor
4-5 kardeş arasında.
Osmanlı'nın "Fetret Devrine" girmiş gibiyim
Sen bölünce İmparatorluğumun tahtında
Sanki Yıldırım Bayezid duruyor.
Bölme sen bölünce "Fransız İhtilali" gibi kaderim.
Tarihler sanki 1789'u gösteriyor.
Sen bir milliyetçilik akımı oluyorsun
Ve sen imparatorluğumu nice devletlere bölüyorsun.
Erdal ÖZAYDIN
12.09.2021
Erhan Afyoncu sorularla Osmanlı Devleti'nin beşinci kitabında yine önemli fakat ismi genelde yanlış yazılan Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmet, Şark Meseli ile büyük komutan ve kanun koyucu Kanun Sultan Süleyman'ın son seferi ele alınır..