Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
2. Nazım'ın Bitmek Bilmez Tatlı Aşkı Kahire’de Çek dostlarından biriyle karşılaşan Nâzım, beraberindeki Veray’la birlikte bu dostun peşine takılırlar. Mesele gene tatlıdır, ancak bu sefer bambaşka bir tatlı: Nâzım, gerisinde çocukluğunun bütün tatlılarının yattığı camlı vitrinin önünde durdu: Veracığım, tut beni! Şimdi burada ne varsa satın
481 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Aşk romanı sanıp önyargıyla yaklaştığım bir kitaptı ama yanılmışım. Hitler Almanya’sı zamanında Türkiye’de 2 yıl yaşamış bir bilim insanı (Maximilian Wagner)’nın yaklaşık 59 yıl sonra bir üniversitenin daveti üzerine yeniden Türkiye’ye gelmesi ve ona mihmandarlık eden bir bayan (Maya Duran)’nın hikayesi üzerine kurgulanmış roman. İçinde Yahudi, Ermeni ve Türk’lerin savaş zamanlarında yaşadığı çileler, sıkıntılar anlatılmış. Kitabın ana teması “Devletlerin stratejik politikalar diye adlandırdığımız ihtiras dolu oyunları yüzünden insanların yaşamlarının nasıl katledildiği” üzerinedir. Nitekim “her devlet az veya çok katildir” ifadesi ile özetlenmiş. Yukarıda strateji savaşları adeta bir oyun gibi dönerken, aşağıda hayatlar, hayaller gerçekten katledilmektedir. Kitap tarihsel bir çok konu içeriyor, Mavi Alay hadisesini ilk kez okudum, Struuma adlı gemide ölüme terk edilen insanları, Ermeni tehciri gibi konuları ustaca ele almış. Velhasıl; mutlaka okunması gereken muhteşem bir eser.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
Reklam
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
19.17 Hamdolsun duyularımızın terazisini hassas yapana. 17.31 open.spotify.com/track/5pGxanWKW... Dikeni tel örgüye mecbur Hayaller cepte durur Doğuyor içime bir cesaret Hesabı bende kalır Gel gidelim, yolları bana sorma, ne bileyim Gidelim buradan, pusulam rüzgâr Kendimi yediğim yılları bana sor, var
Baba Vanga ve Kehanetlerini Biliyor Muydunuz?
1911-1996 yılları arasında yaşayan ve dünyanın en ünlü kahinlerinden biri haline dönüşen Baba Vanga (Vanga Nine), Bulgaristan’ın bir köyünde yaşayıp orada öldü. 13 yaşında bir fırtına sonrası toprak altında kalmasıyla gözleri iltihaplanarak kapandı. 2. Dünya Savaşı sırasında pek çok takipçisi olan Vanga'nın Sovyetler Birliği'nin
Özdeyişler - Filozoflar
_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu. _Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi. _Yücelmek için özür
Reklam
Seneca - Cicero - Felsefe Okulları
_Lucius Seneca_ _Ölçüsüz isteklere kapılmış, kibirle başkalarını hor görmüş, zorbalıkla zaferler kazanmış, kalleşçe ihanet etmiş, namussuzca kazanç sağlamış, sınırsız bir açgözlülük göstermiş, utanmazca savurganlıklar yapmış kişi, kaçınılmaz olarak korkar kendi belleğinden. _Korkunun sebebi bilgisizliktir. _Hayatını kaybetmekten daha acı bir şey
İZEBEL’İN KALESİ
Son yıllarda “İzebel ruhu” diye adlandırılan ve bununla ilişkilendirilen meselelere epeyce ilgi gösterilmektedir. Birçok yazarın bu konuyu ele almasına karşın benden de birkaç defa bu konuyla ilgili düşüncelerimi içeren kasetlerim ve seminer notlarım istenmiştir. Bu nedenle bu meseleye bu kitapta ayrıca yer vermeye karar verdim. İlkin, kötülüğün
Sayfa 171Kitabı okudu
2020 yılının en iyi 20 filmi
20 filmi . 20. apples christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu tarz “tuhaf”
253 syf.
·
Puan vermedi
Leyla ile Mecnun
“Bir yanımız çöl bir yanımız deniz…”  “Zaman döngüseldir ve farklı seçimler yapsan da aynı hayatı yaşarsın. Sana verilmiş bir ömür vardır. Bu dünyadaki zamanın bellidir. Ve her şey bir denge içindedir. Biz... Daha doğrusu ben, o dengeyi bozdum…” Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikâyenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki Mecnun bu sefer Leylasına kavuşabilecek mi?  Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini? Çünkü o çöl çaresiz âşıkların son durağıdır. Kavuşamayan âşıklar o çölde aralar sevdiğini, kavuşanlarsa emlakçı emlakçı dolanır dururlar, 2+1 kombili. Yayınlandığı dönemde izleyicisini ekrana kilitleyen Leyla ile Mecnun, bu kez bambaşka bir hikâye ile sevenleriyle yeniden buluşuyor. Mecnun, İsmail Abi, Erdal Bakkal, Baba İskender, Yavuz Hırsız, Yedek Kamil, Gözlüklü Çocuk Kaan ve Aksakallı Dede bu kez bambaşka bir maceranın peşine düşüyor. O geminin geleceğine ilk günkü gibi inananların, sevdiği kızın gözlerinin içine bakarak ‘seni seviyorum’ diyemeyenlerin, kendi çölünde kaybolanların hikâyesi Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunNusret Özcan · Eşik Yayınları · 2016679 okunma
Reklam
391 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
öncelikle yazarımızın mesleğine olan tutkusuna ve millet sevgisine hayran kaldığımı belirtmek isterim.en azından yazarımız bunu başarıyla okura yansıtabilmiş.bir kere inanılmaz yalın bir dille anlatılmış olaylar ve kullandığı başlıklarla anlatılan şeyler öyle güzel birleşmiş ki birbirleriyle..inanın yaklaşık 400 sayfalık olan bu kitabı 2 günde bitirdim.daha da devam etse soluksuz okurdum.kitabın beni etkileyen diğer bir yanıda bazı yazarlarımız gibi sadece kitap yazarcasına(senaryo gibi) veya donukça anlatılan ve okuyucuya geçirilemeyen duygulardan eser yok..yazılan herşeyi daha dorusu yazarımızın yaşadıgı her anı gözümüzde canlandırabiliyor, aynı şeyleri hissedebiliyorsunuz. bunda sayın tekin in samimiyetle ve bütün içtenliğiyle sanki o anları yeniden yaşarmışcasına kelimelere döküşü de oldukça etkili.ben şahsen hayata nötr(hiç bir tarafa belli bir mesafeden yakın veya uzak olmayan)bir insan olarak ilk başta çekinerek aldığım bu kitapta hem bilgi sahibi oldum (ben daha doğmadan önce gelişen olaylarla ilgili)hem de milletimizin kuruluşlarından birine mensup biri olan Ahmet beyin anılarına,düşüncelerine tanıklık etmiş oldum..(özellikle kitap alırken önyargılı olmamak gerektiğini bir kez daha anladım)kısacası daha çok anı-biyografi türüne dahil edebilceğimiz kitap gerçekten okunası ve kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap...
Simitçi mi? Mit'çi mi?
Simitçi mi? Mit'çi mi?Yılmaz Tekin · Paragraf Yayın · 01 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Aşklarım inanaçlarım işgal altındadır...
Yeniden inanmak, neye, neden, nasıl? Kitaptaki yazılar 4 üst başlık altında toplanmış: İlkin "Alegorik Düzlem" başlığı altında, bir porte çiziyor yazar. Oldukça dramatik bir Müslüman portresi bu. Kendi mutlak doğrusunu unutmuş, kafasında ve kalbinde bir oluk, bir boşluk açmış bir Müslüman. Açtığı boşlukta kaybolmuş, yolunu bulmaya
Yeniden İnanmak
Yeniden İnanmakRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2015892 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.