Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kronolojik Kitap Potpurisi (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi)
2022’den 2023’e
Yürüme
Yürüme
'ye başladığımda birden ‘’
Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bir Kadının Hayatından 24 Saat
ne kadar önemli olabilir ki’’ diye düşünmeye başlamıştım ki bir
İntibah
İntibah
gerçekleşti. Hayallerim gibi batan
#smakonusu
Nadir görülen bir hastalık olan SMA ,merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen kalıtsal bir nöron hastalığıdır. Halk arasında Gevşek Bebek Sendromu olarak da bilinir. SMA (spinal müsküler atrofi), omurilikteki motor sinir hücrelerini etkileyerek yürüme, yemek yeme ve nefes alma gibi temel kabiliyetini ortadan kaldırır. Bebekler
Reklam
“ÇOCUKLUK NE GÜZEL BİR BAŞI BOŞLUKTUR”
Der
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
hakikaten de öyle özellikle 👧🏻90’lar çocukları sokağın toprağını yutmuş çocuklardır. Bu çocukların gizli bir bağı vardır. Diğer şehirlerde ki çocuklarla. Ve Sadece çocukların arasında “Nasıl ya ?” Şöyle anlatayım efendim; Bazı oyunlar vardır, o zaman herkes oynamıştır. O oyunları her şehir de, farklı isimlerle. Misal biz İzmir’de ⚽️MUÇİ
Nazım Hikmet
Aydın; rüzgara karşı tek başına yürüme cesareti gösteren kişidir. Aydın; tek başına rüzgara karşı yürürken boyun eğmeyen kişidir. Aydın; bazen yalnız kalmayı, bazen toplum dışı kalmayı göze alır. İşte Nazım Hikmet böyle bir aydındır. Ve bundandır ki; Nazım Hikmet tükenmez. Çünkü Nazım Hikmet'in çizdiği yol, aydının yoludur.
3, 2, 1 kayıt
Bir fotoğraf gördüm. Kız sevgilisiyle "İftar sonrası sevdiğin kişiyle gece yürüyüşü" notuyla paylaşmış. Bizim muhafazakar unflencerlar için bunu güncelleyelim şimdi. Üstteki yarı seküler yarı muhafazakar (iki tarafın da gönlü olsun) çiftimiz (sevgili, flört) teravihi kıldı mı bilmiyoruz ama biz kılacağız; "İftar sonrası edâ-i teravihten (teravihi eda ettikten) sonra iyâlimle (eşimle) meşy-i leyl (gece yürüyüşü)" Yazıda Arapça ve Osmanlıca kelime sayısı önlemli, çünkü dinî boyutun ağırlığını ibraz eder. Arka fon ilahi: " Ente nurullahi fecran, Ente badel usri yüsran"... (Aslında ilahinin Arapça olması kâfi, hangisi olduğu çok da önemli değil. Zaten kimse anlamıyor.) Elbisesi ağır çekim olarak boğaz köprüsünde şanlı Türk bayrağı gibi dalgalanan ferace veya çarşaflı hanım. (Beyimiz takkeli veyahut hoca olduğuna dair bir işaret). Ağır adımlarla el ele (nikâh var sıkıntı yok) kemaradan uzaklaşarak yürüme...Son olarak o meşhur hadis "Kişi sevdiğiyle beraberdir." Videoya yorum yapıp eleştirenleri "Allah'a havale edip. Teşvik için olduğunu beyan etme."
Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Reklam
Biz kızlara hep şey öğütlendi. " gece dışarı çıkma, başın eğik yürü sağa sola bakarak yürüme, çok açık giyinme biraz düzgün giyin, erkek arkadaşın olamaz, onu yapamazsın şöyle diyemezsin vs." Neden? Çünkü biz bir kızız. Hiç bir şey yapamayız. Dizlerimizi kırıp oturmalıyız evimizde. Peki o kıymetli oğullarınıza gelince iş neden değişiyor? Erkek sevgili yapar, babası aferin oğlum der. Gece dışarı çıkabilir her haltı yapabilir neden? Çünkü o bir erkek. Kızlarınıza sahip çıkın demek yerine oğullarınıza biraz sahip çıkın. Küçükken vermediğiniz o terbiye yüzünden evet artık geceleri değil gündüz bile dışarı çıkmaya korkuyoruz. Kızları okutmak istemezsiniz, okuyup da napacak dersiniz. Ama eşiniz hastalandığında "kadın doktor yok mu? O baksın." Demeyi iyi bilirsiniz. Siz tecavüz edebilirsiniz, dövebilirsiniz, taciz edebilirsiniz değil mi? Çünkü kızları bu kadar değersiz görüyorsunuz. Unutuyorsunuz, sizi 9 ay karnında taşıyan da bir kadın. Başınızda bekleyen, önünüze bir tabak yemek koyan, çamaşırlarınızı yıkayan da bir kadın. Eskiden şey derdim. Hiç mi vicdanları yok ya, hiç mi içleri acımıyor, nasıl kıyıyorlar? Yokmuş. Siz de o kalp yok ki. Siz sadece bundan haz alırsınız. Bir gün bende Özgecan Aslan gibi haberlere çıkabilirim, sende çıkabilirsin. Çünkü burada adalet diye bir şey yok. Bir gün bizim de arkamızdan ağlayabilirler, bir gün bizimde tabutumuzu sadece kadınlar taşıyabilir. Bir gün bizi de yakabilirler. Bir gün bizimde katilimiz tekrar dışarıda özgürce gezebilir. Her an her şey olabilir...
MÜSLÜMAN BABALARA VE BABA OLACAKLARA
Kur’an bize, tevhidi, namazı, ibadetlerimizi, zulme ve haksızlığa karşı mücadele yöntemlerimizi, tevbeyi ve sayısız birçok şeyi öğrettiği gibi evlatlarımızla nasıl konuşmamız gerektiğini, onlara nasıl hitap etmemiz gerektiğini, hangi konularda nasihat edeceğimizi ve evlatlarımıza nasihat ederken neleri önceleyeceğimizi de öğretiyor. Lokman
Dahil olmak istemediğim bir polemik. Tarih okumaktan, sosyolojinin loş dehlizlerinde agah yürüme iştiyakı taşımaktan, "millet" kavramını Fransız İhtilali bağlamından söküp aldıktan sonra üzerine derin derin düşünmekten ve mit, mitos, nüzul, inanç ve akide temelinde insan kavramını yeniden yorumlamaya çabalamaktan, iktisat felsefesini
Yakuphan

Yakuphan

@yakuphann
·
10 Ocak 21:09
Sabuklamaya Karşı Abuklama
Kadın da kadın, kadın da kadın. Ne kadınmış be, Virginia Woolf bu kadar ekmeğini yemedi feminizmin. Üç küçük paragrafın kelime popülasyonunun çoğu, 'kadın' ve 'inanç' üzerine inşa edilmiş. Sanırım yazar olmak, anlatılan karakterin canı acıdığında, acıyı yazmak yerine 'ah' diye bağırmak olarak anlaşılıyor. Yoksa bu kadar 'kadın' ve 'inanç' kelimesine maruz kalmak yerine kadını ve inancı anlatan bir derinlikte gark olabilirdik, ki böyle bir şeyin olması için ortada bir fikir olması gerekirdi maalesef dillere pelesenk olmuş sözlerden başka ortada bir şey yok. Bu iletiden sonra kadın düşmanı ilan edilebilirim. Yöntemleri hiç değişmez ama ben istiyorum ki böyle şeylere gerek olmasın. Konuşurken hangi fikrin sancağını taşıdığımızı bilelim. Birileri diyor diye gaza gelmeyelim, başkaları dedi diye onu sorgusuz sûalsiz kabul etmeden önce ilk önce bu ne kadar 'ben'den izler taşıyor diye bakalım. Aksi hâlde olan şey başkalarının yanlışlarından çıkan doğruları, kendi doğrularına yanlış eylemek olacaktır. Günümüz edebiyatının en büyük sorunlarından birisi de herkes 'yazan' ama 'yazar' yok ve maalesef, çoğu kişide yüksek irtifasından göremediğim bir girişimcilik özgüveni var. Keşke bu girişimciliği, edebiyatın içinden geçerek yapmasalar... "Kadın. Kadını bir dilime katık ettiler Markuuuut! Torbanı sarkıt."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.