Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İbadet
RUMİ |" Kalp ve fikir Allah'a yönelecek ki zikir de O olsun.Fikir ne ise zikir o."
Sayfa 24 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Rağbet edilecek gece: Rağâip Gecesi
Mübarek geceler (Kandiller vb.), akşam namazı vaktiyle başlar sabah namazı vaktinin girmesiyle son bulur. Aradaki zaman kutlu bir zaman dilimidir. Normal zamanlarda yapılan ibadet, dua, zikir ve namazlar bu gecelerde kat kat fazlasıyla ödüllendirilir; sevap kazandırır ve tövbe etmenin tam zamanıdır.
Reklam
* Dindarlığı şu kadar zikir, şu kadar dua gibi matematiksel hesaplamalardan, * zamana odaklı olarak oluşturulmuş ritüellerden, * salt duygusal tatmin ve cennet elde etmeye odaklı çıkarcı anlayıştan arındırmak gerek * din/dindarlık sadece ibadet değil iyi insan olma çabasıdır
● Estağfirullah el Azim el Kerim Ellezi Lailahe illâ hüvel Hayyul Kayyum ve Etübü ileyh. ● Ayağımdan başıma, doğduğumdan bu yaşıma bütün günahlarıma tövbe ya Rabbi! ● Öleceğime bütün kalbimle inanıyorum, Azrail'i karşıma güler yüzle çıkar ya Rabbi! ● Gözümün ışığını, beynimin dimağını, elimin, kolumun, ayaklarımın direncini, tüm vücudumun güç ve
Yazık sizlere! Rabbinize (CC) karşı çekişmesi husûsunda nefislerinize muvâfakat etmeyin. Sizin en azılı düşmanınız içinizdeki nefislerinizdir. Onu ne zaman doyurmaya, sulamaya, beslemeye kalkarsanız sizi yer, açgözlü, yırtıcı bir hayvan olur. Onun hazlarını ve isteklerini kesin. Ona hakkını verin: Ona bir dilim ekmek parçası ve önünü arkasını kapatması için bir elbise yeter. Bu zâten Allah-ü Teâlâ’ya (CC) itâatin de gereğidir. Ona de ki: “Allah-ü Teâlâ’ya (CC) itâat edinceye, oruç tutuncaya, namaz kılıncaya ve tâat ve ibâdet husûsunda emrettiğim şeyleri yapıncaya kadar sana hakkını vermeyeceğim.” Onunla sıkı sıkı münâzara et. Bu duruma devam edersen onun şerri ölür, hayrı kalır. İşte o zaman ona helalînden ve kâfî miktarda yedir. Ondan sakın emin olma; nifâk onun merâkı ve zevkidir. O insanların övgüsünü duymak için namaz kılar, oruç tutar, meşakkatlere katlanır, mahfillerde zikir yapar. İyi bilin ki, felâha erdireni göremeyen felah bulamaz. Mü’min kulun kalbi riyâ ve nifâk pisliğinden temizlenince, onun iki rekatlik namazı, kalbini bunlardan temizlememiş kimsenin binlerce rekatlik namazından daha hayırlı olur.
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir. Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur. Şu halde senin kalbin çoraklaşmışsa, bol bol zikir yap. "İyileşinceye kadar tedavi olmayacağım!" diyen hasta gibi olma! Çünkü ona "Tedavi olmadıkça sen iyileşemezsin ki!" denecektir.
Reklam
Allah Teâlâ'nın dostluğu, ancak onu tanıyıp çok anmakla kalbe hâkim olur. Çünkü herkes gönül bağlayıp sevdiğini çok anar, çok söyler. Onu ne kadar çok anarsa, o kadar sevgisi artar. Zikir kalbe, ancak ibâdete devam etmekle hakim olur. Kendini ibâdete vermesi de ancak şehvet bağlarının kalpinden kopmasıyla olur. Şehvet bağlarının kalpinden kopması da, ancak günahtan el çekmekle olur. Günahlardan el çekmek de, kalbin boşalmasına dikkatli toplu bulunmasına sebep olur. Kulluk ve ibadet etmek ile de, zikir (Allah'ı anma) çok olur. Bunların ikisi de muhabbet sebebidir. Muhabbet de, saadet tohumudur. Allahû Teâlâ, bu mânâyı şöyle ifade buyurur: "Şüphesiz temizlenen, Rabbinin adını anıp namaz kalan kurtulmuş olacak." (A'lâ sûresi, âyet: 14-15).
Sayfa 66
sünnet ve örf
Soru: Zevk ve şevk verdiği halde, bid'at olduğu (sonradan ortaya çıktığı) gerekçe gösterilerek sesli zikir yasaklanıyor. Fakat aynı gerekçe ile Hz. Peygamber (s.a.v) zamanında olmayan ferace, şal ve şalvar gibi şeyler niye yasaklanmıyor? Cevap: Aziz dostum! Resûlullah'ın (s.a.v) fiilleri iki türlüdür. Bir kısmı ibadet olarak yaptığı işlerdir. Bir kısmı ise örf ve âdet türündendir. Resûlullah'ın (s.a.v) ibadet olarak yapmış olduğu bir eylemin aksini yapmanın kabul edilmez bir bid'at olduğu inancindayız. Bunları engellemek için aşırı çaba gösteririz. Çünkü bu dine bir ilave yapmaktır, bu nedenle de reddedilmektedir. Resûlullah'ın (s.a.v) örf ve âdet olarak yapmış olduğu bir eylemin aksini yapmanın, reddedilmesi gereken bir bid'at olduğu inancında değiliz. Bu kısma girenleri engellemek için aşırı çaba göstermeyiz. Çünkü bu din ile ilgili değildir, aksine varlığı ile yokluğu örf ve âdet ile ilgili olup, dinle diyanetle bir alakası yoktur. Zira bazı bölgelerin örfü, diğer bölgelerin örfünden farklı olabilmektedir. Hatta aradan geçen zamanla bir bölgede bile farklı örflerin oluşması söz konusu olabilmektedir. Bununla beraber örfe dayalı sünnete riayet etmenin de netice vereceği, saadete götüreceği unutulmamalıdır. 231. mektup
Sayfa 750 - Semerkand
1.000 öğeden 941 ile 950 arasındakiler gösteriliyor.