Neredesin? Dün evinin önünden geçtim. Perdelerin kapalıydı, dolu doluydu gözleri pencerelerin. Kapın sanki bir daha hiç açılmayacak gibi kapanmıştı sokağın yüzüne. Kim bilir odalar, eşyalar ne haldeydi sensiz. Her dakika ayaklarının güzelliğiyle mest olan halılar ne yapıyordu şimdi? Ya kokuna ve sıcaklığına alışmış yatağın ne haldeydi? Baktım sen yoktun, duvarlar kararmıştı... Sokağından yaşayan bir ölü gibi geçtim ve bir hüzün anıtı halinde bıraktım evini...
Sana küstüğümde sen yoktun daha
Yokluğuna küsmüştüm sonra sen geldin
Kendime isteyemezdim seni öyle güzeldin
Şimdi varmışsın gibi küsüyorum yokluğuna
Küsecek kadar sevmeli insan birini
O gelince küsmeli: neredeydin bunca zaman
Niye sevmedin beni, küsecek kimsem yoktu
Demeli, o varken de kimseye küsmemeli
Sen yoktun,
Omuzlarımda paramparça bir yürek,
Göğüs kafesimde karmakarışık bir kafa, Kıvranarak olayların burgacında,
Gezinirim sensizlikle,
Deliliğin sınırlarında.
Sen yoktun,
Kanayan bir İstanbul vardı, Yeryüzü ıssızlığında
Nazım Hikmet bir şiirinde;
Gittiğim eğer bensem ,
Söyle bana kimden gittim.
Sen de yoktun zaten,
Ben yine benden gittim..
Diyor.
youtu.be/kX_CZcGGugQ?si=...
“Sana onları neden anlatmadım bilmiyorum. Belki herkes kendi telaşına düştü. Belki sen yoktun. Belki bu mektup hiç yazılmadı. Belki de bir kelebek o kadar memnun ki rüyasından hiç uyanmak istemiyor uykusundan”
🎬 Kelebeğin Rüyası