2. Dünya Savaşı'ndan sonra İtalya'daki düşük prodüksiyon ücretleri ve vergi avantajlarından yararlanarak, Amerikalı vücut şampiyonlarıyla kotarılan uydurma ve yoksul bir fantezinin eseri birçok mitolojik film üretildi. Bu filmlerde Amazonlar her türlü aksiyon, seks ve şiddetin konusu olarak özgürce kullanıldılar. Sonunda bu suiistimalci yaratıcılıkta senaristler öyle bir noktaya geldiler ki; önce Afrika'nın ücra köşelerinde buldukları bir kabileyi Tarzan'ın karşısına çıkarırken, en sonunda "Tarzan ve Amazonlar" karşı karşıya getirildiler. Sonunda Amazonlar ucuz komedi ve rezalet aksiyon filmlerinin çerezi oldular.
Sayfa 12 - Öteki Yayınevi, 1. Baskı: 1999
2. Dünya Savaşı'na katılmış Amerikan askerinin ağzından...
Su kulesinde diri diri kaynatılmış okullu kızların cesetlerini bizzat gördüm, kendi vatandaşlarım kaynatmışlardı, vatandaşlarım o sıra saf kötülüğün ta kendisine karşı savaşıyor olmakla gurur duyuyorlardı.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet döneminde, 3 Mart 1924 günü yasalaşan Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), Osmanlı döneminde üç tür eğitimin yol açtığı, birbirine yabancılaşmış üç tür insan yerine; hepsi aynı akılcı-bilimsel-öğretimle donanmış yurttaşlardan oluşan bir ulus oluşturmayı amaçlıyordu. 1945'e dek uygulanan Öğretim Birliği, 2.Dünya Savaşı sonrası, Soğuk Savaş yıllarında, ABD öncülüğünde "Dinsiz Sovyet Rusya 'ya karşı Dindar Blok" oluşturma siyaseti nedeniyle örselenecek ; ve Ziya Gökalp' in, Osmanlı'nın son dönemi için tanımladığı üç tür eğitime geri dönüş başlayacaktı. Öğretim Birliği' nden geri dönüş sürecinde gelinen nokta ;Osmanlı 'daki " Sibyan Mektepleri" nin yeniden kurulmasıdır. Öğretim Birliği' nin parçalanması demek ;yurttaşların, birbirlerine kültürel olarak yabancı öbeklere ayrılması ;ve farklı eğitimler yoluyla yabancılaştırılan toplumsal öbeklerin birbirleriyle sürtüşmesi, çatışması demektir. Bir ülke için bundan daha acı bir son olabilir mi?...
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
❞Karartma Geceleri❞ Rıfat Ilgaz'ın kendi hayatından izler taşıyan bir tür otobiyografi-anı niteliğinde eserdir. Yıl 1944. 2.Dünya Savaşı'nın Türkiye üzerindeki olumsuz etkilerini görüyoruz. Türkiye bu savaşın dışında kalmayı başarmış olsa da hayatta kalmak için insanların ekmek, kömür... gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını, sağ-sol çatışmasının savaşın etkisi ile memlekete yansımasını derinden hissediyoruz. "Karartma" ifadesine değinecek olursak; Hitler faşizm dönemi tüm dünyayı ateşe vermesi,Türkiye sınırlarına kadar dayanması ülkede sıkı yönetime sebep olur. İnsanlar olası saldırılara karşı,geceleri ışıklarını kapatıyor,camlarına siyah kumaşlar örterek tamamen karanlığa hapsoluyorlardı. Dönemin edebiyat öğretmeni Mustafa Ural halkın sorunlarına yönelik yazdığı şiir kitabı yüzünden her yerde aranmaktadır. Ciğerlerinden hasta olduğu için teslim olmak istemez. Bu süre zarfında bir kaçış serüvenine eşlik ediyoruz.
Karartma Geceleri
Karartma GeceleriRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 20174,514 okunma
488 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
İlya Ehrenrenburg'un 2.Dünya savaşı öncesi ve sonrasında dünyanın tarihi çizgisini şekillendirecek tarihi roman serisi Paris Düşerken, Fırtına ve Dipten Gelen Dalga. Paris Düşerken'i okurken açıkçası yorulmuştum. Nedeni çok fazla karakterin yer alması. İkinci seri kitabı FIRTINA'da baştan not alarak okudum. Kitaba gelecek olursak, Paris Düşerken
Fırtına (1. Cilt)
Fırtına (1. Cilt)İlya Ehrenburg · Evrensel Basım Yayın · 2014191 okunma
484 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Maya Duran, İstanbul Üniversitesi' nde çalışan ve üniversiteye gelen konukları karşılayan bir memur. Alman Prof. Wagner davet üzerine yıllar sonra Istanbul' a gelince Maya, Wagner'in hikayesinde 2. Dünya Savaşı yillarinda Yahudi katliamına, kendi anneannesinin ve babaannesinin trajik hikayesine tanık olur. Neden şimdiye kadar Livaneli okumamıştım, diyerek başladım Serenad'a. Beklentilerimin çok yüksek olması mı beni etkiledi bilmiyorum ama aradığımı bulamadım. Kitabı okurken bu bir roman mi tarih kitabı mi diye düşündüm kimi yerlerde. Bildiğimiz şeyleri uzun uzun anlatmasını biraz sıkıcı buldum. Örneğin Sturuma gemisinin hikayesini aynı ifadelerle hem kahramanımız araştırma yapınca okuduk hem Wagner kendi hikayesini anlatınca. Kitabı Maya' nin ağzından okuduk ve kahramanımız bu kitabı yazarken düzeltmeler yapmayacağını, kitabin profesyonel değil doğal olacağını söylüyordu. Beni rahatsız eden tüm unsurları bu düşünceye mi bağlamak gerek bilmiyorum. Livaneli' nin yanlış kitabından başladığımı düşünerek kendimi teselli ediyorum. Her şeye rağmen okurken kahramanların acılarını hissettiren bir kitap olmuş. İyi okumalar.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,5bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.