Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ebru

Ebru
@kararszelektron
Per aspera ad astra
415 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
“Bir kelime kararını,bir duygu hayatını,bir insan seni değiştirebilir.”
Yoğun ve sürükleyici olan yeni bir düşünce romanı : Nietzsche Ağladığında. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek... Sahne Psikanalizin doğumu arifesindeki 19. yüzyıl Viyana'sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk. Aktörler: Nietzche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,5bin okunma
Reklam
863 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
“Aşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım.” “Eşsiz, kesinlikle çok cesur ve inanılmaz vahşi. Shantaram en zengin hayal güçlerini bile hazırlıksız yakalayacak.” -Elle “Shantaram ilk cümlesiyle tavlıyor. Heyecanverici, dokunaklı ve korkutucu... Muhteşem bir roman.” -Detroit Free Press “Çok zekice... Canlı karakterlerle dolu.Ama Shantaram'daki en güçlü karakter şehrin ta kendisi, Bombay. Roberts'ınHindistan'a, orada yaşayan insanlara duyduğu içten sevgi, kitabı okumayı daha da zevkli kılıyor. Roberts bizi Bombay'ıngecekondularına, uyuşturucu satılan mekanlarına, batakhanelerine, barlarına götürüyor ve, siz de gelin, diyor. Biz de gidiyoruz.” -The Washington Post Yazar bize başarıyı en mutlak sefaletten ayıran ince çizgiyi de gösteriyor; canından vazgeçmeye hazır olanların dostluğu, en umulmadık an, durum ve sebeple ortaya çıkan en kötü düşman.Şüphesiz şimdiye kadar okuduğum en umut verici, en heyecan verici, aynı zamanda en trajik ve en yürek burkan kitap. Okurken defalarca ağladım. Destansı bir macera okurken bu duyguları hissetmek isteyen herkes için mükemmel, gerçek bir duygu karmaşası.Kitap sayfa sayısına rağmen çok akıcı ve sürükleyici kesinlikle okumalısınız çok beğendim okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyoruum.
Shantaram
ShantaramGregory David Roberts · Artemis Yayınları · 20221,616 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış… Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız. Sıkça komik, kimi zaman trajik ve daima etkileyici Dr. Small, sizleri kariyeri içinde Boston'un kalabalık acil servis koridorlarından başlayıp ülke elitlerinin multimilyon dolarlık kayak localarına dek uzayan bir geziye çıkarıyor. Bu gezi sırasında birbirinden tuhaf gerçek karakterleri anlatıyor. Akıl hocası kendi hastası olduğunda Dr. Small'un kariyeri ve kişisel hayatı tam bir döngüyü tamamlıyor ve Small'un kimsenin zihinsel araştırmanın ötesinde olmadığını anlamasını sağlıyor; kendisinin bile... Genel olarak kitabı beğendim tıbbi terimleri fazla olmadığından anlaşılması kolay , akıcı bir kitap,okumayı düşünenlere tavsiye ederim, keyifli okumalarr^^
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · NTV Yayınları · 201630,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
517 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Jack London’ın yarı otobiyografik romanı Martin Eden, 20. yüzyıl başında sosyal ve ideolojik meseleler ağırlıklı içeriğiyle Amerikan edebiyatında büyük ölçüde kabul görmüştür. London farklı sınıflar arasındaki zihniyet ve değer farklarını gözlerimizin önüne sererken, statü ve servetin Amerikan toplumundaki hayati önemine işaret eder. Romanın ana temalarından biri, başarı ve refah yolunun sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkese açık olduğu şeklinde özetlenebilecek Amerikan Rüyası’dır. Ya da bu idealin yarattığı muazzam hayal kırıklığı… London, romanı bir sanatçının çıraklıktan olgunluğa geçiş sürecini işleyen Künstlerroman geleneğinde yazmıştır. Martin’in aşkı uğruna eğitimsiz genç bir işçiden başarılı ve rafine bir yazara dönüşüm mücadelesini anlatır. Kahramanı hedefine ulaştığında ise motivasyonunu ve heyecanını çoktan yitirmiş, trajik bir sona doğru sürüklenmektedir artık.Sonu gerçekten üzücü bitti ama çok güzel bir kitaptı okuyacak olanlara tavsiye ederim keyifli okumalar diliyoruum. Jack London: “Martin Eden için neden biraz üzülmeyeyim ki? Martin Eden bendim. Fakat Martin Eden bir bireyci idi bense bir sosyalist. İşte bu yüzden ben yaşamaya devam ediyorum ve bu yüzden Martin Eden öldü.”.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,7bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." Nobel ödüllü büyük yazarımız Orhan Pamuk'un üzerinde altı yıldır çalıştığı harikulade aşk romanı bu sözlerle başlıyor... Masumiyet Müzesi'ni okurken yalnız aşk hakkında değil, evlilik, arkadaşlık, cinsellik, tutku, aile ve mutluluk hakkındaki bütün düşüncelerinizin derinden etkilendiğini ve kitabın rengârenk dünyasından hiç ayrılmak istemediğinizi göreceksiniz. 1975'te bir bahar günü başlayıp günümüze kadar gelen İstanbullu zengin çocuğu Kemal ile uzak ve yoksul akrabası Füsun'un hikâyesi: hızı, hareketi, olaylarının ve kahramanlarının zenginliği, mizah duygusu ve insan ruhunun derinliklerindeki fırtınaları hissettirme gücüyle, elinizden bırakamayacağınız ve yeniden okuyacağınız kitaplardan biri olacak. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca okurun sevgi ve hayranlığını kazanmış olan, kitapları elli sekiz dile çevrilen ve her yeni romanı büyük bir merakla bütün dünyada beklenen Pamuk, okurlarına unutulmaz rüyalar gibi, akıllardan hiç çıkmayacak sarsıcı bir hikâye anlatıyor. "Pamuk, Doğu'nun da Batı'nın da sahiplenmekten şeref duyacağı temel ve kalıcı bir yazar..." New York Times Biraz betimlemeyi abartsa da okudukça sona doğru insanı ağlatacak kadar etkileyici ve güzel bı kitaptı genel hatlarıyla beğendiğimi söylemeliyim okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyoruum:)
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,5bin okunma
Reklam
481 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar.1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir.Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor.Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi. Konusu gerçekten etkileyici... sallantılı bir girişte olsa konun devamı akıcıydı. Tarihi anekdotları sevenler için güzel bir kitap , keyifle okudum okumayı düşünenlere tavsiye ederim , keyifli okumalarr
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,9bin okunma
1808 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Tolstoy'un başyapıtı olarak gösterilen "Savaş ve Barış" romanı, 1804'lerde başlayan Çarlık Rusya'sıyla Fransa arasında süren savaşları ve devamında gelişen olayları konu alır.Savaş ve Barış, "klasik" dendiğinde akla gelen ilk kitaplardan. Napoléon'un Rusya'yı işgalini anlatan dev bir savaş romanı, aynı
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201921,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
"Albert Camus"nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'yle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir. Kitap sonlara doğru bana bir idam mahkumunun son gününu anımsattı.Haftasonu okunabilecek kısalıkta güzel bir kitap okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum:)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,1bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazar, "Sözcükler" adını verdiği özyaşamöyküsünü 1953 yılında yazmaya başladı, 1954 yılında büyük bir bölümünü bitirmişti. 1964 yılında "Sözcükler"i yeniden, bu kez daha yumuşatılmış, ayrıntılara daha çok önem veren bir üslupla yeniden kaleme aldı. Yazarın amacı, geçmişi yeniden canlandırmak değil, ona anlam kazandırmaktır. Gereksiz ayrıntılardan kaçınır, Marksçı düşünceden, belirli ölçüde de ruh çözümlemesinden yararlanarak bize, öznelliğin ağır bastığı çocukluk çağında, kendini nasıl edebiyata verdiğini, edebiyatta mutlağı bulduğunu anlatır. Kendi örneğini bize, bir kuşağın ve bir toplumsal sınıfın örneği olarak sunar.Gfnel anlamda kitabı begendigimi söylemeden geçemeyeceğim.Okuyacaklara keyifli okumalar diliyorum, kitapla kalıın ^^
Sözcükler
SözcüklerJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20201,539 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Othello´da kıskançlığı, hırsı ve coşkuyu dinamik ve görkemli bir biçimde yansıtmıştır. Yine de bu eser sadece bir kıskançlık tragedyası değildir. Shakespeare, Othello´da her çağda geçerli olan trajik bir durumu, saf dürüstlüğün, yalan ve düzen dünyasına yenilişini, yazgıların birbirinden ayrılıp birbiriyle karşılaştığı labirentler içinde aktarmış.Însanları tanımanın en kolay yolunun psikoloji kitaplarından ziyade tiyatro metinlerinden ogrenebilcegimizi bir çok kez duymuştum okuduğum ilk tiyatro metni olmasına rağmen buna hak verdiğimi söylemeden geçemeyeceğim ben gayet beğendim okuyacaklara tavsiye ederim.Keyifli okumalarr:)
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,5bin okunma
Reklam
260 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bulantı Kuzey Afrika, Orta Avrupa ve Uzakdoğu gezilerinden dönmüş olan 30 yaşındaki Antoine Roquentin’in, Marquis de Rellebon’la ilgili tarih araştırmalarını yapmak üzere Bouville’de kaldığı -üç yıl- dönemden Paris’e gideceği yolculuğa kadar yaşadıklarını aktardığı tarihsiz yaprakla birlikte 25 günün aktarıldığı günceden oluşan bir roman.Kitap soyut şeylerin bir gerçekliği olup olmadığını sorguluyor. Bazen baş karakter kendine o kadar yabancılaşıyor ki neden var olduğunu bile bilmiyor buna bir anlam veremiyor. Sartre insanın iyice yalnızlaşacağını ve intiharın artacağını bize yıllar önce bildirmiş. Kitap betimlemeye ve düşüncelere çok aşırı derecede girse de insan bitirince üzülüyor. Bence kitabın uzun sürmesinin bir nedeni de bu betimleme ve düşünceler,biraz mesefeli okumakta fayda var çünkü karakterin gözünden dünyaya bakmaya başlayınca gerçekten bulantı hissi sizi işgal ediyor.Aşırı psikolojik betimlemelerle dolu ağır bir kitap.İnsanın kendisinin kabullenmekte zorlandığı özellikleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.Benim için anlaması güç ve ağır bir kitap oldu.Okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyoruum ^^
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202122,9bin okunma
448 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kolera Günlerinde Aşk", bırakılmış bir sevgilinin, yeniyetmelik yıllarından başlayarak yaşlılığın alacakaranlığına dek süren yarım yüzyıllık aşkının öyküsü. "Marquez"in, ustalığı, bu öyküyü bir destana dönüştürüyor: aşkın, deli-akıllı, yabanıl-evcil, tensel, romantik tüm biçimlerinin pastoral bir şiirin büyüsüne büründüğü bir
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,9bin okunma
60 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İntihar, Stefan Zweig'ın zihnini gençlik yıllarından beri meşgul eden bir kavramdı. Yaşamanın bir anlamı kalmadığını anladığı anda yaşamına kendi eliyle son verebileceğini daha üniversite yıllarında söylemişti. İlk evliliği sırasında karısı Friederike'yi kendisiyle birlikte intihar etmesi için zorlayan, sonra bu düşüncesinden vazgeçen
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112bin okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İç karartıcı Bastiani Kalesi'ne vardığında genç teğmen Giovanni Drogo tarifsiz bir sıkıntıya kapılır. İlk görev yeri olan bu kaleyi bir gece bile kalmadan terk etmeyi ister, ama harekete geçemez. Sonunda en fazla dört ay kalabileceğine karar verir. Alışkanlıkların uyuşturucu etkisi, askerlik gururu, gündelik ritüellerle dolan bir hayat boşluğuna bağlanması ve Tatar Çölü'nün vahşi cazibesi bu dört ayı yıllara çevirir. Giovanni Drogo kimsenin gelip geçmediği, öte tarafında ne olduğunu, kimlerin yaşadığını bilmediği bir çöl sınırını beklemeye bırakır kendini. Ünlü İtalyan yazar Dino Buzzati'nin ilk romanı olan Tatar Çölü, hayatın anlamını ve insanın kaderine teslim olmasını sorgular. Kafka, Sartre ve Camus'nün değişik biçimlerde uğraştığı bu sorgulamayı kurgular. Kitapta insan kaderinden kacamiyor sözü üzerine yazılmış gibi kale de Drago'nun kaderi.. Kafka'yı andıran melankolik havası ve sade diliyle okuyanı kendisine hayran bırakan ve tüm yaşamımıza ayna tutarak kendimizle yüzleşmemizi sağlayan hüzünle okuduğum bu başyapıtı, ilgi duyan tüm kitap dostlarına içtenlikle tavsiye ederim. Bastiani kalesinde teğmen Drogo'nun "Önünde öyle zaman vardı ki! Tek bir yıl bile ona bitmez tükenmezmiş gibi görünüyordu..." (s. 75). Çoğu zaman bize de öyle gelmiyor mu? Çok geç kalıp zamanın içinde kaybolup gitmeden "an"ın kıymetini bilmemiz dileğiyle. Keyifli okumalar diliyoruum..
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,3bin okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Onu asla iyileştiremem çünkü hastalığı benim..
Kısaca kitabın konusuna değinecek olursam Frederick Clegg bir memur.Clegg , resim öğrencisi olan hayat dolu Mirandaya uzaktan uzağa tutkundur, ancak ona açılamayacak kadar da antisosyal bir kişiliğe sahiptir. Haliyle Miranda'nın Clegg'in varlığından haberi bile olmaz. Sonra her şey değişir. Bir gün piyangodan yüklüce bir miktar para
Koleksiyoncu
KoleksiyoncuJohn Fowles · Ayrıntı Yayınları · 20248,4bin okunma
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.