Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
258 günde okudu
Bugün (29 Mayıs 2021) Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u Fethinin 568. yıl dönümü. Tanınmış araştırmacı ve yazarların kaleminden Fetih ve Fatih; değişik yönleriyle Kostantineyye'nin İslambol'e dönüşme serüveni. Türklerin, şehri Islamlaştırması ve yeni bir medeniyet kurmaları. Fatih dönemi yapılan eserler...
Fetih ve Fatih
Fetih ve FatihKolektif · Timaş Yayınları · 201593 okunma
"Milletlerin daha geniş topraklara hükmetme, daha nüfuzlu ve daha zengin bir toplum olma hırsı insanı ve insani değerleri geri plana iten bir anlayış doğurmuştur."
Reklam
Osmanlı idaresinde Ermeniler dini vecibelerini tam hürriyet içinde yerine getirirlerken, kendi din adamlarını da yine kendilerinin tayin etmelerine izin verilmiştir. ... Anadolu'nun Türk idaresine girmesinden sonra burada yaşayan Ermeniler, kendi dillerini tam bir serbestlikle korumaya devam ettiler. Osmanlı yönetimi, diğer cemaatlere uyguladığı politikayı bunlara da uygulayarak Ermenice'yi ve Ermeni adlarının kullanılmasını serbest bıraktı.
Sayfa 17 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
... devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ermeniler, Osmanlı Devleti’nce kendilerine tanınan hoşgörüye karşılık verdikleri hizmetten dolayı “millet-i sadıka” unvanını kazanmışlardır.
Eğer iddia edildiği gibi, bir buçuk milyon insan katledilmiş olsaydı, bunların toplu mezarlara gömülmesi gerekmez miydi? Bu toplu mezarlar nerelerde bulunmaktadır? Türkler'e ait toplu mezarlar ortaya çıkarken, Van şehrinin yakılmış yıkıntısı bütün çıplaklığıyla ortada dururken, neden Ermeniler'e ait bir toplu mezar bulunmamaktadır? Yoksa bu gibi iddialar Fransa'nın Cezayir'de ve Adana’da Türkler'e, İngiltere'nin Hindistan ve Afrika'da, Amerika'nın Kızılderililer'e ve diğer yerli halklara, Almanlar'ın Yahudiler'e, Rusya'nın önce Yahudiler'e, sonra da Türkler'e karşı uyguladıkları soykırım ve katliamlar unutturulmaya mı çalışılmaktadır?
Nitekim Rus ve Ermeniler tarafından karsta 30.000 Müslümanın katledildiği belirtilmektedir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Doğu illerimizde yaptığımız toplu mezar kazılarında daha kundağında bebeklerin annelerinin kucağında katledildiğini görüyoruz.
"Ermenilerin, yürüttükleri faaliyetler ile kendi Ülkelerine karşı dış güçlerle işbirliği yapmaları techir gibi bir kararın alınmasında önemli bir rol oynamıştır."
Sayfa 43 - Babıali kültür yayıncılıkKitabı okudu
Ermeni soykırımı diyen sözde müslümanlar
Erivan’dan ve Kafkasya’dan sürgün edilen Müslümanların mallarını da sormayı düşünmezsiniz; onların da Ermeniler gibi mağdur olup olmadıkları sizi hiç ilgilendirmez. Zira insanlık sadece Ermenilerin haklarını aramaktır size göre.
Sayfa 151
Osmanlı şehirleri, varlıklarını ve gelişmelerini kuruluş yerlerinin iyi seçilmiş olmasına borçlu idiler. Özellikle yol üzerinde geçit ve kavşak yerlerinde ve ticaret sahalarına (pazar yerleri, iskeleler, deniz kıyıları) yakın alanlarda kurulması nüfuslarının artmasına sebep olmuştur. Ayrıca ziraate elverişli sahalarda kurulanları da önemli yerleşim alanları haline gelmiştir. Osmanlı Devleti'nde köy ve kasaba halkı istedikleri gibi yerlerini terkederek başka yerlere gidemezlerdi. Bunun için iskan kanunu çıkarılmış ve bu kanun çerçevesinde yerlerini terke­ denlere çeşitli cezaf müeyyide uygulanmıştır. Buna rağmen bazı sosyal hadiseler (Mesela, is­ yan, eşkıyalık hareketleri, celalflik), özellikle köy ah alisinin emniyetlerini sağlamak maksadiyle daha büyük yerleşim birimlerine göçlerine sebep olmuştur. Bu ise şehirlerde önemli ölçüde nüfus artmasına, buna mukabil hızlı nüfus artışı dolayısiyle şehirlerin olumsuz yönde geliş­ mesine ve büyük çapta bir işsizler gurubunun ortaya çıkmasına ve asayişsizliğe yol açmıştır. Buna karşılık devlet bu nüfusu zaman zaman eski yerlerine nakletmek için emirler çıkarmış, fakat bunda başarılı olamamıştır
Türk Tarih Kurumu Basımevi Ankara 2009Kitabı okudu
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ma'rûzât
Ahmed Cevdet Paşa Osmanlı Devleti'nin yetiştirdiği ender devlet adamlarından biriydi. İlmiyeden yetişip vezir olan nadide bir şahsiyet. Hukuk tarihine Mecelle gibi muazzam bir kaynak ekledi. Devlet adamı nasıl olunurun bir nevi cevabıydı Ahmed Cevdet Paşa. Mâ'rûzât kitabı Sultan II.Abdülhamid'in tahta geçmesi sonucu Ahmed Cevdet Paşa'nın padişaha sunduğu raporlardan oluşuyor. Normalde 5 defter olan bu raporların 1.defteri kayıp olduğu için kitap 2, 3, 4 ve 5.defterlerden oluşuyor. Ahmed Cevdet Paşa'nın II.Abdülhamid'in baş danışmanlarından birisi olduğunu da ekleyeyim. Kitap Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz dönemlerinden bahsediyor. Özellikle saray çevrelerindeki olayları ele alması çok ilginç olmuş. Bir nevi dedikodu niteliğinde olaylardan bahsedilmiş. Fakat sadece saray çevresi olayları ele alınmıyor. Çoğunlukla Ahmed Cevdet Paşa'nın görev icabı gittiği yerlerdeki olaylar ayrıntılı olarak ele alınmış. Devletin son dönemlerinde nasıl bir durumda olduğunu anlamak için önemli bir kaynak. Paşalar arası çekişmeler, Abdülaziz'in hal' edilmesi için oluşturulan cunta vs. kitapta bulabileceğiniz diğer konular. Kitap günümüz Türkçe'sine sadeleştirilmiş. Gönül isterdi ki orijinal halini okuyabilelim. Fakat Yusuf Halaçoğlu hocanın sadeleştirmesi kitaba daha çok güven vermiş. O yüzden gönül rahatlığıyla okudum. Kitabın II.Abdülhamid döneminden bahsetmediğini bir kez daha ekleyeyim. II.Abdülhamid'in kendinden önceki dönemi anlayabilmek için hazırlanmış bir rapor niteliğinde. İlgi duyan olursa tavsiye ederim.
Sultan Abdülhamid'e Arzlar
Sultan Abdülhamid'e ArzlarAhmed Cevdet Paşa · Babıali Kültür Yayıncılığı · 201034 okunma
Mesela ABD, Ortadoğu politikalarında kesinlikle tarihe müracaat ediyor. Bunu nereden biliyoruz, Osmanlı arşivine gittiğimiz zaman Amerikan bilim adamlarının hangi konularda ve kaç adet araştırma yaptıklarını çıkarabiliyorsunuz. Çünkü bu bilgiler bilgisayara kaydediliyor. Hangi bilgileri gördüler, fotokopilerini aldılar, bunların hepsi Osmanlı arşivinde var. Bütün dünya ülkelerine göre kıyaslarsanız, Amerika’dan sonra en fazla araştırma yapan Japonlardır. Japonlar bu yıla kadar 174 bilim adamını araştırma yapmak üzere göndermiş. ABD’nin ise araştırmacı sayısı 600’den fazla. Bu çerçevede değerlendirirseniz Amerika’nın tarihe verdiği önemi ve bu bölgeye karşı yürüttüğü strateji veya politikalarda bölgenin geçmişinin araştırılmasını ve sosyolojik açıdan yaklaşımının ne kadar önemli yer tuttuğunu görebilirsiniz.
644 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.