46 yaşında hayata veda eden Cahit Sıtkı Tarancı
“Yaş otuz beş, yolun yarısı eder.” deyip yolu tamamlayamadan 46 yaşında hayata veda eden ,Türk Şiiri’nin en tanınmış isimlerinden Cahit Sıtkı Tarancı'yı bir arkadaşı şöyle anlatmıştır: “Cahit Sıtkı, Galatasaray’da bizden dört beş sınıf büyüktü. Alt sınıflarda okuyan bir akrabasını görmeye gelirdi. Biz de o zaman kendisini görürdük. Okulun, Yaşar Nabi, Ziya Osman Saba ile birlikte dergilerde şiirleri basılan üç isminden biriydi. Ufacık tefecik, zarif, çok efendi bir hali vardı. Hani teneffüste ayağına bir top çarpsa, çamurlanmasın diye ayağının ucuyla dokunan tipler vardır ya, onlardandı. Tertemiz giyinirdi. Küçücük zarif ayakları ve hep boyalı iskarpinleri vardı. Gel zaman git zaman, Diyarbakırlı Cahit, Türkiye’nin en ünlü şairlerinden biri oldu. Müstesna incelikte, bütünüyle kendini şiire adamış bir insandı. İnsan onun hesap yaptığına, günlük alelade şeyler konuştuğuna inanamazdı. Belki de bunlardan çok uzaktı.” Anlatılanlara göre; okul yıllarında tüm arkadaşlarının sevgilisi varken Cahit’in yokmuş. O, kendisini çirkin sandığı için kızlara yanaşamaz, utangaç olduğu için de kimseye söyleyemezmiş bunu. Sınıfta, yatakhanede arkadaşları hep sevgililerinden gelen mektupları birbirlerine okur caka satarlarmış. Bazen Cahit’e de takılıp “Yahu, sana mektup yazacak bir sevgilin yok mu?…” derlermiş. O günden sonra, gizlice kendi kendine haftada bir-iki mektup yazmaya başlamış Cahit. Yazıp postaya atar, sonra da mektupları sevgilisinden geliyormuş gibi alır arkadaşlarına okurmuş. Bu mektupları o kadar romantik olurmuş ki, bir süre sonra, arkadaşları da postacının yolunu büyük bir merakla bekler olmuşlar…
Arı Şiir ( Temiz Şiir) ve Ziya Osman Saba
Şu şiire, edebiyata cinselliği karıştırmaları sinirimi bozuyor. Müstehcen ve sınırları olmayan bir edebiyat istemiyorum. Kirli düşüncelerle iyi şiir yazmak mı? İyi şiirleri mahvediyorlar. Güzel hayalleri harcıyorlar. Sanırım okuduğum en beyaz şiirler Ziya Osman Saba'nın şiirleriydi. Şiir meraklılarına tavsiye ederim. Yalıtılmış, saf ve berrak şiirleri var. Naif ve de çok zarif.
Reklam
Mustafa Miyasoğlu, şiir dalında "Rüya Çağrısı", "Devran", "Hicret Destanı", "Şiirler", "Bir Gülü Andıkça", "Kalbimin Coğrafyası", hikaye dalında "Geçmiş Zaman Aynası", "Devrim Otomobili", roman dalında "Kaybolmuş Günler", "Dönemeç", "Güzel Ölüm", "Bir Aşk Serüveni", "Yollar ve İzler", tiyatro oyunu dalında "Umut Suları", "Telefon", "Çengi", deneme dalında "Edebiyat Geleneği", "Devlet ve Zihniyet", "Muhacir", "Roman Düşüncesi ve Türk Romanı", "Kültür Hayatımız", "Edebiyat Sohbetleri" isimli eserleri okuyucuyla buluşturdu. Usta edebiyatçı ayrıca söyleşi dalında "Sanat ve Edebiyat Konuşmaları", gezi dalında "Zügüdar - Babil'den Tac Mahal'e Gezi Notları", sadeleştirme dalında Ahmet Mithat Efendi'nin "Çengi", derleme dalında 5 cilt "Suffe Kültür Sanat Yıllığı", "Necip Fazıl Armağanı" ve "Gül Şiirleri Antolojisi", inceleme dalında ise "Dede Korkut Kitabı", "Necip Fazıl Kısakürek", "Asaf Halet Çelebi", "Ziya Osman Saba", "Haldun Taner" ve "Bir Gönül Medeniyeti" eserlerine imza attı.
BAHARLARIN SEYRÜSEFERİ
.
Emily Dickinson
Emily Dickinson
: "Bahar öyle güzel, öyle eşsiz, öyle beklenmedik bir mutluluktur ki kalbimle ne yapacağımı bilemiyorum." der.
Anais Nin
Anais Nin
: "Baharı hissetmek istiyorum, dünyayla olan aşkımı yenilemek için..." der.
Sylvia Plath
Sylvia Plath
Öğretim Elemanları ve Öğretmenlerin Önerdiği Kitaplar
1 Doğan Aksan-
Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri
Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri
2 Mehmet Kaplan-
Kültür ve Dil
Kültür ve Dil
3 Ahmet Hamdi Tanpınar-
Huzur
Huzur
4 Nurettin Topçu-
Türkiye'nin Maarif Davası
Türkiye'nin Maarif Davası
5 Ahmet Bican Ercilasun-
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.