SAPLANTILI KİŞİLİK
• Mükemmeliyetçilik: Çoğunlukla, sonucu etkileyecek kadar, ayrıntılara, prosedürlere, düzenlemelere ve sıralamaya aşırı derecede
dikkat eder.
• Diretme: İnatçıdır. Her şeyin kurallarına ve onun beklentisine uygun biçimde yapılması için ısrar eder.
*İlişkilerde soğukluk: Sıcak duygularını ifade etmekte zorlanır: Çoğunlukla şekilci, soğuk ve sıkıntılıdır.
• Kuşku: Bir hata yapmaktan korktuğundan karar vermekte zorlanır. Aşırı derecede tereddüt eder ve ince düşünür.
• Ahlaki sağlamlılık: Aşırı boyutlarda vicdanlı ve titizdir.
"İnsan yapması gerektiğinin ne olduğundan içten içe emin olsa da karar vermek bazen oldukça zor oluyordu. Verdiği kararı uygularken ve yüreğine kıymıklar batarken taş gibi bir irade gerekiyordu.."
Çoğu insanın, kendi kararlarını vermek istemediği, liderlerden onların adına düşünmelerini istediği ileri sürülebilir. Bu görüşte doğruluk payı vardır. İnsanlar küçük meselelerde kendi kararlarını vermekten hoşlanır, ama zor ve önemli meselelerde karar vermek psikolojik çelişkiyi göze almayı gerektirir ve çoğu insan psikolojik çelişkiden nefret eder. Bu nedenle zor kararlar söz konusu olduğunda başkalarına güvenme eğiliminde olurlar. Ama bu demek değildir ki, kendilerine kararı etkileme fırsatı verilmeden onlara kabul ettirilmesinden hoşlanırlar. İnsanların çoğu doğal izleyicidir, lider olmasalar da liderleri ile doğrudan ilişkileri olmasını isterler, liderlerini etkileyebilmek ve zor kararları vermede bir dereceye kadar katılımda bulunmak isterler.
Ian McEwan’ın "Çocuk Yasası" (The Children Act) adlı romanı, hukuk, etik ve kişisel inançlar arasındaki karmaşık ilişkiyi keşfeden derinlemesine bir hikaye sunar.
Kısaca özet geçmek isterim.
( İngiltere'de Yüksek Mahkeme'de hakim olarak çalışan Fiona Maye'in yaşamını ve kariyerini merkezine alır. Fiona, zor bir evlilik döneminden geçerken, 17 yaşındaki lösemi hastası Adam Henry'nin davasıyla uğraşmak zorunda kalır. Adam ve ailesi, dini inançları gereği kan naklini reddetmektedirler ve hastane, çocuğun hayatını kurtarmak için mahkemeden müdahale talep etmektedir. Fiona, kan nakli yapılmasına karar verir ve bu karar, hem Adam'ın hem de Fiona'nın hayatında derin etkiler yaratır.)
Ve romanimizdan özellikle diğer incelemelerimde olduğu gibi sevdiğim ve itinayla okunması gereken bir alıntıyı son olarak paylaşmak istiyorum.
"Bir karar vermenin zorluğu, tüm seçeneklerin potansiyel olarak doğru veya yanlış olabilmesinde yatar."
Buarada Ian McEwan’a binlerce kez teşekkürlerimi sunarım. Çok derinden etkilediği için.
Keyifli okumalar!
Çocuk YasasıIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20232,710 okunma
2019'da Ankara Devlet Tiyatroları tarafından, Akün Sahnesi'nde sahnelenmişti Reis Bey. Bende zar zor bilet bulup gitmiştim, hem de önden seyretmiştim bu oyunu. Tiyatroyu genel olarak pek severim, ama 17 yaşındaki bendeniz uzun uzun oturup bir şeyler izlerken sabırsızlanırdı, sonu gelsin diye. Pek aceleci idi, ki hâlâ da öyle. Her neyse,
Öğrenme isteği çok insanda vardır. Herkes çok bilgili bir şahsı gördüğünde öykünür, onun gibi olmak ister. Örneğin iyi bir eserin sahibi olmayı herkes ister. Bunun metodları da gizli değildir. Daha zor olan yöntemi bulmak değil, çalışmaya karar vermek ve devam edebilmektir.
Bir insan gerçekten istediği, faydalı bir şeyi neden yapamaz? Çoğu zaman bunun tek açıklaması nefis terbiyesinden ibarettir. Bu isteğin önüne geçen şey çoğunlukla terbiye edilmemiş ya da terbiye edilmeye çalışılmayan bir nefistir.
İsra 37: Kibirli olma,alçakgönüllü davran.
Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma.
Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.
Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme.Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.
Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.
Hucurat 10: Büyüklük kompleksine
İki aile arasında (Capuletler ve Montague'ler) arasında bitmek bilmeyen bir düşmanlığı anlatan. Çok güzel bir Roman diyebilirim.
Genç Romeo Montague, gizlice düzenlenen bir Capulet balosuna katılır. Orada, Juliet Capulet ile karşılaşır ve anında ona aşık olur. Juliet de Romeo'ya aynı hislerle karşılık verir. Ancak, ikisi de