Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
adı bende gizli bir kadındı İstanbul şehre bir yağmur yağdı ben ağladım
Kalabalık geceleri bekleyen yalnız kahvaltılar için hep acele ediyorduk. Yağsız beyaz peynir tadında ilişkiler kuruyorduk. Seviyorduk. Sevmeyi seviyorduk. Bazı elele yürüyüşlerde yağmur yağsın istiyorduk. Hangi sevdanın üstüne yağmur yağsa, biz onu aşk belliyorduk. Hijyene önem vermiyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler aşklarımızın haritalarıydı. Hangisi biz, hangisi yavru vatan orada anlıyorduk.
Reklam
Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde El tutmak yol açıyor diye hesapsız susmalara Kaldırdık tüm tutuşmaları Yasak kelime oyunu yapmak Yalan söylemek mecburi Ve serbest ayyuka çıkmak Artık yağmur sonraları toprak kokmak yasak Tomurcuklanmak günah Ve bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak Kimse ölmesin diye kimsenin aklında Her sevdalı verdiği sözü geri alacak Güneşi, ayı hatta hiçbir tabiat olayı Şahit gösterilmeyecek hiçbir sevdaya Ne deniyorsa ona atacak kalp Ve süresi yirmidört saate çıkarılacak Meskûn mahalde ağlamanın Ne verdin de ne istiyorsun yazacak ilkokul fişlerinde Ve her gün Her sevişmede Veresiye değil Peşin satan kazanacak.
Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım.
en güzel kar insanın çocukluğuna yağandır. Pencereye yüzümü dayar dua ederdim, kar yağsın, durmasın, tutsun, rütbe düşüp yağmur olmasın diye.
Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben yağmur ağladım... Yılmaz Erdoğan
Reklam
Yağmur
Ben giderken en çok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası Bense sevmeyi beceremedim Belki de sevilmeyi -Yılmaz Erdoğan
Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu? Soyulur muydu kabuğu hayatın yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı? Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım.
yine seveceksin atila ağbi, mecbur. başlayacak yine yağmur... iyiyim zati bir şeyim yok bir iki çıkmaz yara izi kasık arasında bir de kör oldum, ölü kızılderili meleklerin iri kasabasında. dışarda yağmur yağıyor, tek ıslanan benim içerdekiler içinde... içerdekiler, içinde. içerdekiler, içinde.
Reklam
dışarıda sebepsiz güneş, içimde yağmur sıkıntısı, sen susuyorsun. 'beni anlıyorsun değil mi?' bu soruya rastlayamazsın hiçbir gerçek trajedide, çok acıklıdır, hiçbir șey anlaşılır değildir romeo'nun da jülyet'in de ölümünde anlayacak ne var, aşk için yaşamanın ya da ölmenin içinde.
dışarıda yağmur, sen gülüyorsun, dışarıda yağmur yağsın ki sen gülesin.. hava kuru... hava yaz ayazı... evet bir zamanlar melekler yaşardı bu şehirde öldürmek için değil yeşertmek içindi rüzgâr, bu tepeler bu kadar dijital değildi içinde kurtlar uluduğu zamanlar...
dışarda yağmur yağıyor, kedi yavrusu... dışarıda yağmur yağıyor. sen gülüyorsun. alnında tetikçi bir su damlası. ıslak saçların yanaklarında gülüyorsun. dışarıda yağmur, kedi yavrusu. yokluğuna türkü yakmaktan usanmış bir ozanın gölge düşürmesidir tüm yazdıklarına...
513 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.