Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
90 syf.
·
Puan vermedi
"Insanoğlunun ihtiyacı; incir yaprağını giysi yaptığı dönemdeki kadar yalın olmak, bir hırka ve bir lokma ile gönlü dolup taşan Yunus Emreleri, Mevlanaları örnek alarak, ömrünü güzellikten iyilikten yana harcayarak geçirmektir. " Kitabımız çeşitli sorunlardan dolayı terapiye giden bir çok danışan ve bu danışanların burada yaşadıkları anlatılmaktadir. Yazarımız yaşanan sebepleri ana başlıklarda toplayarak bu sorunlara küçük dokunuşlar yaparak daha anlaşılır şekilde altında yatan sorunların ve çözümleri dile getirmiş. "Insanoğlu yeryüzüne yarım gelmiştir ve bu dünyadaki amacı o yarım kalmışlığı, eksikliği tamamlamaktır. " "Kendini inanan insan başarı yolunu yarılamış insandır. " Güzel bir okudum bu tür kitapları okumayı seviyorum size yaşamın içinde farklı bakış açısı sunan yeni bir pencere açıyor. Siz de bu tür kitapları okumayı seviyorsanız bir bakın derim. @binyazarbinokur #binkadınyazar etkinliği dahilinde de okumuş oldum. Sağlıklı huzurlu akşamlar diliyorum. Mavi gibi sonsuz yeşil gibi umutlarımız var olsun hep. Sevgiler
İncir Yaprağından Tespih Taneleri
İncir Yaprağından Tespih TaneleriDöndü Çetiner · İkinci Adam Yayınları · 202225 okunma
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Grup terapisi şeklinde kurgulanmış kitapta günümüz insanının yaşadığı psikolojik sorunları belli başlı konu başlıkları altında yalın, anlaşılır bir dil ile aktarılmış yazarımız Döndü Çetiner. Aslında ayna tutmuş bizlere, kendimiz  ile yüzleştirmiş bir anlamda. Farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız yanlışları göstermiş parmak sallamadan. Farkına var hem kendinin, hem de çevrendekilerin diyor. Bak! Gör! Farket! Anla! Eleştirme, yargılama, el uzat yardım et diyor. Sev diyor ; önce kendini, sonra çevrendekileri. Birbirimize bu kadar ihtiyaç duyarken, ne kadar yalnızız, ne kadar uzağız sevdiklerimize bile. Yunus Emre'lerin, Mevlana'ların ve daha nice gönül ehlinin torunları olan bizler ne çabuk unuttuk onların öğretilerini? Yaşanmışlıklarını, tecrübe süzgecinden geçirip, titiz bir çalışma ile hazırlamış  ; bizlere yol gösterecek, unuttuklarımızı hatırlatacak bir kitap haline getirmiş sevgili yazarımız Döndü Çetiner. Türkiye Cumhuriyeti başlıklı yazısına kalbimi bıraktım. Aynı duygu ve düşüncelerde buluşmak ne kadar güzel. Kaleminiz de kelamınız da daim olsun.
İncir Yaprağından Tespih Taneleri
İncir Yaprağından Tespih TaneleriDöndü Çetiner · İkinci Adam Yayınları · 202225 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bireyden, aileye, aileden topluma deneme metinlerinin bulunduğu bir kitap Kral Çıplak. Bir taraftan günümüz gerçeklerini tüm çıplaklığı ile ortaya koyarken, diğer taraftan da tatlı/sert uyarmayı da ihmal etmemiş sevgili yazarımız :-) Çoğu metinde tasavvufi bilgiler ile harmanlandığı konular aslında bizlere hiç yabancı değil. Hayatın içinden, gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız konularda tadımlık sunumlar yapmış Döndü Çetiner. Zaman zaman kendi yaşam deneyiminden örnekler de vererek, tecrübelerini de aktarmış. Farkındalık yaratmak amacıyla kaleme alınmış metinler de farketmediklerimizi farkettirmeyi, unuttuklarımızı hatırlatmayı, değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini yalın bir dil ile aktarmış okuyucuya. Velhasılıkelam ; İlim ilim bilmektir... İlim kendini bilmektir... Sen kendini bilmezsen.. Ya nice okumaktır?                Yunus Emre
Kral Çıplak
Kral ÇıplakDöndü Çetiner · İkinci Adam Yayınları · 202221 okunma
Laçkalaşmış tenlerin dudaktan sevdalarına, Gebe kalmış yaşanmışlıklar Günübirlik sevdaların mezesi olan içkiler Hatırı sayılır kahvelerin yerini almış Vicdan yerine cüzdana bakar olmuş Özentiyi kendine ilke edinen gençler Kasıntı hareketlerle bütünleşmiş bedenler Sanırsın ki küçük dağları onlar yaratmış hâşâ!
Artık ne benim sana gelesim var, Ne de senin bana dönüşün...
Reklam
Bakınız Emekli Korgeneral Selahaddin Çetiner bu konuyu nasıl anlatıyor: “Bu üç felaketin açık bir izahı yoktu. Gemilerin hareket ettikleri alan, savaş başlamadan önce defalarca taranmış ve havadan deniz uçaklarıyla keşfedilmiş, mayınlardan temiz olduğu tespit ve rapor edilmişti. Son defa 17 Mart günü, Erenköy Körfezi üzerinde uçan bir İngiliz keşif uçağı da tıpkı mayın arama tarama gemileri gibi, bu böl- genin temiz olduğunu rapor etmişti. Su yüzeyinden 5,5 metre aşağıdaki mayınların bile havadan rahatça görülebildiği kaç defa tespit edilmişti. Acaba Türkler, mayınları serbest olarak akıntıya mı bırakıyorlardı? Bu da doğru çıkmadı. Bazı yabancı yazarlar ise, bu mayınların, Rusların İstanbul Boğazı açıklarında bıraktığı mayınlar olduğunu söylüyordu. Oradan Çanakkale Boğazı’na kadar gelmesi, Nara’daki engel ağını geçmesi zayıf bir ihtimaldi. Amiral Robeck, o gün için başka bir şey yapılamayacağına karar verdi.”
27 öğeden 16 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.