"İnsanlara dikkat et Zeus. Onlar yeryüzünün en güvenilmez mahluklarıdır. Eğer boş bırakırsan, seni de daha önceki tanrılar gibi acımasızca çıkartırlar hayatlarından. En küçük bi vefa duygusuna kapılmadan unuturlar. İnsanlara dikkat et Zeus." Dedi ki; "Sevginin de şefkatin de; cezanın da şiddetin de fazlası onları yoldan çıkartır."
Sayfa 168Kitabı okudu
Mesela benim gibi en dolu şekilde yaşadıysan, hele ki aşkı... Ama böyle canından can gider gibi kaybedeceğin birçok şeyin varken en başta kendini kaybediyorsun. Vazgeçiyorsun kendinden, kimse de kalkıp sana ne oldu demiyor. Demez, de... Bir ilişkinin ortasında bir anda uyandırılıp sana, 'ben senden ayrılmak istiyorum' diyen oldu mu? Ya da kahvaltının son lokmasında "ben artık tamamen gidiyorum" diyen oldu mu? O son lokma geçmez boğazından, ağzında dakikalarca çiğner durursun. Aynen öyle işte... Hayat tokat atar yutkunamaz, içine ağlarsın. Ama dedim ya, içime ağlarım. Birisi benden ayrılırken bile gülerim. Teşekkür eder kalkarım. Gözyaşlarımı kimsenin görmesini istemem. Onlar benim gözyaşlarım, senin için akıyor olabilir ama görmen için çok çaba sarf etmen gerek. Neden biliyor musun? Ben mutlu olunca da ağlarım çünkü. Kendi kendimi bazen ilerideki eşimin hamile olduğunu bana ilk kez söyleyeceği anı hayal ediyorum. Bunu söylediği o mucizevi âni hayal ediyorum ve tam da o an gözlerim doluyor. Kendi surat ifademi çok net görüyorum o anı yaşamasam da ve sonrasında ağlamaya başlıyorum. Bu zamana kadar yanında mutlu bir şey olmadıysa ve ben ağlamadıysam bunun sebebi üzülünce de gözyaşlarımı göreme yecek olması. Onlar benim gözyaşlarım, sebebi sen olabilirsin ama sonucu benim. Bir cümledeki işi sen yapabilirsin ama kendi dünyamda her zaman yüklemi ben belirler, noktayı her zaman ben koyarım. Şu an ne mi yapıyorum? Sadece sırıtıyorum.... Sen de öyle yap bence, merak etme iyi gelir...
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
142 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu kitap okunmalı mı?
Aslında bu kitabı ikinci kez elime aldım. İlk okumaya karar verdiğimde, "Ne kadar güzel bir kitap!" diye başlamıştım. Ama ne yazık ki yarıda bıraktım. Kitabı ikinci kez birine hediye ettim ama o da okumadı. Ben de kendi kendime, "Bari ben sonuna kadar okuyayım, bakalım ne çıkacak?" dedim. Ve sonuçta böyle bir şey yokmuş ya, kitap muhteşemdi! İçeriğinden burada bahsetmeyeceğim, alıntı da yapmayacağım. Kısacası, bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Birçoğumuz kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteriz. Ama nasıl? Bazıları kısa kitaplarla başlamayı önerir. Bana kalırsa kısa kitapla başlamak pek işe yaramaz. Yarayabilir mi? Neden olmasın? Bana göre kitap okuma alışkanlığı kazanmak isteyen biri, öncelikle bir kitabı nasıl okuması gerektiğini öğrenmeli. Sonra kitaplara yönelmeli. Bu kitap da tam olarak bunu yapıyor. Kitabın içinde bazı yerleri sevmeyeceksin, geçersin. Kitap okuma alışkanlığı da bu şekilde kazanılır. Bazı kitapları hiç sevmeyeceksin ya da zor gelecek. Öpüp bir kenara koyabilmen lazım. "Yok, ben kitap okuma alışkanlığı kazanacağım. Bu kitaptan hoşlanmadım ama okuyacağım." dersen, birkaç gün sonra hiç okumayacaksın. Aynı şekilde, bu kitabın bazı yerlerini çok seveceksin, tekrar tekrar okumak isteyeceksin. İşte kendi zevkine uygun kitabı bulduğunda yaşayacağın şey budur. Zevkine uyan kitabı o kadar seveceksin ki elinden bırakmak istemeyeceksin. Ya da "Bu iyiymiş. Bu bitsin, buna benzer daha güzel kitaplar bulayım." diyeceksin. Kısacası, bu kitap kesinlikle okunmalıdır.
Sevseydi Gitmezdi
Sevseydi GitmezdiZeus Kabadayı · Hayykitap · 2018877 okunma
504 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir adet Zeus Altarı Meselesi
Polisiyeyi radyo tiyatrolarıyla, mitolojiyi okuduğum fantastik kitaplarla seven biri olaraktan bu kitap ikisini harmanladığından dolayı çok severek okuduğum bir kitaptı. Ahmet Ümit'ten uzun zamandır bir şeyle rokumak isterken arkeoloji ve mitolojiye merakımdan dolayı listemde öne aldığım bu kitabı iyi ki almışım dedim. Son 30 sayfalara kadar katil o mu bu mu diye düşündürten, merak unsurunu son sayfaya kadar taze tutan bir kitaptı. Üstelik tüm bu polisiye kurgunun yanında Türkiye ve Almanya'nın tarihi hakkında anektodlar veriyor, mitoloji ve atkeoloji hakkında bilgisi olmayan kişiyi bile bilirkişi yapabikecek kadar bazı konularda bilgi sunuyordu. Bu da yetmezmiş gibi -belki de kendi alanım olduğundan dikkatimi çekti- psikolojiye de değiniyordu. Okurken zaman zaman içimi gıdıklayan tek şey yazarın siyasi ideolojisini belli başlı kısımlarda çok öne tutmasıydı ki bunu tahmin edetek başladığımdan pek de garipsemedim. Karşıt görüşlü olsanız bile karakterlere yedirilmiş bu ideolojileri daha iyi anlamanıza fırsat sunacağını düşünüyorum. İlginiz varsa mutlaka okumanızı tavsiye ederim. (Ayrıca diğer kitaplardan aşina olduğumuz baş karakter başkomiser Nevzat dışında bir başkomiseri görmek -hele de kadın karakter olması- benim için hoş bir detaydı.)
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,8bin okunma
12.NOTUM SAYFA 7030-32 arası çok kızdı bulutları devşiren zeus dedi ki : a şeytan karı ne diye kızarsın onlara böyle ?düzenli ilyonu yerle bir etmek hırsı da ne ?priamos la çocuklarının san ettikleri ne ki ?bi girebilseydin kapılardan koca surlardan priamos u çocuklarını troyalıları yerdin çiğ çiğ azalırdı hırsın o zaman.
Erlerin kralı Agamemnon karşılık verdi,dedi ki: “Canın öyle istiyorsa yalvarmam buyur git, Çok adam var benim yanımda, beni sayan, akıllı Zeus işte en başta. Hep kavga dövüş, savaş işin gücün, en iğrendiğim sensin Zeus’un beslediği krallar içinde. Çok güçlüsün, ama bil ki tanrı verdi sana bu gücü. Durma gemilerinle yoldaşlarınla git evine, var git Myrmidonların başına geç.
Reklam
494 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.