Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İRTİCAİ UNSURLARIN TARİHİ GELİŞİMİ
Cumhuriyet öncesinde genellikle onaltıncı yüzyıldan itibaren görülen; 1622'deki Genç Osman Olayı, 1656'daki Kadızadeler İsyanı, 1730'daki Patrona Halil İsyanı, 1807'deki Kabakçı Mustafa isyanı, 1909'daki 13 Mart Olayı vb. gibi diğer olaylarda din istismar edilerek, devletin batılılaşma hareketine mani olunmak ve bazı kişi ve gruplara şahsi menfaat sağlamak istenmiştir. Cumhuriyet sonrasında ise; 1920'deki Anadolu isyanlarının bir kısmı, 1925'deki Şeyh Said İsyanı, 1930'daki Kubilay Olayları'nda yine din istismar edilerek, belli kişi ve gruplara çıkar sağlamanın yanı sıra, milli mücadele hareketi engellenmek istenmiş ve tekrar şeriat düzenine geçiş amaçlanmıştır.
Şeyh Sait Efendi durdu. Ali Saip Ursavaş'a seslendi: - Seni severim ama Mahşer Günü seninle muhâkeme olacağız. Üyelerden Müfit Özdeş de şöyle dedi: - Beni mi seversin Saib'i mi? Şeyh Said gülümseyerek: - Saib Beyi, sonra seni dedi. Reisten de Allah hoşnut olsun en sevdiğim Ahmet Süreyya Beydi. Beni zorlar dururdu. O sırada Vali Mithat Bey bağırdı: -Mahşer Günü'nde yargıçlarımızla değil ocaklarını söndürdüğün masumlarla muhâkeme edileceksin. Şeyh Said bunun üzerine şunları söyledi: -Boynuzsuz keçinin ahını boynuzludan alırlar. (62) Daha sonra gömleğini giydirdiler sessizce yürüdü ve yine sessizce asıldı. İdamından önce uzatılan bir deftere şunu yazmıştı: "Benim ölümüm Allah ve Din için ise darağacında asılmama perva etmem." Böylece Şeyh Said Efendi’nin 13 şubat 1925 tarihinde Piran köyünde başlattığı yürüyüş 29 haziran 1925 tarihinde Diyarbakır'da darağacında son buluyordu. (62) Şeyh Sait İsyanı Behçet Cemal, Sel Yay. İst. 1955
İlke Yayıncılık, 1. Baskı; e-kitapKitabı okudu
Reklam
İngiliz istihbarat örgütü MI6 destekli 1925 tarihli Şeyh Said isyanı, emperyalizmin inancı sermaye ve araç yaptığının somut örneklerinden biridir.
Sayfa 106
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI 3 Mayıs 1920'de o dönemdeki uygulanan mevzuata göre Meclis'te yeni kurulan hükümet üyeleri için ayrı ayrı oylama yapılmıştır. Maarif Vekilliği'ne aday gösterilen Hamdullah Suphi 60, Dr. Rıza Nur 43 rey almışlardır. Çoğunluğun sağlanamaması üzerine aynı gün ikinci oylama yapılmış adaylardan hiç birisi seçilmek
Hilafetin kaldırılmasından kısa bir süre sonra doğuda Şeyh Said İsyanı patlak verdi. Bunun üzerine TBMM dinin siyasete alet edilmemesi hakkında bir kanun çıkardı. (25 Şubat 1925) Bunu tekkeler, türbeler ve kılık-kıyafet hakkındaki kanun ve kararnameler izledi. Bu tarihte Mustafa Kemal, Kastamonudaki bir konuşmasında, "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler,mensuplar (meczuplar) memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, tarikat-i medeniyyedir" dedi.
Kadiri kökenli Said-i Nursi de "Nur Cemaati"ni kurdu. Bitlis'te 1873'te doğan Nursi, Osmanlı'nın İslamcı kuşağındandı. 1925'te Şeyh Sait İsyanı'ndan sonra Isparta, Kastamonu, Denizli ve Afyon'a sürüldü. Cemaat, Nursi'nin 130'u bulan Risale-i Nur adlı tefsir kitabından adını aldı. Cemaat üyelerine "Nur Talebeleri" denildi. Nursi'nin 1960'taki ölümünden sonra cemaat bölündü.
101 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.