Karanlık Empat kitabımız Karanlık Empat , Karanlığın Arkasındaki Bilim, Karanlık Özelliklerin Kökeni, Narsisizm, Makyavelizm, Psikopati, Aşkın Karanlık Yanı olmak üzere 7 bölüm, 113 sayfadan oluşuyor.
Karanlık Üçlü nedir? Narsisizm, Makyavelizm, Psikopati. Bunlardan birisini bile barındıran insanlar yanınızda bulunursa, mümkün olduğunca uzak
Merhabaa arkadaşlar bugün @drhicrantuluce ‘nin kaleminden @destekyayinlari tarafından yayınlanan #KARANLIKEMPAT kitabı ile geldim.
Yaşadığımız ilişkilerde çevremizdeki insanların bizleri ne derece manipüle ettiğini bizleri ne kadar etkilediklerinin farkında mıyız? Genelde iş işten geçtikten sonra bir sürü yaralar aldıktan sonra fark ettiğimiz şeylerden kendimizi korumak için “Karanlık Empat’ları” öğrenmeye ne dersiniz. Başlayalım.
Kimdi bu “Karanlık Empat”, narsis, psikopat ve makyavelist özellikleri taşıyan kişilerdir.
Karanlık üçlü nasıl düşünür?
Narsis: “Herkes bana hayran, çok özel birisiyim.”
Makyavelist: “İnsanlardan en yüksek faydayı nasıl sağlayabilirim?”
Psikopat: “Benimle uğraşan kişiler, her zaman pişman olacaktır.”
Yaşadığınız ilişkide iyi niyetle yaklaşıp büyük zararlar, kullanılma, aldatılma, taciz gibi bir çok şey yaşayabilirsiniz bu tarz insanları erken fark etmek çok önemli.
Çevremizdeki “ Karanlık Empatları “ tanıyalım belki bizde Karanlık Empatızdır ve farkında değilizdir? Kendimizi ve çevremizde ki insanları daha iyi anlayabileceğimiz doğru şekilde analiz etmemize yardımcı olacak bir kitaptı.
@herayokuyanlarkulubu
@drhicrantuluce
@destekyayinlari
Büyük ihtimalle Şamil, savaşın ilk günlerinde fırsat buldukça Fatma'nın yanına dönüyor, küçük oğlu Cemaleddin'le ve ocağın kenarındaki minderlerde pinekleyen çok sevdiği kedilerle oynuyordu. Silahını bir kenara bırakan Şamil, kehribar tespihini elinden düşürmüyordu. Ayağında kırmızı işlemeli çarıkları ve kolunda kalın gümüş bileklikleriyle odada gezinen, kendisine darı ekmeği, pilav ve bal ikram eden Fatma'yı seyrettiğini hayal edebiliriz. Dağıstanlı hanımların giydiği kıyafetler vardı: çiçek desenli ipek şalvar, beli dar, kolları bol ve zarif, neredeyse ayaklara kadar uzanan pardösü ve gümüş işlemeli kemer . . . Saç örgülerinin ucundan altın ve gümüş paralar sarkıyordu. Evinin mahremiyet sınırlarının dışına adım attığında yaşmağını giyer ve renkli ipek başörtüsünü bağlardı. Bayramlarda uzun, sivri uçlu bir başlık takardı. Yazları yalın ayak gezerdi. Kışın giydiği yüksek takunyalar, çarıklarının çamurlanmamasını sağlıyordu. Kafkasya' da insanın içine işleyen kış soğuklarına karşı erkekler burka giyerdi. Fatma'ysa astarına tilki ve samur kürkü dikilmiş, üzeri işlemeli keçe palto giyerdi.
Sonra Memo ile Zîn'in mezarı üstünde
Aşk tarımından yeşerdi
Ve yetişti ki iki serkeş fidan
Havaya kalktı ikisi de sarhoş
Biri yüksek selvi, diğeri çam
Yeşil uçlu, latif ve gölgeliydi
Kolları birbirinin boynuna dolandı
Birlikte yükselttiler boylarını
Serinin ilk iki kitabını daha çok beğendim.Serinin son kitabı beni hayal kırıklığına uğrattı.Daha iyi bir final hayal ediyordum.O kadar çok bilgi verilmiş ki roman kahramanları gölgede kalmış gibi geldi bana.
Üçlemenin bu son kitabı ağırlıklı olarak yapay zeka ile insanların karşı karşıya gelmesinin, son zamanların önemli bir gelişmesi olan
Kafkasyalılar, tıpkı bir sevgiliye yazar gibi hançerleri için aşk şiirleri yazar, adeta sevgiliyle buluşmaya gider gibi savaşa giderlerdi. Dünyanın en güzel insanları olduğu söylenen bu esmer halk için savaşmak hayatın ta kendisiydi. Hançerleriyle yaşar ve yine hançerleriyle ölürlerdi. Cenk etmek onlar için nefes almak gibiydi. Amentüleri