FAS MUTFAĞI
Bu ülkenin yemek kültürünün de oldukça zengin olduğunu söylemek gerek. Ülkenin Atlas Okyanusu'na ve Akdeniz'e upuzun kıyıları bulunduğu için deniz ürünleriyle yapılan yemeklerin yanı sıra ülkede yetişen narenciyeler, zeytinin yağı ve tahıllar bolca baharat eklenerek türlü türlü yemeğe dönüşüyor. Evlerde yapılan kuskus, tajin adı verilen kuzu güveci, baharatlı kurabiyeler, kebaplar ve neredeyse ulusal içecek olarak sayılan nane çayı sofralarının olmazsa olmazları.
Sayfa 34 - Tübitak Bilim Çocuk Dergisi Sayı: 280, Ankara, Nisan 2021Kitabı okudu
Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?” dediğiniz de olur mu?
Bu önemsiz gibi görünen küçücük ayrıntıların savaşında özgürlüğünüzü kaybettiğinizin farkında bile değilsiniz aslında.
Çünkü “özgürlük” sandığınız gibi “sınırsız” olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir.
Diğer bir deyişle hayır
“Ben” demek egoyla barışmaktır ki insan ne kadar “ben” diyebiliyorsa yaşam içinde o kadar görülür ve fark edilir.
Bencillikle benlik bilincine sahip olmak aynı şey değildir elbette.
Bencil insan “Ben mantı yemek istiyorum, o halde hep beraber mantıcıya gidiyoruz” der.
Benlik bilincine sahip bir insansa “Ben mantı yemek istiyorum, siz ne yemek istiyorsanız onu yiyin. O zaman mutfağı zengin bir yere gidelim” der.
Destek Yayınları
Bizans, Balkanlar, Kafkasya, Arap dünyası, Afrika ve Anadolu mutfaklarının bir sentezi olan Osmanlı mutfağı, dünya tarihinin en zengin, en görkemli, en estetik mutfağıdır ve ruhunu da İslam'dan alır.
Sayfa 9Kitabı okudu
İnsanların farklı işleri ve meslekleri olduğuna ve kimliklerinin diğerlerine göre daha zengin olduğuna dair görüş, bugüne kadar doğal bir durum olarak kabul edilmiştir. Gelgelelim insani varoluşun büyük bir bölümü için böylesi bir durum geçerli değildir. Gerek avcı-toplayıcıların gerekse de ilk çiftçilerin büyük ölçüde eşit derecede servetleri vardı ve günlerini de topluluk içindeki diğer insanlar gibi benzer işlerle uğraşarak geçirirlerdi. Bizler besini ya bir masa etrafında toplanmada ya da mecazi olarak ortak bir yöresel ya da kültürel mutfağı paylaşıyor olmaktan dolayı, insanları bir araya getiren bir şey olarak görürüz. Oysa besin "ayırmaya" ve "bölmeye" yol açar. Antik dünyada besin zenginlik demekti. Besinin kontrolünü elde tutmak ise iktidarı elde tutmakla eş anlamlıydı.
Sayfa 50 - Maya KitapKitabı okudu
Aç ölmemiş miydi?
Nefis bir saray yavrusu olan villa kırk odası 15 dönümden geniş bir portakal limon kurusu bulunan beyaz renkli mükellef bir kasırdı. Kasırda çifter çifter İtalyan kızları pervane gibi dolaşarak hizmet ediyorlardı. Sultan vahidettin adamlarına padişahlığı esnasında aldıkları maaşları gurbette de fazlasıyla ve düzenli olarak veriyordu. Bu bol maaşlı kapı yoldaşlarına gün doğmuştu. Hepsi de İstanbul'daki İkbal günlerinde aldıkları maaşlardan yüksek aylık alıyor ayrıca da Yıldız Sarayı'nın meşhur mutfağını aratmayacak mükellef ve zengin bir mutfak sofra sofra yemekler yetiştiriyordu. Yıldız sarayı'nın o zengin ve meşhur mutfağı çeşit ve nefisliğinden çok şey kaybetmeden sanremo'da da devam ediyordu.
Sayfa 74Kitabı okudu
