Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendime yardım etme derdindeydim. Akıl sağlığı alanında çalışan çoğu kişi için de aynısının doğru olduğuna inanıyorum. Bu iş bizi çekiyor çünkü hasarlıyız; kendimizi iyileştirmek için psikoloji okuyoruz. Bunu itiraf etmeye hazır olup olmadığımızsa başka bir soru. . Her yerde çok fazla acı var ve biz, görmezden geliyoruz. Gerçekte hepimiz korkuyoruz. Birbirimizden ödümüz kopuyor. . Elbette bana sadık kalmayacaktı. Bekliyordum, kaçınılmaz bir durumdu. Asla ona layık olamazdım. Ben işe yaramazın, çirkinin, değersizin tekiydim; hiçbir şeydim. Benden sıkılması kaçınılmazdı. Onu hak etmiyordum, hiçbir şeyi hak etmiyordum. Böyle sürüp gitti, her dakika yeni bir korkunç düşünce indi beynime. . Davranışları öngörülemeyen, duygusal olarak yakınlaşamayan, sevgi ve iyilik göstermeyen birini mutlu etmeye, sevgisini kazanmaya çalışmak eski bir hikaye değil, Theo. Tanıdık gelmiyor mu? . kabullenmesi en zor şeylerden biri, en çok ihtiyacımız olduğu zaman sevilmemiş olduğumuzdur. Sevilmemiş olmanın acısı berbat bir histir. . Bir bebek annesinden nefret edemez, önce annesinin ondan nefret etmesi gerekir. . Terapinin amacı geçmişi düzeltmek değil, hastanın kendi geçmişiyle yüzleşmesini ve yasını tutmasını sağlamaktır. . Artık bunu görmüştüm. Hiçbir zaman güvende olmayacaktım. Hiç sevilmeyecektim. Bütün umutlarım yok olmuştu. Hayallerim dağılmıştı. Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Babam haklıydı. Yaşamayı hak etmiyordum. Ben… bir hiçtim. Gabriel’in bana yaptığı buydu işte. Gerçek bu. Ben Gabriel’i öldürmedim. Gabriel beni öldürdü. Benim bütün yaptığım, tetiği çekmekti.
herkesin uyuduğu saatte kendimi daha zinde hissediyorum. başımın ağrısı kalmıyor. zihnim berraklaşıyor. enerji dolu oluyorum. sabahları da insanın kendini böyle hissetmesi mümkün mü? baykuş olmak ne zor...
Sayfa 11
Reklam
277 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Seninle Başlamadı" kitabını kimler niçin okumalı?
Her birimizin yaraları vardır, üzerine haddinden fazla sorumluluk alanlarımız vardır, görülmeyenlerimiz, anlaşılmayanlarımız, birilerinin derdini çekip kendi içine bir türlü dönemeyenlerimiz vardır. Anlam veremediği sıkıntılarla boğuşup yaşamını açık hava hapishanesine çevirenlerimiz vardır. Sebepler arayanlarımız, neden bazı berbat hislerin içinde kaybolup gittiğine kafa yormaya çabalayıp gün sonunda eli bomboş kalanlarımız vardır. Sevilmeye delicesine muhtaç olanlarımız, affedemediği kişiler yüzünden hayatı kendisine zehir olanlarımız vardır. Çocuklukta kurulması gereken o aile bağını bir türlü kuramayanlarımız hayata daha küçücük yaşındayken tehlikeli bir yer olarak bakmak zorunda kalanlarımız vardır. En çok güvenmek istediği kişilere bir türlü güvenemeyenlerimiz, kendi içindeki fırtınanın sesinden dışardaki kasırgayı duyamayanlarımız vardır. Kendini durmadan suçlayanlarımız, şu koskoca dünyada yapayalnız hissedenlerimiz vardır. Öyle ya vardır işte, insanız sonuçta :) Bu kitap tüm bu saydığım kalbi güzel insanlar için adeta bir yoldaş niteliğinde, okurken çok zorlanabilirsiniz, gözleriniz yaşarabilir hatta bazen döküledebilir, kendinize dönüp ona sıkı sıkı sarılmak isteyebilirsiniz... Hayatta var olan şeyler, o zor hisler, aşılmaz sanılanlar, çaresiz ve berbat hissettiren durumlar var ya hah onlarla baş edebilmek için bu kitabı okumalısınız işte... Canınızın yanmasını göze alın ve bu kitabı mutlaka okuyun lütfen olur mu?
Seninle Başlamadı
Seninle Başlamadı
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Yayınları · 202213bin okunma
Müslümanlar, şöyle zeki olmamız çok mu zor :)
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Zefiran'dan yola çıktı ve sarp yokuşlardan yürüdü. Sonra Bedir'in yakınına indi ve bineklerine bindiler. Nihayet Araf'dan bir ihtiyarın yanında durdu. Ve ona Kureyş'ten Muhammed ve ashabını ve ona gelen haberleri sordu, ihtiyar da dedi ki: "Siz kimlerden olduğunuzu bana haber vermeden size haber vermeyeceğim." Bunun üzerine Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Bize haber verdiğin zaman sana haber veririz." Dedi ki: "Bunun karşılığında bu olur mu?" Rasûlullah: "Evet" dedi. İhtiyar dedi ki: "Bana şu haber geldi ki Muhammed ve onun ashabi şu ve şu günde çıktılar. Eğer bana haber veren doğru söylemişse onlar bugün şöyle şöyle yerdedirler. (Rasûlullah'ın bulunduğu yeri kastediyordu. Bana şu haber geldi ki: "Kureyş şöyle şöyle bir günde çıktılar. Eğer bana haber veren kimse doğru söylemişse onlar bugün şöyle şöyle yerdedirler." (Kureyş'in bulunduğu yeri kastediyordu.) Haber vermesini bitirdiği zaman dedi ki: "Siz kimdensiniz?" Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dedi ki: "Biz Su'danız." Sonra ondan ayrıldı. İhtiyar diyor ki: "Su'danız demek ne demektir? Irak'ın suyundan mı?"
"ATA'M İZİNDEYİZ!" Atam, hâlâ yaşıyorsak: Edepsizlik sayesinde! Altı oku soruyorsan,
“mutlu muyum hakkımdan çok yoksa çok mu mutsuzum çok mu acılı?”
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Beni hatırlamak zor mu yani, monptit?" "Evet. Çünkü insanları hatırlamak için önce unutmak gerek.
Sayfa 101Kitabı okudu
-Beni hatırlamak zor mu yani, monptit? -Evet. Çünkü insanları hatırlamak için önce unutmak gerek. Ben bunu asla yapamam.
Sayfa 101Kitabı okudu
"Git dediğimi söyle sen halana." dedi. "Olm-" demeye meyleden Mete eline bırakılan bir avuç bozuk paraya birkaç saniye baktı. Eliyle kısa bir ölçüm yaptı. "Bu işe on beş az." "Çüş." diyerek şaşkınlığını en net şekilde dile getirdi Zülfikar. "Hassas kantar mı var elinde oğlum? Nasıl bildin on beş lira olduğunu." Sırıttı Mete. "Biz bu işe yeni başlamadık Zülfifar abi." Küçük elinde yer kalmadığı için diğer küçük elini açtı. Parmaklarını ileri geri salladı. "Dökül." Yüzünü sıvazladı Zülfikar. Barbaros haklıydı. Bankada ki bütün parayı Çekmesi yararına olacaktı. Cüzdanını çıkardı. On lira dışında pek nakit yoktu. "Kart geçiyor mu?" diye sordu. Temassız özelliğim var dese şaşırmayacaktı. "Nakit alıyoruz." şeklinde bir cevap aldı. "Lan sen ne biçim bir çocuksun ben anlamadım ki..." derken cüzdanın dibindeki on lirayı minik ele sıkıştırdı. "Al. Olan bu." "Bu para ile ancak arka tarafının camına kadar çıkarırım halamı, haberin olsun" Ellerini beline attı Zülfikar. "Yirmi beş lira verdik oğlum. Ne yapacaksın daha? Canımı mı alacaksın?" Mete'de ellerini beline attı. "Asıl ben canımı ortaya koyuyorum Zülfifar abi!" Tip tip baktılar birbirlerine. Kolundaki saati çıkarıp rehin bırakma isteğine zor hakim oldu. "Tamam, git arka cama çağır. Çağır da nere çağırırsan çağır, koş."
#ZülfikarŞahin #MeteGirayKitabı okudu
Motivasyon mu önce gelir eylem mi? Sizce motivasyon nereden kaynaklanır? Hangisi önce gelir? Şimdi bu soruya bir cevap arayalım. Genelde bu sorulara cevap olarak bir şeyi yapmadan önce "Tabiki motivasyon gereklidir!" deriz ancak yanılırız. Çok bilinen bu cevabın tersine eylem önce gelmektedir. Çünkü bir hareketi başlatmak için önce
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.