Mevzu prens olunca :)
BİRİNCİ KOLCU Bu adam dedi ki. Don John, Prens'in kardeşi, rezilin biriymiş. DOGBERRY Yaz zangoç, Prens'in kardeşi rezilin biriymiş. Aa hiç olur mu? Prens'in kardeşine rezil demek yakışık alır mı? Bu düpedüz yalancı tanıklık.
Sessizliği önce Zangoç bozdu: Geri gelmemi söylüyordunuz demek ha! Kız evet derken başıyla da olumladı. Quasimodo baş işaretini anladı. “Heyhat” dedi, sözünü tamamlamakta tereddüt eder gibi, “Ben.. şey.. sağırım da ondan..”Vah zavallı adamcağız!” diye haykırdı kız, iyilik dolu bir merhamet ifadesiyle. Zangoç acı acı gülümsemeye başladı. “Bir bu eksikti diyorsunuz, değil mi? Evet, sağırım. Böyle yaratılmışım işte. Korkunç bir şey bu, doğru değil mi? Siz ise o kadar güzelsiniz ki!”
Reklam
Zangoç
Ve bir gün, yorgun boş yere çekmekten bu ipi Taşı atıp ucuna asacağım kendimi.
Bodur yaratık şapelin eşiğinde belirip kımıldamadan durduğunda, üzerine sırmadan çan kuleleri serpiştirilmiş yarı kırmızı yarı mor giysisini, özellikle de kusursuz çirkinliğini gören halk, onu hemen tanıdı ve hep bir ağızdan bağırdı: “ Quasimodo bu! Zangoç Quasimodo! Notre Dame’ın kamburu Quasimodo! Tekgöz Quasimodo! Topal Quasimodo! Noel Noel!”
Diş ağrısına "çözüm" :D
Başzangocun tavsiyesine uyarak hardal kökü ile votka koydum ama bir yararı dokunmadı,” diye anlatır zangoç. “Kulakları çınlasın, Glikeriya Anisimovna da Aynaroz Dağı’ndan getirdiği ipliği, bileğime bağlayıp ağzımı sıcak sütle çalkalamamı öğütledi. İpliği bileğime bağladım ama sıcak sütle gargara yapmadım. Tanrı’dan korktum, olur a, perhizim bozulur diye
Sayfa 27 - pdfKitabı okudu
Papaz, işlerini tam bir vicdan rahatlığıyla yapıyordu. Çocukluğundan beri aldığı eğitime göre, inandığı din hak dini idi. Gerçekten de eskiden bütün azizlerin yaptığı gibi şimdi de hükümet ve din büyükleri bu dine bağlanmışlardı. Kuşkusuz ki Papaz, ekmeğin ete döndüğüne, ruhun kurtuluşu için bol bol konuşmak gerektiğine, kendisinin Tanrı'nın bir parçasını yemiş olduğuna inanmıyordu; bunlara inanılamazdı. O, bu dine inanmak gerektiğine inanıyordu, o kadar. Bu inancı en çok kuvvetlendiren neden de on sekiz yıldır dine hizmetinin karşılığı olarak elde ettiği kazançtı. Bu sayede ailesini besliyor, oğlunu lisede, kızını da din okulunda okutuyordu. Zangoç'un inanışı da Papaz'ınki gibiydi. Hatta onda daha ileri giden bir taraf vardı. Çünkü o, dinsel kuralları hemen tamamıyla unutmuştu. Bildiği tek şey varsa o da ölüye dua okutmanın, mum yakmanın, azizlerin ruhlarına ayin yaptırmanın bir bedeli olduğu ve gerçek Hıristiyanların da bunu seve seve ödemeleriydi. Bu yüzden, "Merhamet, merhamet!" diye bağırırken, ilahi söylerken, dua ederken, odun, un veya patates satates satan birinin bağırmasına inandığı kadar inanıyordu buna.
Sayfa 186 - CanKitabı okudu
Reklam
197 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.