Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harese
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Doğan KitapKitabı okudu
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Listedeki kitapların yorumunu dinlemek isterseniz: youtu.be/4ub09udsIk0 1. İnce Memed, Yaşar Kemal✅ 2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay✅ 3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar✅ 5. Kara Kitap, Orhan Pamuk✅ 6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal 7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan✅ 8. Aşk-ı Memnu,
Reklam
Fyodor Dostoyevski, insanın ancak acı çekerek olgunlaşacağını söyler.
"Hiçbir iktidar masum değildir. Bütün iktidarlar öyle ya da böyle, birinin katilidir…"
Denizler ötesine giden kişi yalnızca iklimi değiştirmiş olur, aklını değil.
Sayfa 222Kitabı okudu
“O zaman yine gülümserim Sana ben b*ktan dünya.”
Sayfa 138 - ePubKitabı okudu
Reklam
"Şu küçücük dünyada herkes incitilmiş, isimsiz, herkes yanlış yerde."
"Aramızdaki temel fark ne, biliyor musun? Sen insanlara baktığın zaman üniformalar, bayraklar ve din görüyorsun!" "Peki, sen ne görüyorsun bakalım?" "İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken, acıkan, üşüyen, korkan bir insan."
Sayfa 153Kitabı okudu
Bütün Ortadoğu’nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Açıkçası, insanlar niye, adına aşk dedikleri bilmeceyi çözemiyorlardı. Bunca acıya, bunca cinayete, bunca intihara değer miydi bu ruh hali? Çünkü AŞK fizikseldi, kimyasal değil. Peygamberlere “ Tanrının Sevgilisi” diyorlardı ama kadınlar onları Tanrı’dan değil, diğer kadınlardan kıskanıyorlardı. Demek ki, peygamber olmak bile aşk konusunda temel bir farklılık yaratmıyordu.
Sayfa 144Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.