Günaydın günaydın... Kısa bir inceleme yapıp kaçıcam. Amacım sadece kitaba ilgi uyandırmak...
Yazar önce, asilzade olduğu anlaşılan bir grup insanın diyaloglarıyla başlamış. Kitabın incelemesini ve bağlı olduğu akıma(romantizm) farklı bakış açılarını kendi yarattığı karakterlere yaptırmış.
Sonra başlamış asıl olayını anlatmaya.
Kitapta dikkatimi çeken bir kaç noktadan biri gözlem gücünün harika olduğu, betimlemeleri ve kalemi gerçekten insana o anı yaşıyormuş hissi veriyor.
Dikkati çeken ikinci nokta kızına yazacağını söylediği mektubun kitapta olmadığı. Ya zamanı kalmıyor ya da vazgeçiyor ama yazar onunla ilgili hiç bilgi vermiyor.
Üçüncüsü ise 6 aylık bir zaman dilimini çabuk geçerken son anlarının yani 6 saatlik bir kısmının nasıl kitabın yarısını kapladığı.
Ayrıca yazar, kahramanın son durumunu netliğe kavuşturmamış. Yani açık açık giyotine yatırıldığını yazmamış ama kitabın adından ne olduğunu tahmin edebiliyoruz. Belki farklı okuyucular kendi hayal dünyalarında farklı sonlar hayal etmiştir.
Umarım kitabı biraz olsun merak ettirebilmişimdir. :)
Keyifli okumalar...
