Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
336 syf.
9/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Vadideki Zambak ‘’Ne yazık, insanlar değerinizi hesaba katmadan, yararlılığınıza göre değer verirler size.’’ Vadideki Zambak, Honoré de Balzac'ın 1835 yılında yayımlanan bir romanıdır. Hikaye, genç bir adam olan Felix de Vandenesse'in hayatını ve aşklarını merkezine alır. Felix, zor bir çocukluk geçirmiş, sevgi ve ilgiye muhtaç olarak
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Can Yayınları · 202342,5bin okunma
“Bazı yakışıksız duygular vardır ki, hayvanlarda insanlardan şiddetlidir! Mesela eşeklerdeki inat, köpeklerdeki sadakat, kedilerdeki nankörlük gibi…”
Reklam
Zygmunt Bauman, "İngiltere'de 'birlikte yaşayanlar' ortalama iki yıl birlikte oluyorlar. Britanyada evliliklerin %40'ı boşanma ile neticeleniyor. ABD'de oran %50 ve her sene daha fazla yükseliyor. Hugh Wilson'un "yılda ya da altı ayda bir trafik muayenesi teklifini artık daha fazla insan makul bulmaya başladı... İlişkiyi altı ayda bir yeniden değerlendirmek... Birbirine bağlı çiftler arasında gittikçe moda olmaya başladı... ABD'de, nikâh sözleşmesinin iki yılda bir (hiç değilse on yılda bir) yenilenmesi projesi, gittikçe daha yüksek perdeden değerlendirilmeye baş- land1332" diyerek karı koca ile sürücü-araba ilişkisinin materyalist bir zeminde buluştuklarını ve aile, evlilik, sadakat, vefa gibi değerlerin çözüldüğüne işaret etmeye çalışıyor.
Bazı münasebetsiz hisler vardır ki, hayvanlarda insanlardan şiddetlidir. Mesela eşeklerdeki inat, köpeklerdeki sadakat, kedilerdeki nankörlük gibi... Acaba kıskançlık da böyle bir şey mi?
"Israrla istediğiniz insan, genellikle sizi ikinci plana atar. Siz onu çok istediniz diye sizin değeriniz azalmaz aslında ama o öyle sanar. Beni çok istiyorsa benden daha aşağı da olabilir diye düşünür. Fakat gerçekte hiç öyle olmayabilir de. Belki de siz esasında yüksek bir karaktere veya statüye sahip olabilirsiniz. Bu her zaman maddiyatla veya ünle ölçülemeyebilir. Manevi, soyut veya zihinsel şeyler de vardır. Bunlar aslında daha önemlidir. Karakter, bağlılık, güvenirlik, içten sevmek, sadakat vb. çoğu insanda bulunmaz çünkü. Siz iyiyseniz olduğunuz gibi kalın. Biraz da veya çokça kendinizi geliştirin. İşte o zaman sizin için iyisini bulacaksınız. Ya o ya başkası..." - Jack Brighty
yazık
Aynı hayatın başka bir esası olan hak mefhumuna ait düşüncelerimiz nedir? Kalp ve ruhumuzda bana ne dereceye kadar bağlılık geliştirilmiştir? Bunun gibi, vefa, doğruluk, sadakat, mertlik, acıma, yardım, bağış, sebat, azim vs. gibi, ruhun o haşmetli halleri bizde ne dereceye kadar gelişmiştir? Bugün bile, İstanbul'dan Malta'ya gelen
Reklam
Osmanlıda Mertlik, Sözde Sebat ve Ahde Vefâ
Osmanlılar da mertlik, sözde sebat ve ahde vefâ gibi yüksek faziletler, gönülleri süsleyen ulvi bir ahlâk halinde idi. Öyle ki, Avrupa'da "Türklük" ile "Müslümanlık" aynı manāda kullanılır olmuştu. Bu vesileyle: "Türk demek, sözune güvenilir insan demektir." denilmiş ve Osmanlılar'ın, hristiyanlar gibi mütemadiyen yalan yere yemin etmedikleri beyan edilmiştir. Comte de Bonneval, bu yöndeki müşahedesini şöyle ifade eder: "Turkler vaadlerine dindarâne bir sadakat gösterirler." İsveç sefiri Mouradgea d'Ohsson da: "Müslüman-Türkler yemin ve ahidlerine son derece sâdıktırlar. Allah'ın adını ağızlarından düşürmemek gayretlerine bakıldığında, sözlerine Cenâb-ı Hakk'ı şahid göstermekten başka hiçbir söze lüzum görmezler." demektedir. Henri Mathieu ise: "Türkler'de eşsiz bir hazine mahiyetinde mevcut olan nămus ve ahlâk anlayışını tasdik etmemek büyük bir haksızlık olur. Onlar, doğruluğu, faziletin temeli olarak kabul eden ve verdiği sözü de mukaddes bilen kimselerdir." der.
Sayfa 499 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
96 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Arkadaşlar sözlerime "Göçtü kervan kaldık dağlar başında" diyerek başlamak istiyorum. Albert Camus'un Sisifos Söyleni ve belki de Sartre, Knut Hamsun ve Werther'de(Goethe) gördüğümüz "Varoluş Sancıları" burada da kurgunun temel odağında duruyor. Hayatın anlamı, anlamsızlığı konusunda sorgulamalar yapan bir dağcı,
Sessizliğin Yanıtı
Sessizliğin YanıtıMax Frisch · Kolektif Kitap · 2019516 okunma
İçinizdeki aydınlığı arttırdıkça çöken karanlık yarılıp yok olacak
"Bir cinneti yaşıyoruz ama bunu yüksek sesle söyleyemiyoruz. Basın teslim alındı. Üniversite teslim alındı. Adalet teslim alındı. Eğitim teslim alındı. Siyaset teslim alındı. Sermaye teslim alındı... Her gün bir evden gencecik bir çocuğun cenazesi kalkıyor. Her gün bir evden bir kişi hapishaneye gidiyor. içeride öldürdüklerimiz yetmedi,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.