Fena insanlar, suçlu insanların kendilerine telin (lanetleme) ve tecziye (cezalandırma) eden insanlara daima düşman olmaları lazım gelmiyor. Bir günahımızı, bir zaafımızı yüzümüze vuran aynı günah ve zaaf ile malul (hasta) olduğunu bildiğimiz bir insana çıldırıyoruz, isyan ediyoruz. Fakat lekesiz bir insansa, insanlık icabı, yine belki kızıyoruz. Fakat infiallerimiz (kızmak, kızgınlık), kinlerimiz evvelki kadar kuvvetli olmuyor.
Zaaflarımız
Korkuyorum. Belki alışmaktan. Alışmak zaaf demektir. Zaaflarınızın olması, kolay düşmek anlamına gelir. İnsanlar her zaman zaaflarınızdan vurur. Ben vurulmak istemiyordum.
Sayfa 42 - ArmoniKitabı okuyor
Reklam
Bir küçük zaaf sizi felakete sürükleyebilir. Bu felaket kelimesine dikkat ediniz, hiç mübalağa etmiyorum, bir küçük zaaf sizi felakete sürükleyebilir.
Çünkü insanlarda,zaaf ve acz itibâriyle,dâimâ bir nevi çocukluk var.Her vakit de şefkate muhtaçtır.
Hem imanda öyle fevkalâde bir kuvvet ve hârika bir yakîn ve mu'cizane bir inkişaf ve cihanı ışıklandıran bir ulvî itikad taşımış ki; o zamanın hükümranı olan bütün efkârı ve akideleri ve hükemanın hikmetleri ve ruhanî reislerin ilimleri ona muarız ve muhalif ve münkir oldukları halde; onun ne yakînine, ne itikadına, ne itimadına, ne itminanına hiçbir şübhe, hiçbir tereddüd, hiçbir zaaf, hiçbir vesvese vermemesi.. ve maneviyatta ve meratib-i imaniyede terakki eden başta Sahabeler, bütün ehl-i velayet her vakit onun mertebe-i imanından feyz almaları ve onu en yüksek derecede bulmaları bilbedahe gösterir ki, imanı dahi emsalsizdir. İşte böyle emsalsiz bir şeriat ve misilsiz bir İslâmiyet ve hârika bir ubudiyet ve fevkalâde bir dua ve cihanpesendane bir davet ve mu'cizane bir iman sahibinde, elbette hiçbir cihetle yalan olamaz ve aldatmaz diye anladı ve aklı dahi tasdik etti.
Sayfa 218
"Gurur," dedi, "sanırım çok yaygın bir zaaf."
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.