yazarların, şairlerin, ressamların, oyuncuların, politikacıların, askerlerin (rütbeli/rütbesiz).. okudukları kitapların yanına düştükleri notlar, defterlerine yazdıkları notlar, günlükleri farklı nedenlerden önemlidir..
örneğin yukarıda sayılan bu yazma eylemlerini yapan kişi bürünmeye çalıştığı, kendisine çevresindekilere göstermeye çalıştığı
Atatürk'ün Not Defterleri - 2. CiltGenelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı - ATESE · Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı · 01 okunma
Bu ciltte, Atatürk’ün Çanakkale Savaşı sırasında ve sonrasındaki yazışmaları, geliştirdiği stratejiler, emirleri, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı öncesinde gelişen olaylar, ve 19 Mayıs 1919 sonrasında ülkenin hali, İngiliz destekli Ermeni ve Kürt ayaklanmalarını okuyoruz. Mektuplarda ve emirlerde en çok dikkatimi çeken; bütün bu ayaklanmalar sırasında Atatürk’ün katiyen ırkçılık ve soykırım imasında bulunmadığı; bilakis yazdığım alıntılarda da görülebileceği gibi, daima Müdafa-i hukuk ve reddi ilhak cemiyetleri vasıtasıyla Türk - Kürt demeden gerek dış düşmanlara, gerek iç isyanlara karşı vatanın birliğini ve bağımsızlığını savunacak tedbirler aldığı, savaşını ve mücadelesini sadece ve sadece vatanın bağımsızlığı ve kurtuluşu için verdiği oldu. Atatürk kurtuluş sırasında ve sonrasında ayrımcılık ve ırkçılık yapmadı. Bilakis kuvayi milliye ve Müdafa-i hukuk felsefesi ile, engin dehası ve birikimi ile vatanın birliğini ve kurtuluşunu sağladı. Ayrıca hali hazırda gelişen olaylar ve sebebiyet vereceği gelişmelerle ilgili tespit, gözlem ve analizlerini okurken dehasına hayran kalmamamız mümkün değil…. Atatürk’ün bütün eserleri ikinci cilt bütün bunların belgelerini gözlerinizin önüne seriyor.
Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmıştır. Kısa bir süre sonra, önce Havza'ya daha sonra da Amasya'ya geçerek kurtuluş planının ayrıntılarını halka anlatmaya başlamıştır.
Milli Mücadele'nin tarihi, resmi olarak başlangıç sayılan 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkıştan bir hayli önce başlar. Daha Mondros Mütarekesi'nin mürekkebi kurumadan, Milli Mücadele'nin tohumları atılmış, teşkilatlanmaya girişilmiştir.
1919 yılında dünyanın çok büyük bir bölümü Batı emperyalizminin doğrudan tahakkümü altına girmiş ve Türklerin ve Müslümanların çok büyük çoğunluğu egemenlik ve bağımsızlıklarını yitirmişlerdi. Anadolu Türkleri ise birleşik Batı dünyası karşısında 1071'den 1918'e kadar süren bir savaştan sonra güçlerini tüketmişti. İşte böyle bir noktada
Kurtuluş Savaşını başlatan 19 Mayıs 1919'dur. Bu tarihte Samsun'a varmasının ve 21 / 22 Haziran 1919'da Amasya Tamimi'ni açıklamasının ardından 8 Temmuz 1919'da 3. Ordu Müfettişliğinden ve askerlikten çekilir (ülkesini kurtarmak için planlar yapar, kongreler düzenler) ta ki 5 Ağustos 1921 tarihinde TBMM'nin kendisine başkomutanlık görevi verilinceye kadar. Mustafa Kemal, 23 Ağustos 1921'de Sakarya Savaşı'nı, 26 Ağustos 1922'de Kocatepe'den başlattığı ve hayati önem taşıyan Büyük Taarruz'u ve 30 Ağustos 1922'de Dumlupınarda'ki Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı kazanır. İzmir'i kurtarır.