Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mor Mürekkep / Yol Arkadaşım
İnsan şahittir. Niçin? "Dünya'ya gelmezden önce yaşanılmış olan kemâl-i hatırlamaktadır da onun için. Ruhlar bedenlerden önce yaratılmışlardır. Allah , "Daha ete kemiğe bürünmeden, ruhlar âleminde iken onlara sordu: " Ben sizin Rabb'iniz değil miyim?" Cevap verdiler: " Evet ", (A'râf,172) " Böylece ruhlar, daha doğmadan Allah'ı tanıdılar ve ona bağlılık yemini ettiler. Bu yüzden sûfiler ; Allah'a karşı duyulan özlemin onu daha önce tanımış olmaktan ; musikiyi sevmenin, ruhlar âleminde duyulmuş şeyleri hatırlatmasından ; güzelliği sevmenin de Allah'ı görmüş ve onun güzelliğine şahit olmuş olmaktan kaynaklandığını söylerler." İslâm'da ruhlar bedenden önce vardır , o yüzden de ruhlar (geçmişi) hatırlarlar " , işte şahitlik kavramı budur. Mevlâna'ya göre; Bizler Hz. Âdem'den geldik, hepimiz ezgiler dinledik cennette ; (Bedenimizin) su ile balçığı içimize kuşkular düşürse de o ezgilerden hafızamıza bir şeyler gelir yine de...
Sayfa 103
Tövbe eden kul da yüce Hak katında pek üstündür. “nasûh bir tövbe"
Hz. Peygamber yine buyurdu ki: “Bir kul suç işler; o suç onu cennete sokar.” “Nasıl olur? Ey Allah’ın elçisi?” dediler. Buyurdu ki: O suç kulun gözünün önünde durur; her nefeste pişman olur, özürler diler. Bu pişmanlık, bu özür dileyiş, sonunda onu cennete sokar. Bir kul, kıyamet günü suç defterini görür, cehennemin yolunu tutar. Ona derler ki: “Defterin bir de öbür tarafını oku!” Okuyunca görür ki tümden ibadet, tümden kulluk; sebebi de onun “nasûh bir tövbe” ile tövbe etmesidir. Allah-u Teâlâ bu yüzden onun suçlarını kulluğa, ibadete çevirmiştir.”
Sayfa 451 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
’’Sıkıntıdan kurtuluşa giden gizli yol, yine o sıkıntının içindedir.” Hz. Mevlana
Hz. Mevlana buyurmuş ki:
İnsan değer bakımından, arştan bile üstündür. İnsan hayale, düşünceye sığmayacak kadar büyüktür. Ben insanı kıyamete kadar anlatsam yine de bitiremem. İnsanın gerçek değerini söylersem; ben de yanarım, bütün dünya da yanar!..
Erkekler Güçlüdür; Fakat Kadına Karşı Zayıftırlar
Hz. Mevlana bunu güzel bir misalle anlatir: "İnsan, yiğitlikte Zaloğlu Rüstem bile olsa, Hamza'dan bile cesur olsa yine de hükmetme konusunda karısının esiridir. Görünüşte su, ateşten üstündür... Fakat ikisinin arasında bir tencere (sevgi) girdi mi ateş o suyu kaynatir, buharlaştırır, yok eder. Görünüşte su nasıl ateşten üstünse sen de kadından üstünsün; fakat hakikatte ona mağlupsun, onu istemektesin."
Sayfa 25 - profil
Reklam
Nitekim Hz. Ali şöyle demiştir: " Sen sabredersen kaderindeki olur ve sevap kazanırsın. Sabretmezsen yine kaderindeki olur ve günah kazanırsın."
Sayfa 29 - YEDİVEREN YAYINLARIKitabı okudu
Allah der ki “Kimi benden çok seversen onu senden alırım”….Ve ekler: “Onsuz yaşayamam” deme,seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer,gölge veren ağaçların dalları kurur,sabır taşar,canından saydığın yar bile bir gün el olur,aklın şaşar.Dostun düşmana dönüşür,düşman kalkar dost olur. Öyle garip bir dünya.Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur…… “Düşmem” dersin düşersin,”Şaşmam” dersin şaşarsın.En garibi de budur ya “Öldüm” der,yine de “yaşarsın. Hz.Mevlana.
Sayfa 11 - yakamozKitabı okudu
Birazcık uzun ama:) Çok hoşuma gitti bu kısım (ू•ᴗ•ू)
Cenâb-ı Hakk’ın Mûsâ(a.s.)’a; “Ey Mûsâ! Ben yaratıcı Hakk Teala’yım, seni seviyorum.” diye vahiy eylemesi Cenâb-ı Hakk Mûsâ’nın gönlüne vahyetmek süretiyle buyurdu ki: “Ey insanlar arasından seçilmiş olan er, ben seni seviyorum.” • Hz. Mûsâ “Ey kerem sâhibi Allâh, beni sevmene sebep olan huyum nedir? Söyle de o huyumu daha fazla artırayım, o huyun daha çok üstünde durayım.” diye sordu. • Cenâb-ı Hakk buyurdu ki: “Yâ Mûsâ, sen ana kucağındaki bir çocuk gibisin. Anası kızsa, azarlasa bile çocuk yine anaya sarılır. • O çocuk anasından başka bir kimsenin varlığını bile bilmez. Sanki dünyada yalnız anası yaşamaktadır. Anasının sevgi şarabını içmiş ve ondan mahmur olmuş, sarhoş olmuş, kendinden geçmiştir. • Anası ona bir tokat vursa, ağlar, ama yine ona gelir ve ona sokulur. Yine onun etrafında döner, dolaşır. • Anasından başka kimseden yardım istemez. Tamamıyla hayrı da şerri de odur. • Yâ Mûsâ! Senin gönlünde de hayır ve şer husûsunda bizden başka kimse yok. Başka yerlere dönüp bakmıyorsun bile. • Sence çocuk olsun, genç olsun, ihtiyar olsun; benden başkası taş ve kerpiç gibidir. • Sen ya Mûsâ! Sanki ‘Yalnız sana ibâdet ederiz, yalnız senden yardım isteriz.’ âyetinin mânâsını yaşıyorsun...” • “Yalnız sana ibâdet ederiz” sözünde mânâyı tek bir varlığa yöneltmek düşüncesi vardır ki, o da riyâyı gidermek içindir. • “Yalnız senden yardım isteriz” sözünde de mânâyı tek bir şeye vermek, yardım ve başarıyı ancak Allâh’tan beklemek ve istemek duygusu vardır.
323 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.