Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O ZAMAN KAHVE İÇELİM
Kahveden belli belirsiz yükselen buhar bir kaç saniyelik dalgınlığımı yıllarını içine alıyor. Geçmişle bir tür hesaplaşma sanki.
Sayfa 13 - PDFKitabı okuyor
Hesaplaşma vakti
Sanırım senden aldığımdan da fazlasını verdim Ateş Lordu. Ve daha yeni başlıyoruz. Yemin ederim ki yeni başlıyoruz.
Reklam
Hiçbir şey kötü zevk kadar bulaşı değildir. Ortegay Gasset
"... Kan kokusu soluyordum bugün Aksa'da Miraçsız kalmıştı kardeşlerim bugün intifada Saklıydı sanki hesaplaşma İsrafil'in surunda Elbet kurulacaktı Mahkemeyi Kübra O Rahman katında!"
Bu ülkede eksikliğini duyduğum 'insanın kendiyle hesaplaşma meselesi'ni bizzat kendimi uygulayarak bu meselenin ilk kurbanlarından oldum.
Sayfa 332 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir gün sonra Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, bayram konuşmasının bir bölümünü ırkçılık-Turancılık konusuna ayırır: "Turancılar, Türk Milletini bütün komşularıyla onulmaz bir surette derhal düşman yapmak için birebir tılsımı bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine Türk Milletinin
Reklam
Sadettin Ökten
Sadettin Ökten
: Batı'nın size sunduğu imkânlar çok hoşunuza gider. Yaşamak için oraya gitmek istersiniz. Ama mühim olan şu: Mustağni kalabiliyor musunuz? Bu ciddi bir hesaplaşma. Batı sizin sinir uçlarınıza dokunuyor. O uçlar hassas. Ben de iyi bir arabaya bineyim diyorsunuz, ben de şu elbiseyi alayım, ben de şu markayı giyeyim. Varlığınızı araba, marka, elbise üzerinden inşa ederseniz bitmiştir. Egonuzun, nefs-i emmarenizin ötesinde şeyler var; kalbiniz, zihniniz, değerleriniz.
Her şey, bir gün amansız hesaplaşma saatinin çalacağını ortaya koyuyordu.
Türk Romanınn sorunu kişiliktir. İnsanımızın kişilik kazanma savaşının önemini henüz kavramamış olmasıdır. Kendisiyle hesaplaşma diye bir kavramın varlğından habersiz oluşundandır. Bunun için romanımız düzmecedir. Diyalektik gibi gerçekten büyük kavramların gerisine sığınan cüceler ordusu oluşundandır. Köylünün sefil yaşayışı olgusu büyük
Yükseköğrenim görmüş birisi ihaleye fesat karıştırdığında yahut mesleğine ihanet ettiğinde dahi kendisi ile hiç hesaplaşmıyor, bunun yanında kendisini “çok çalışıp hedefine ulaşmış başarılı bir kişi” olarak görüyorsa, ki böyle doğmadığını var sayarsak; bu insanoğlunun kendisiyle hesaplaşma mekanizması ne zaman tahrip olmuştur? Acaba henüz çocukken "oku, her işin başı para” diyen birileriyle yolu kesişmiş midir?
Reklam
77 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan devletin temel dış politikasını 'Yurtta sulh, cihanda sulh" olarak belirlemişti. Her zaman da bu prensibe uygun davrandı. Anadoluda boğaz boğaza çarpıştığı Yunanlı Venizeloş ile dostluk kurdu ve birkaç yıl önce yaşananları gündeme getirerek dostluğu zedelemek istemedi. Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyetin ilânından sonra, komşularıyla ve daha önce yaşanan olaylarla bir hesaplaşma, bir kin gütme, öç alma politikası izlemedi. Hem I. Dünya Savaşı'nda, hem de kurtuluş savaşında yaşananları geçmişte bıraktı. Onların ülkenin geleceğine taşınmasına ve toplumda yeni kin ve nefret duyguları beslenmesine fırsat vermedi. Ermeni meselesi de bu konulardan biriydi.
Seküler, modern ve batı merkezli düşünme biçimlerinin hâkim olduğu Türk eğitim sistemi, şu haliyle, ne Türk, ne eğitim ne de sistemdir. Kendisine ait olmayan eğitim sisteminde yetişenler, bu nedenle, bir kimlik sorunu yaşamaktadır. Kimlik, ancak, kültürle kazanılır. Kültür temelli eğitim sistemi için, elbette, liberalizmle, neoliberalizmle ve sekülerizmle hesaplaşılması lazım. Bu fikir hesaplaşması yapılmadan bağsız, bağımsız ve hür yani kültür temelli eğitim sistemi kurmak mümkün değildir. Uzun süreden beri dillendirilen millilik yahut yerlilik söyleminin eğitim ve kültürde hayata geçiriİememesinin nedeni de, bu fikir hesaplaşmasının yapılmamasıdır. Türkiye'nin ulusötesi güçlerle, küresel sermayenin açık ya da gizli hedefleriyle, siyonizmle, tapınakçılarla fikri bir diriliş gerçekleştirerek hesaplaşması bir tercih değil, zorunluluktur. Fikri bir hesaplaşma yapmadan ayağa kalkışlar hezimete sonuçlanacaktır.
Sayfa 217Kitabı okudu
Nefret ettiğin eski sevgiliyle hesaplaşma umudu da aşkın bir halidir …
Shakespeare hakkında bu kadar az şey bilmemizin nedeni, belki de onun kinlerini, hınçlarını ve antipatilerini bizlerden saklamasıdır. Yazar, kendisini bize hatırlatacak herhangi bir ifşaatta bulunarak bize yardımcı olmuyor. O, karşı çıkma, öğüt verme, bir haksızlığı açığa vurma, hesaplaşma ve dünyayı bir sıkıntıya ya da kedere ortak etmeye ait arzularının tümünü bedeninden dışarı boşaltmış ve onları tüketmiştir. Şiirleri işte o yüzden özgürce ve bir engel tanımadan akar ondan. Eğer dünyada eserlerini bütünüyle ve tam olarak ifade edebilmiş bir insanoğlu varsa, o da Shakespeare'dir. Engellenemeyen bir akkor gibi parlayan bir akıl varsa, diye düşündüm, bir kere daha kitap raflarına dönerken, o da Shakespeare'in aklıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.