Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KARA GÖZLERE SELAM OLSUN
Alarm çaldığında saat sabahın altısıydı. Hüseyin alarmı kapatıp ranzanın üst katından aşağı indi. İnerken, alt katta yatan Cemal’i de ayağıyla dürterek uyandırdı. Cemal ile çocukluktan beri arkadaştılar. Aynı köydendiler. İlkokul üçüncü sınıfa kadar da birlikte okumuştular. Sonra Hüseyin okulu bırakmış, Cemal ise dördüncü sınıfa kadar devam
Bugün benim doğum günüm. On dört yaşına bastım. Bugün 'On dört yaşındaki Emily'den, yirmi dört yaşındaki Emily'ye' bir mektup yazdım, mektubu mühürledim ve yirmi dördüncü yaşımda açmak üzere dolabıma koydum. Bazı tahminlerde bulundum. Mektubu açtığımda tahminlerim gerçekleşmiş olacak mı merak ediyorum.
Reklam
Yirmi Dördüncü Mektup
Ne seni unutabiliyorum , ne senden kalanları. Başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun. Seni unutamamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık. Unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı olduğunu bilmezdim. Her yerde, her zaman benimle birliktesin, işin kötüsü her şey seni hatırlatıyor. Kalabalıkta gelişigüzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşünmeme. Yalnızlığımda ise sesin kulaklarımda çınlıyor. Avuçlarının serinliğini hissediyorum alnımda. Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan. Anılarımızı en küçük noktasına kadar birer birer hatırlıyorum. işte o zaman; bu seni unutamayan başı, duvarlara vura vura parçalamak geliyor içimden. Renklerin, kokuların, seslerin ve ışığın bile seni hatırlattığı bir dünyada yaşamak, harikulade bir şey olurdu belki. Ama sen de unutmasaydın. Beni unutmadığını sevdiğini bilsem her şeye katlanırdım.
<<Madem şu kâinatın Hâlık'ı, her nevide bir ferd-i mümtaz ve mükemmel ve câmi' halk edip o nev'in medar-ı fahri ve kemali yapar. Elbette esmasındaki ism-i a'zam tecellisiyle, bütün kâinata nisbeten mümtaz ve mükemmel bir ferdi halk edecek. Esmasında bir ism-i a'zam olduğu gibi masnuatında da bir ferd-i ekmel bulunacak ve kâinata münteşir kemalâtı o fertte cem'edip kendine medar-ı nazar edecek. O fert her halde zîhayattan olacaktır. Çünkü enva-ı kâinatın en mükemmeli zîhayattır. Ve her halde zîhayat içinde o fert, zîşuurdan olacaktır. Çünkü zîhayatın envaı içinde en mükemmeli zîşuurdur. Ve her halde o ferd-i ferîd, insandan olacaktır. Çünkü zîşuur içinde hadsiz terakkiyata müstaid, insandır. Ve insanlar içinde her halde o fert Muhammed aleyhissalâtü vesselâm olacaktır. Çünkü zaman-ı Âdem'den şimdiye kadar hiçbir tarih, onun gibi bir ferdi gösteremiyor ve gösteremez. Zira o zat, Küre-i Arz'ın yarısını ve nev-i beşerin beşten birisini, saltanat-ı maneviyesi altına alarak bin üç yüz elli sene kemal-i haşmetle saltanat-ı maneviyesini devam ettirip bütün ehl-i kemale, bütün enva-ı hakaikte bir "Üstad-ı Küll" hükmüne geçmiş. Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin en yüksek derecesine sahip olmuş. Bidayet-i emrinde, tek başıyla bütün dünyaya meydan okumuş. Her dakikada yüz milyondan ziyade insanların vird-i zebanı olan Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan'ı göstermiş bir zat, elbette o ferd-i mümtazdır, ondan başkası olamaz. Bu âlemin hem çekirdeği hem meyvesi odur.>>
Sayfa 58 - rnkKitabı okudu
Dua..
"Eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi."
Sayfa 48 - rnk (bk. Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, 3:263.)Kitabı okudu
"Ey insan-ı müşteki! Sen ma'dum kalmadın, vücud nimetini giydin, hayatı tattın, camid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalalette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkeza.."
Sayfa 8 - rnkKitabı okudu
Reklam
Dua
Duanın en güzel en latîf en leziz en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: Dua eden adam, bilir ki birisi var ki onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. Onun kudret eli her şeye yetişir. Bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir Kerîm zat var, ona bakar, ünsiyet verir. Hem onun hadsiz ihtiyacatını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def'edebilir bir zatın huzurunda kendini tasavvur ederek, bir ferah bir inşirah duyup dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ der. Mektubat/Yirmi dördüncü mektup/Birinci zeyl/5.Nükte
271 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
DALALET VE ŞİRKİN SİHİRLERİNİ İPTAL EDEN ASA-YI MUSA
Kitab islamiyet inancının dışında olarak kabul edilen "dalalet, şirk, İktezathu't-tabiat" gibi fikirlere karşı imani meselelerin izahı ile tehvid inancı yani kainatın tek yaratıcısı olduğuna inanılan fikrin ispatı üzerinde yoğunlaşmıştır. ÜSTAD NURSI HZLERI imani ve İslami meselelerde şüpheye ve inkâra düşenler için
Asa-yı Musa (Büyük Boy-Sırtı Deri)
Asa-yı Musa (Büyük Boy-Sırtı Deri)Bediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat · 20115,5bin okunma
Yirmi Dördüncü Mektup
Beni sev demeyeceğim, ama onu da sevmemeliydin.
Sayfa 163 - Everest YayınlarıKitabı okudu
195 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.