Hz. Mevlana'nın Cenaze Namazı
Dostları o gece son vazifelerini yerine getirdiler. Pazartesi günü Mevlânâ'nın tabutu evden çıkarıldı. Konya halkının büyüğü, küçüğü cenaze töreninde hazır bulundular. Hazreti Mevlânâ herkese iyilik eden, herkesin iyiliğini isteyen, sulh sever, müsâmahall, büyük velî olduğu için yalnız Müslümanlar değil, Musevîler, Hristiyanlar da cenazesinin
Sayfa 86 - ötükenKitabı okudu
Hz. Mevlana'nın Cenaze Namazı
Yine faziletli insanların üstadı Mevlânâ Şerefeddin Kayserî'den (Tanrı ona rahmet etsin) nakledilmiştir: Şeyh Sadreddin hazretleri, Mevlânâ hazretlerinin cenaze namazını kıldırmak için ilerlediğinde birdenbire üstüne bir hıçkırık gelip bir süre kendinden geçti, sonra namaz kılıp gözlerinden kanlı yaşlar akıtarak hareket etti. Ululardan bir grup durumu ondan sordular. "Namazı kıldırmak için ilerlediğimde, yüce meclis meleklerinin önümde sırayla dizildiklerini, Peygamber hazretlerinin (Tanrı'nın salat ve selamı onun üzerine olsun) şekil bağlamış ruhunun da Mevlânâ'yı ziyarete gelip onun namazını kılmakla meşgul olduğunu gördüm. Gökteki meleklerin hepsi mavi giyinmişti, ağlıyorlardı" dedi Şeyh Sadreddin. Şeyh hazretleri bütün büyüklerle birlikte tam kırk gün boyunca Mevlânâ hazretlerinin mübarek türbesini ziyaret için gidip geldi. Mevlânâ Şerefeddin Kayseri buyurdu: Üstadım ve isnadımın mesnedi Kadı Sirâceddin, Mevlânâ'nın türbesi karşısında durmuş ağlayarak şu beyitleri söylüyordu: Keşke ecel dikeni senin ayağına battığı o gün, dünya yok edici kılıcını benim başıma vursaydı da gözlerim dünyayı sensiz görmeseydi. Toprak başıma! Senin mezarının toprağı üzerinde duran ben miyim? Sayfa 302 Kabalcı, 2006
Sayfa 302 - kabalcı
Reklam
bugün ruhum, hüznün düğününe davet etti yine yüreğimi... hiç itiraz etmeden duvak ettim bulutların buğulu bakışlarını tenime... göğümde gürültüler koptuğu an senin fazilet mabedine sığınışım onarıyor eksik yanlarımı... şimdi yine kıyılarıma yanaştı üşüyen ruhumun ateş doğuran yağmurları...
Sayfa 125Kitabı okudu
Mesnevi'de Namaz
Ey imam, namaza başlarken Allahu Ekber demenin mânâsı şudur: "Allah'ım, biz senin huzûrunda kurban olduk." Kurban keserken Allahu Ekber dersin işte, öldürülmeye lâyık olan nefsi kurban ederken de bu söz söylenir.245 O esnada beden İsmail, can da Halil İbrahim gibidir. Can, bu semiz bedenin hevâ ve hevesini kesmek için tekbir
Sayfa 188 - ötüken
Mesnevî'de Hz. Lokman (AS)
Yine, Mevlânâ, Hz. Dâvûd (a.s.) ile Lokmân (a.s.) arasında cereyan eden buna benzer bir hadise aktarır. Lokmân (a.s.) bir gün Dâvûd (a.s.)'ın yanına uğramış, O'nun demirden halkaları birbirine geçirdiğini görmüş, o zamana kadar zırh yapma sanatını görmediğinden Dâvûd (a.s.)'ın bu işine taaccüb etmiş ve kendi kendine acaba neden bu halkaları
Sayfa 465 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
"Kendilerine Tevrat yükletilen, sonra onu taşıyanların durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez" (Cum’a - 5) Tefsîr kitaplarında "KENDİLERİNE TEVRAT YÜKLETİLEN"lerden maksat Tevrat'ı bilip onunla
Sayfa 89 - insan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
246 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.