*Biyografi kitabı olduğundan mütevelli üst düzey spoiler içerir !
Sevemiyorsan, dayanışmıyorsan, bir şiirden bir kitaptan, bir müzikten keyif alamıyorsan, türkü mırıldanmıyorsan, dostluk geliştiremiyorsan, canı yananların sesine sağır kesilmişsen, aklı başında olmanın ne manası var?" diyen Ali Şeriatı ile giriş yapmak istiyorum. Sizleri
Livaneli..
Müzisyen, senarist, politikacı, yönetmen. Ve en önemlisi güçlü bir yazar. Livaneli'nin kalemiyle ilk olarak bu kitapta tanıştım. Livaneli diyince birçoğunun aklına Serenad kitabı gelir. En çok okunan, en çok sevilen kitabı odur çünkü. Fakat benim ilk olarak Huzursuzluk kitabıyla başlama sebebim; yakın bir arkadaşım bu kitabı okurken
Madem günün birinde öleceğiz ve ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil (Belki yarın, belki bu hafta veya bir başka gün) o halde hiç müzik listesi bırakmadan gitmek olmaz, geç kalınmışlığın telafisi yok çünkü ölüm gelirken bize sormayacağından hiç umulmadık bir anda yeryüzünden silinebiliriz, o yüzden ne olur ne olmaz diye sevdiğim şarkıların
* Konstantiniyye Oteli *
#zülfülivaneli
Yorumum : Eski Bizans kalıntıları üzerine kurulan Konstantiniyye Otelinin açılış gününde zengin patronunun sağ kolu Zehra’nın üzerinde şekillenen olay örgüsü zamanın geçtiği ama kötülüklerin geçmediğini gözlere seriyor.İlk defa Zülfü Livaneli okuyacaklar için bence ilk kitap bu olmamalı diye düşünüyorum.Keyifli ama bol eleştirili ve olumsuz bakan bir kitap izlenimi de yaratıyor insanda.
Alıntılar…
Kadın aşktan ölmez ama ondan yoksun kalınca solar.
Bir ilahi adalet var değil mi? Var elbette, âciz bir kul olarak zaman zaman kuşkulara kapılsam da güvendiğim tek şey kefenin cebinin olmayışı.
Sevda, beklemediğin anda başına gelen bir hışım, bir kasırga, bir yıldırım. Her an başına gelebilir, ölümcül bir kaza gibi.
Ölmek güzel, ölmek sakin, ölmek korkutucu değil; durgun bir liman.
Bu dünyada o kadar çok aşk sözü ediliyor ki, adının anlamını düşünmediğin gibi aşkın anlamını da düşünemiyorsun artık.
Evliliğe giden yol harcamadan, evlilik ise karı kocanın baş başa verip tasarruf etmesinden geçer.
Herkese göre “mükemmel”di ama içi cam kırıklarıyla doluydu.
Zülfü Livaneli'nin Serenad'dan sonra bitirdiğim ikinci eseri, Huzursuzluk.2016 yılında yayınlanan kitap Livaneli'nin son eseridir ve yürek burkan bir hikaye ile okuru Ortadoğu gerçeğiyle yüzleştiren bir kitaptır. Kitabı okurken Başından sonuna kadar bu huzursuzluğu hissediyorsunuz. Sanki kitaba başladığım andan itibaren diken üstünde gibi