Dilini. netliğini akıcılığını çok beğendim. Vermek istediği mesajı dolambaçsız yoldan vermesi, kendisinden öngördüğü davası, şuurlu ve bilinçli topluluklar oluşması için verdiği çabaya değmiş. Politik eleştirisini hayvanlar üzerinde yapması müthiş bir kurguydu. Kitap, bir çiftlikte ki gidişattan memnun olmayan hayvanların ayaklanması ile başlıyor. Kendi kurdukları ve baş sloganı 'eşitlik' olan toplulukları, bir süre sonra yozlaşmaya başlar. Yozlaştıkca zalimlik ve sömürü artar. Ardından diktatörlük baş gösterir. Kendilerini her daim üstün gören domuzlar, sorgulamadan her daim inanan ve kendilerine hangi şarkı öğretilirse o şarkıyı mırıldanan koyunlar, çok çalışmalarına rağmen bozuk düzenin eleştirmekten korkan atlar, herşeyi bilmesine rağmen susup, uyarmayan eşek Benjamin... Çok tanıdık gelen ve her daim tazeliğini koruyan bu kitabı mutlaka okuyun çünkü 'Hayvan Çiftliği'nden anladığımız 'okuma' ve 'sorgulama' yapılmazsa her kişinin sömürüye açık olacağıdır. Özgürlük her dilde söylenen bir şarkı olması dileğimle...