“Mutlu olduğunu bilmeyen ne kadar mutlu insan var !”
Diyor kitabında 
Alexandre Dumas (fils)
Kamelyalı Kadın Hukukçu Mösyö Armand Duval'in yolu bir gün kamelyalarıyla ünlenmiş Matmazel Marguerite Gautier ile kesişir ve ona âşık olmasıyla başlayan romanda, aşk için mücadelelerini, çabalarını, umutlarını ve birçok duyguyu gördüğümüz çok akıcı bir eser.
Çok severek okudum. Herkese naçizane tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Değerli Çevirisi için Tahsin Yücel’e teşekkürler.
Arka Kapaktan Alıntı:
Alexandre Dumas fils (1824-1895); Henüz 24 yaşında yayımladığı Kamelyalı Kadın’ın (1848) içtenliğiyle tüm zamanların en tanınan aşk romanlarından birini imza atmakla kalmamış; Verdi’nin La Traviata (1853) operasından günümüze, gerek sanatı gerekse hayatı etkilemeyi sürdürmüştür.
Tahsin Yücel (1933); Dergilerde ilk ürünlerinin yayımlandığı 1950’den günümüze, edebiyatımızın son elli yılına damga vuran en önemli ustalarındandır. Gerek öykü ve roman, gerekse deneme ve eleştirel çalışmalarıyla ufuk açan bu önemli yazarın Balzac’tan Flaubert’e, Gide’den Camus’ye çeviri edebiyatımıza katkılarıysa, 80 kitabı aşmaktadır.
İngiliz Edebiyatı
İngiliz edebiyatına ait bu romanda, düştüğü ıssız bir adada 28 yıl tek başına yaşayan, doğa ile uzun mücadeleler sonunda bütün ihtiyaçlarını sağlayan bir insanın macerası anlatılmıştır.
Romanda, irade ve çalışma ile her türlü zorluğun üstesinden gelinebileceği gösterilmiştir. Eser gerçek bir olaydan ilham alınarak yazılmıştır. 
Robinson Crusoe , 
Daniel Defoe'nin en ünlü romanıdır.
Robinson Crouse , gençliğinden beri macera düşkünüdür. Denizlere açılmak, yeni kıyılar görmek ister. Bir iki deniz yolculuğu, fırtınalar ve korsanlar yüzünden çok tehlikeli geçer.
Bir daha açılmaya tövbe eder. Ancak tövbesini tutmaz, yine uzun bir deniz yolculuğuna çıkar. Robinson Crouse'nun yolculuk yaptığı gemi batar; bir tek kendisi kurtulur.
Uzak denizler ortasında bir adaya çıkar. Bir sal yaparak batık gemiden yiyecek, giyecek taşır. Yelken bezinden kurduğu çadırda tek başına yaşamaya devam eder.
