Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toplumların kaybolduğu böyle bir Anadolu'da, 1000 yıldır varlığını sürdüren Türk Milleti geleceğin dünyasında alacağı rolü de sağlam kültür yapısı, milli ve manevi değerlere bağlılığı ile sağlayacaktır. Devlet yönetim anlayışı bu gerçekler ışığında düzenlenmelidir.
"Bilhassa kadının kusurlu fıtratına dair sembolik imgelerde dahil olmak üzere İncil'le inintili gelenekler İslami çerçeveye kusursuz bir şekilde entegre edilmiştir. Böylelikle kadınların ahlaki ve dini açıdan kusurlu, şeytani baştan çıkarıcılar, erkekler için en büyük fitne, adet görmenin ötesinde kirli, kocalarına karşı sadakatsizlikleri ve nankörlükleri nedeniyle cehennem sakinlerinin ekseriyeti ve daha zayıf entelektüel güçlere sahip oldukları, dolayısıyla siyasi yönetim için uygun olmadıkları yönündeki imgeleri İslam'a sokan hadisler oluşmuştur."
Sayfa 35 - İstanbul YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kuran yönetim için önemli olan şura, adalet, dinde zorlamanın olmaması emanetin ehline verilmesi gibi temel ilkeleri belirlemiş ve birçok hususu ise kişilerin tercihine bırakmıştır.
Yahudilerin yok edilmesinin yarattığı genel coşkuyu yahudilerin paylaşmadını beklemiyordu elbette;ama rıza göstermeleriyle yetinmiyor, işbirliği yapmalarını istiyordu ve nitekim olağan üstü bir biçimde işbirliği yaptıklarını gördü. Bu işbirliği viyanadaki faliyetlerin esas dayandığı olduğu gibi Eichmann,ın yaptığı herseyin “ temel yapıtaşıydı” Yahudiler yönetim ve güvenlikle ilgili işlere yardım etmeseydi, ya tam kaos ortamı yaşanırdı ya da Almanların ihtiyaç duyduğu işgücü tükenirdi.
Ana Çizgileriyle Bad-Godesberg Programı
- Özgür bir ekonomi politikasının ana görevi, büyük ekonomik işletmelerin gücünü denetlemektir. Devlet ve toplum, güçlü çıkar gruplarının yemi haline gelmemelidir. - Etkili küçük ve orta boy işletmeler, büyük işletmeler karşısında varlıklarını koruyabilmek için güçlendirilmelidir. Özel grupların piyasaya egemen olmalarını engellemek açısından, kamu işletmelerinin rekabeti mutlak sonuç verecek bir araçtır. - Kamu mülkiyeti, kamu denetiminin, hiçbir çağdaş devletin vazgeçemeyeceği meşru bir biçimidir. Ekonomik güçler arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir örgütlenmesi başka araçlarla güvence altına alınamadığı zaman, kamusal mülkiyet yararlı ve zorunlu olabilir. - Devletin elinde de olsa, ekonomik gücün her türlü yoğunlaşması tehlike yaratır. Bu nedenle de, kamu mülkiyeti, yönetsel özerklik ve yerinden yönetim ilkelerine göre kullanılmalıdır. - Sosyalizmin özü, dün olduğu gibi bugün de, yönetici sınıfların ayrıcalıklarının yokedilmesinde ve bütün insanlara özgürlük, adalet ve refah götürülmesindedir. Sosyal Demokrat Parti, işçi sınıfının partisi iken, giderek tüm halkın partisi olmuştur. - İşlerin bizzat yurttaşlar tarafından yönlendirilmesi dahil, yerel özerklik ilkeleri sosyal demokrasi için önemlidir. Dernekler de çağdaş toplumun yararlı kurumlarıdır.
Cumhuriyet
Bir zümre, bir aile ya da bir kişinin değil, milletin hakimiyetine dayanan yönetim biçimi.Dilimize Arapçadan geçmiştir. Halk manasına gelen cumhur kelimesinden türetilmiştir.
Sayfa 244 - Can Yayınları / 4· Basım: Şubat 2016, İstanbulKitabı okudu
Reklam
O dönemde İttihadçılar'la, muhalifleri arasında aşırı siyasileşme yaşandı. Bir taraftan da grupların kendi içlerinde hizipleşmeler oldu. Orduya, memuriyete, mekteplere siyaset girdi. Devletin ve milletin çıkarları yerine partilerin çıkarları öne çıktı. Bu dönemde söylenildiği iddia edilen "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" sloganı siyasileşmenin nerelere vardığını gösterir. Siyasetin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için hukuk ve devlet gelenekleri bir tarafa bırakıldı. Yapılması düşünülenler kanunlarla çakışınca Enver Paşa'nın söylediği "Kanun yokmuş! Yap kanun, var kanun!" sözü bu dönemdeki anlayışı gösterir. II.Abdülhamid'in özgürlüklere engel olduğu, istibdatla devleti yönettiği eleştirisiyle iktidara gelenler, zamanla daha sert bir yönetim tarzı uyguladılar. Eleştirilere kulak kapatılıp, muhalifler ezildi. Devlet işlerinde makul ortadan kayboldu, aymazlık arttı.
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Devşirmeleri hiçbir zaman anlamamıştı Sadrazam. Araların­da başka türlü bir birlik bilinci vardı. Sadrazamlığına duydukları tepki de bunu doğruluyordu. Hünkârın kolladığı dengeler ve sar­sılmaz otoritesiyle savuşturulmuştu birçok tehlike.Uzak yerlerden, doğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden; ata­sından, yurdundan, göreneğinden kopartılarak
Sayfa 103
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Reklam
Bu tutarsızlığın bir sonucu da krallık yönetiminin kararsızlığıdır; hüküm süren kimselerin karakterine göre, kimi zaman şöyle, kimi zaman böyle davrandığı içindir ki, uzun süre ne değişmez bir amacı olabilir, ne de tutarlı bir davranışı. Bu değişkenlik de, devleti hep bir yoldan başka bir yola, bir tasarıdan bir başkasına iter. Bu duruma, hükümdarın hep aynı kaldığı öbür yönetim biçimlerinde rastlanmaz. İşte onun içindir ki, bir sarayda ne kadar çok oyun, düzen varsa, bir senatoda o kadar bilgelik vardır. Cumhuriyetler amaçlarına daha değişmez, daha tutarlı görüşlerle ilerler. Oysa bütün bakanlarca, hatta bütün krallarla tutulan yol, her şeyde kendilerinden öncekilerin tersine davranmak olduğuna göre, kralın bakanları arasında yapılan her değişiklik, devletin kendisinde de bir devrim oluşturur.
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okuyor
Bir tek adamın yönettiği hükümetin en ağır basan sakıncası, devlet gücünün durmadan el değiştirmesidir; oysa bu, öbür iki yönetim biçiminde arasız bir bağlantı kurar. Bir kral öldü mü, yerine bir başkasının geçmesi gerekir; seçimler tehlikeli aralıklara yol açar, aralıklarsa fırtınalı geçer. Yurttaşlar, bu yönetimde pek bulunmayan çıkarsızlık ve dürüstlükten yoksunsalar, işin içine entrikalar, baştan çıkarmalar karışır.
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okuyor
Bir tanrılar ulusu olsaydı, demokrasi ile yönetilirdi. Böylesi olgun bir yönetim insanların harcı değil.
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okuyor
Dünyanın Devrimci İşçileri: Barış İçin Birleşiniz!!
… 30 Mayıs'taki Fabrika İşçi Komitelerinin birleşik toplantısı da Bolşevik sloganlar ve kitlelerin derin özlemlerini dile getirerek sonuçlanıyordu: -Tüm Yönetim Sovyetlere! -Ne Toprak, Ne Savaş Ödentisi. Doğrudan Barış! -Fabrika İsçinin, Toprak Köylünün! -Dünyanın Devrimci İşçileri: Barış İçin Birleşiniz
Sayfa 293 - CeylanKitabı okuyor
Tüm Yönetim İşçi ve Yoksul Köylülere !!
Kahrolsun kapitalist hükümet ! Kahrolsun Milyukov ! Tüm yönetim Sovyetlere !! … Barış ! Barış ve Toprak ! Tüm Yönetim İşçi ve Yoksul Köylülere !!
Sayfa 290 - CeylanKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.