✨egzistansiyalizm; felsefe ile en bağlantılı olan akımdır. kendine konu edindiği varlık problemi bu akımın temelini oluşturur.
✨savaşın yoğun olduğu dönemde kendine topluma yabancılaşan huzursuz insanı anlatır. yeni insan tanımınını aramaktadır. felsefi varoluşçuluk, kendi varlığını tekrar sorgulama konu edindiği temel problemlerdendir.
✨egzistansiyalizmde diğer felsefi düşüncelere nazaran varlık özden önce gelir. varoluşçuluk bireyin kendisine dayanır. insan ona verilenlerle değil seçtikleriyle yaşar. varoluşun süreci özgürlüğü de gerekli kılar. -özgürlükten kastedilen insanın istediğini yapabilmesi değil seçim hakkına sahip olmasıdır.- insan daima bir bulantı halindedir. bu bulantı halinde tekamül ve olgunlaşma yolculuğu önemlidir.
🔐kısaca egzistansiyalizmin anahtar başlıkları şöyle sıralanabilir:
1-felsefi doku; kimlik arayışı, bireyin acılarını merkeze alır. insan endilşelenmeli, ölümden korkmalı ve çaba sarf etmelidir.
2-toplumculuk; sorumluluk hissi temellidir. topluma itiraz eden birey ve kapalı semboller bulunur.
3-vaka; bir olay örgüsü, tipler yoktur çünkü asıl olgu bireyin varolma süreci ve psikolojisidir.
4-üslup; soğuk, basit ve kışkırtıcı bir üslup kullanılmaktadır.
🖼egzistansiyalizm akımına örnek resimler: twitter.com/marsmetrosu_/st...
📖egzistansiyalizm akımından eser okumak istiyorsanız:
jean paul sartre:
Çevreme kaygılı gözlerle baktım, şimdiden başka bir şey yoktu. Şimdinin gerçek özü kendini açığa vuruyordu: Şimdi var olandı, şimdi olmayan hiçbir şey var değildi. Geçmiş var olan bir şey değildi. Hem de hiç. Ne eşyada ne de düşüncemde. Kendi geçmişimin benden kaçtığının çok uzun zamandan beri farkındaydım. Ama önceleri ulaşamayacağım bir yerde olduğuna inanıyordum. Benim gözümde geçmiş bir tür emeklilikti sadece: Bir başka var olma biçimi, bir tatil ve hareketsizlik haliydi. Rolünü oynayan her olay, usulca bir kutunun içine çekiliyor ve bir fahri olaya dönüşüyordu: Hiçliği düşünmek bu kadar zordur işte. Artık biliyorum: Şeyler göründükleri gibi, onların ardında... hiçbir şey yok.
"Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin... Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa atlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapmayacağımı biliyorum."
Yüzümün yansısı bu.
Yapacak işim olmadığı günlerde
onu seyreder dururum.
Gördüğüm bu yüzden
hiçbir şey anlamıyorum.
Başkalarının yüzleri anlam taşıyor.
Benimki öyle değil.
Güzel mi yoksa çirkin mi,
bunu bile söyleyemem.
Çirkin galiba çünkü böyle demişlerdi.
Bana dokunan bu değil.
Yüzüme böyle nitelikler
atfedilmesine şaşıyorum aslında.
Bir toprak parçasına yahut bir kayayagüzel ya da çirkin demek gibi bir şey bu.